Dijital bir çağda mekanik saat takmanın 10 nedeni
1)GÜZELDİR
Leonardo da Vinci, neden ‘Mona Lisa’ tablosunu ölene kadar yanında taşımış, kimseye vermemişti? Tablo çok güzeldi, evet ama usta ressam benzeri nice güzel tablo yapmıştı zaten. ‘Mona Lisa’yı diğerlerinden ayıran neydi? İlk bakışta anlaşılmayan bir şey vardı bu tabloda; ustalık ve sanatın gizemli ve iyileştirici gücü. Yapıldığı zamanın dışına taşan ‘Mona Lisa’ tablosu eşsizdir, çok taklidi vardır ama bir benzeri yoktur. Saatlerin çoğu da uzaktan birbirine benziyor gibi görünür. Temel farklılıklar, ilk bakışta yuvarlak kasalı, klasik modellerle kare benzeri kasalara sahip modern modellerden ibaret gibi görünüyor. Biliyoruz ki bunlar sadece yüzeysel bakışlar. Aslında hiçbir saat diğerine benzemiyor. Saatler, bakmaya değil görmeye başlayınca değişir. Gün gelir birdenbire Audemars Piguet Royal Oak ile Patek Philippe Nautilus’un nasıl da hem yakın hem çok farklı ve ruh okşayıcı tasarımlara sahip olduğunu anlarız.
2)DÜŞÜNCELİDİR
Düşünmenin belirli bir zamanı var mıdır? Saate bakmanın da zamanı yoktur. Daha doğrusu saate bakmak istediğimiz an zaten saate bakmanın zamanıdır. Bir saate baktığımızda ise bir dizi olay yaşanır. Öncelikle zamanı düşünürüz. İkindi vakti veya gecenin yarısı mı olmuş? Şimdi saat kaç? Peki ya şimdi? Düşünceler de gördüğümüz gibidir, bir yerde durmaz, ‘şimdi’ mütemadiyen ilerler, saatler ilerler; düşünceler kimi vakit düşe kalka, kimi vakit koşarak birbirini izler.