Rüyadan da fazlası
Söz kültürel çeşitlilikten açıldığında Kudüs eskiyi temsil ediyorsa yeninin karşılığı hangi kent olabilir? Cevabımız, New York City…
Yazı: Türkan DOĞAN
New York, dünyanın dört bir tarafından daha güzel bir rüya için bu kentin yolunu tutan, zorluklara göğüs gerip yeni bir yaşama kollarını açanların kenti. New York'ta hissedeceğiniz ilk his, insan elinden çıkma devasa binaların yanında hissedeceğiniz 'küçük' olma hali. Ve modern dünyanın her şeyi alt edebileceği duygusu...
New York'un kurulduğu havza, dünyanın en büyük doğal limanlarından biri. Kent beş bölümden; Bronx, Brooklyn, Manhattan, Queens ve Staten Island'dan oluşuyor. Kentteki Küçük İtalya ya da Çin Mahallesi ise New York'un kültürel çeşitliliğinin simgelerinden biri. Herkes yüzyıllar önce yeni umutlar için uzak ufakların yolunu tutmuş.
New York, Özgürlük Anıtı'nın da size hatırlattığı gibi bir özgürlükler kenti. Gecenin gündüze karıştığı; geceleri de aydınlatılan sokaklarıyla yaşamın sonsuza kadar süreceği yanılmasına kapılabileceğiniz sınırsız kentlerden. Kendinizi dünyanın merkezinde hissedebileceğiniz New York, aslında kalabalıklarına rağmen yürüyerek keşfedebileceğiniz, yeknesak kentlerden. Kırmızı merdivenleriyle New York'un kalbi konumundaki Times Square, bu ışıltılı, enerjik kentin 24 saat yaşayan merkezi.
1932 yılında tamamlandığında; 443,2 metre yüksekliğiyle Chrysler Binası'nın sahip olduğu en yüksek bina olma özelliğini elinden alan Empire State Binası ise kentin ikonik yapılarından biri. Empire State Binası'na çıkıp New York'u kuşbakışı izlemek ise paha biçilemez bir deneyim. Kenti izlemek için bir diğer alternatifi niz ise Rockefeller Center'ın 70. katındaki ünlü Top of the Rock. New York'un meşhur alışveriş bulvarı Fifth Avenue (Beşinci Cadde), alışveriş yapmasanız da oradaki akışa tanık olmak isteyeceğiniz bölgelerden. Gotik mimarisine hayran kalacağınız Patrick's Katedrali ile meşhur New York Halk Kütüphanesi de yine bu caddede. New York'ta yolunuzu mutlaka düşürmeniz gereken bölgelerden biri de Manhattan. Burada kentin gözde bölgesi Soho'yu ziyaret edebilir ve bölgeden kalkan feribotlara binip Özgürlük Heykeli'ni ziyaret edebilirsiniz.
Yolunuz hangi nedenle New York'a düşerse düşsün, kentteki enerjinin, yaratıcılığın ve sanatın sizi cezbedeceğini ve "Bu kentte yaşayabilirim," fikrinin sizi ele geçirebileceğini şimdiden söyleyelim. 200'den fazla etnik grubun büyük bir koronun parçasıymışçasına güzel bir melodiyi oluşturduğu New York, insan yaşamını kolaylaştıracak her türlü enstrümana sahip. Yürüme mesafesinde koca bir şehir parkı, engebesiz kaldırımlar ve ücretsiz halk kütüphaneleri. Sizce de bir haftalığına da olsa bu büyük koronun bir parçası olmak hoş olmaz mı?