Hazırlayan: Türkan DOĞAN Ayakkabı bazen sadece bir ayakkabı değil! Bazen en iyi rol arkadaşlarımız da. Alanında başarılı olan dört isme en sevdikleri yol arkadaşlarını sorduk. Serdar Uzuntaş Moda Tasarımcısı Sevdiğim ayakkabılar, özel anlarda bana eşlik ettiği için güzel anlarımı hatırlatıyor. İlki Londra'dan aldığım, önü nakışlı siyah nubuk vintage 'slippers'larım. İngilizlerin eski yıllarda evlerinde giydikleri daha sonra sokaklarda da kullanılarak popüler hale gelen bir model. Bir diğeri ise 'Common Project' marka beyaz spor ayakkabılarım. Aynı ayakkabının en az iki, üç çiftine sahibim. Günlük ve özel anlarda beni kurtaran, spor ve elegant parçalar... Özellikle beyaz rengini çok seviyorum. Ayakkabı alırken İtalyanların 'punto' dedikleri, ayakkabının uç kısmının formuna dikkat ederim. Derisinin yumuşak olması ve çamaşır makinesinde yıkanabilir olması da önemli. Sevdiğim ayakkabıların formları biraz kaba olabiliyor. Eğer yıkanabiliyorsa çamaşır makinesinde yıkayıp ıslakken içine ahşap kalıp koyup ayakkabının istediğim forma gelmesini sağlarım. Bertrando Di Renzo Les Ottomans Markası Kurucusu En az 60 çift, farklı tarzda ayakkabım var. Klasikler, makosenler ve spor ayakkabılar... Rahat ve kaliteli olmasını istediğim için genellikle ucuz değil; iyi markaların ayakkabılarını satın alırım. Fetiş kategorisinde sayabileceğim birkaç ayakkabım var; Tom Ford tasarımı Gucci deri spor ayakkabım bunlardan biri. Converse stilindeki ayakkabıyı yıllardır severek giyiyorum. Bir diğeri ise Fratelli Rossetti marka loafer'lerim. Son dönemde Les- Ottomans çatısı altında da renkli espadriller yapıyorum. Özellikle yaz aylarında stil sahibi ve günlük giyinmek istediğimde markamın espadrillerini tercih ediyorum. Ayakkabılarımın hepsi hayatımın belli bir dönemini hatırlatıyor. Gucci ayakkabıları Barselono'da yaşarken, Fratelli Rossetti'leri ise Roma tatilim sırasında satın almıştım. Yağız İzgül Şef Bir sene önce Wepublic'te dolaşırken gözüme çarpan Garment Project marka ayakkabı, ilk olarak görüntüsüyle hoşuma gitti. Alışveriş yapma niyetim olmamasına rağmen o kadar güzel görünüyorlardı ki satın aldım. Üstelik numarası da tek kalmıştı. Hem şık hem de spor olması tarzıma çok uygundu. Günlük kullanabildiğim gibi davetlerde de giyebildiğim sade, şık ve hoş bir model. Şükür ki eşyalarıma iyi bakarım ve her ne kadar eskidiğini düşünsem de ayakkabılar, hâlâ ilk günkü gibi temiz ve parlaklar... Bu ayakkabılar ile her yere giderim. Ayakkabılar, kıyafetimin en önemli parçası olmuştur hep. Hem rahat hem de şık olmasını isterim. Bir de giydiğim herhangi bir şeyi herhangi bir yerden alabilirim ama konu ayakkabıysa durum değişir. Ferid Odman Caz Davulcusu Evlendiğiniz gün giydiğiniz ayakkabının hayatta en çok giyeceğiniz ayakkabı olmasını beklemezsiniz ama benim için resmen öyle oldu. Eşimle gelinlik ve damatlığımızı bir New York seyahatimizde satın aldık. O yıllar (2013), Prada'nın klasik ayakkabılarının spor tabanlarla birleştirdiği bir dönemdi. Klasik 'Wingtip' modelinin inci beyazı olarak çalışılması ve tabanın rahatlığı çok hoşuma gitmişti. Takım elbisemle de uydu. Eşim, düğün günü giymek üzere bana bu ayakkabıyı hediye etti. Düğünümde o kadar rahat ettim ki ertesi gün itibariyle her gün bu ayakkabıyı giymeye başladım. Zaten beyaz renkli ayakkabıları oldum olası çok sevmişimdir. Giydiğim her kıyafete uyan bu mükemmel ayakkabıyla sayısız kere sahneye çıkmışlığım var. Ayakkabıyı resmen parçalanana kadar giydim ve maalesef aynısını bir daha bulamadım.