Zamanı kişiselleştirmek

Yazı Max OLESKER
Derleme Kaan SANCAR

Yüksek saat üreticileri, George Bamford'un lüks saatleri kişiselleştirmesini yıllar boyunca burun kıvırarak izledi. Şimdi her biri Bamford'u ekibine katabilmek için birbiriyle yarışıyor.

George Bamford saatlere hayran. Onlara önüne geçemediği. çocukça bir tutkuyla bağlı. Görünümlerine, çalışma şekillerine ve bu kadar cool olmalarına hayranlık duyuyor ('Cool' sözcüğünü de çok seviyor.). Saatler hakkında günlerce konuşabilecek bir potansiyele sahip; enerjisi ve tutkusu saatler üzerine konuştukça daha da artıyor. Bunu anlattığı şu anı sırasında da görebiliyorum:

"İlk aşkım bir Breitling Navitimer'dı. Bu saat 1995 yılında, 15-16 yaşlarımdayken ailem tarafından bana hediye edilmişti ve o zamanlar 200 pound değerindeydi. O yıl Noel'de onu parçalarına ayırmıştım. Bu işlem için bir çakı kullanmıştım; tahmin edebileceğiniz üzere o zaman internet bu kadar yaygın değildi. 'Ne, nasıl yapılır?' tarzı YouTube videoları da yoktu. Hâlâ o saati saklıyorum."

Şunu belirtmeliyiz ki bu deneyim Bamford'un geleceğini planlaması adına bir lamba yanma anı olmuş: "Bu harikulade cihaza gücünü veren o küçük mekanizmayı çok sevmiştim. O anda bu konuda daha fazlasını öğrenmem gerektiğine kanaat getirdim."

Bamford'un mekanik şeylere tutkusu anlaşılabilir. Çünkü kendisi 1945'te İş Makineleri İmalatçıları'nı kuran Joseph Cyril Bamford'un torunu ve büyükbabasının isminin baş harflerini taşıyan JCB şirketinin de vârisi. Bu noktada, büyükbabasından ona miras kalan makineleri anlama tutkusunun Bamford cephesine gelindiğinde saatlere hayranlık olarak hayat bulduğunu söyleyebiliriz. "Küçük bir çocukken her şeyi parçalarına ayırırdım: televizyonlar, mutfak robotları ve daha birçok mekanik cihaz..." diyor Bamford bu tutku üzerine konuşurken.

BİZE ULAŞIN