Bulutların üstüne tırmanmak: Machu Picchu
- Kültür Sanat
- Salı 11:15 | 17 Ocak 2017
Yazı: Türkan DOĞAN
Peru'ya dair ilk fikirlerim, dil kursunda tanıştığım Limalı arkadaşım Viviana'nın anlattıklarıyla oluşmuştu. O dönem biz hafta sonları, İngiltere'nin muhteşem kır yaşantısına koşarken; o, daha ağır başlı ve sakin davranıyordu. Bir keresinde Peru'yu çok özlediğini anlatıp ülkesinin çok özel bir yer olduğundan bahsetmişti. Ancak pek aldırmamış ve hangimizin ülkesi güzel değil ki diye düşünmüştüm. Sonuçta hepimiz geldiğimiz yerleri özlüyorduk. Viviana'nın anlattıklarının kıymetini yıllar sonra anladım. Bugün Peru'yu, Lima sokaklarını ve Machu Picchu'yu görmek istemeyen neredeyse yok. Hemen hepimizin görülecekler listesindeki bu güzel ülkeye gidersem, önce Viviana'yı arayacağım.
Machu Picchu, bugünlere çok iyi korunarak gelmiş bir İnka antik kenti. Ve dünyanın yedi harikasından biri. And Dağları silsilesine ait bir dağın zirvesinde, 2 bin 360 metre yüksekliğindeki Urubamba Vadisi üzerindeki Machu Picchu, Peru'nun Cusco şehrine 88 km mesafede bulunuyor. Şehir, İnkalı hükümdar olan Pachacutec Yupangui tarafından 1450 yılları civarında inşa ettirilmiş. İnkaların devasa taşları nasıl taşıdıkları ve yerlerine nasıl yerleştirdiklerinin sırrı bugün bile çözülememiş. İspanyol istilacılar 1532 yılında bu noktalara ulaştığında ise bu güzel zirve, sık dağların arasında kalmış ve istilacılar tarafından fark edilmemiş (Bazen güzel şeyler de oluyor.).
Ancak Peru'nun yerel çiftçilerinden biri, bir dağın tepesinde kalıntılar bulduğunu açıkladığında Machu Picchu için artık hiçbir şey eskisi gibi olmamış. Amerikalı kâşif Hiram Bingham, bölgeyi araştırmaya gitmiş ve 24 Temmuz 1911'de Machu Picchu'yu keşfetmiş. Yapılan araştırmaların sonucunda bölgenin bundan 400 yıl önce terk edildiği anlaşılmış. Büyük araştırmalar ve toprak kazılarının sonucunda ise yerin 9 fi t altındaki Machu Picchu bulunmuş. Machu Picchu'yu her gün 2 bin 500 kişi ziyaret ediyormuş. Söylenildiğine göre antik kent, her yıl erozyon ve turizm nedeniyle yarım santim yerin altına giriyor.
Peru'ya gitmek için ideal zaman Mayıs ila Ekim arasındaki sıcak dönem. Zirveye ulaşmak için ideal saat ise sabah 06.00 suları. Machu Picchu'ya gidecek olsam benim için en uygun zaman, önümüzdeki Mayıs ayının son haftası (Bu benim kendime doğum günü hediyem.). Skyscanner'da yaptığım araştırmaya göre Amsterdam, Madrid ya da Paris üzerinden yapabileceğim aktarmalı gidiş-dönüş uçuşu için 3.400 TL ödemem gerekiyor . Machu Picchu'ya gitmek için önce Lima'dan uçakla ya da otobüsle Cusco'ya ulaşmam; oradan da Aguas Calientes'e varmam gerekiyor. Aguas Calientes'e varmanın en pahalı yolu, trene binmek. Bunun için sezona bağlı olarak 200-250 dolar vererek gidiş dönüş bileti alabilirim. Aguas Calientes'ten Machu Picchu'ya 12 dolarlık otobüse binerek ya da 1,5 saatte, diz boyundaki merdivenleri tırmanarak da çıkabilirim. Ancak benim hayalimdeki rota biraz daha farklı.
Machu Picchu'yu çok fazla kişiden dinledim. Elinizdeki derginin 'İnfo' sayfasında röportajını okuyabileceğiniz 'Biz Evde Yokuz' isimli seyahat blog'unun sahibi çifte dünyada gördükleri ancak unutamadıkları yerleri sorduğumda cevaplarından biri de Machu Picchu'ydu. Onlar zirveye trenle çıkmamış. Daha özel bir deneyim yaşamak için National Geographic'in de dünyanın en iyi yürüme turlarından biri olarak gösterdiği Salkantay yürüyüş rotasını takip etmişler. Gezinin ilk gününde 9, ikinci gününde 12, üçüncü gününde 6, son gün ise 9 saat boyunca yürümüşler. Önce 4 bin 600km'ye tırmanıp sonra da 2 bin kilometrelere inmişler. Buzulları ve tropik ormanları aşa aşa yaptıkları bu yürüyüş onların unutulmazlar listesinde. Bulutların ardındaki Machu Picchu zirvelerini görebilmek için 40 dolarlık bir giriş bileti almam gerekiyor. Önce İntibunku'ya (Güneş Kapısı) tırmanmam, ardından ise günde yalnızca 400 kişinin ziyaret etmesine izin verilen Wayna Pucchi'ye tırmanmak niyetindeyim. O tatlı lama ve alpakalarla tanışmak için sabırsızlanıyorum.