Versace cinayeti televizyona geliyor
‘American Crime History’ televizyon serisinde ilk bölüm O. J. Simpson’a ayrılmıştı. Büyük tartışmalar yaratan serinin yeni sezonunda moda dünyasının ikonu Gianni Versace suikasti işleniyor. 2018 yılının Mart ayında ülkemizde de FoxCrime kanalında yayımlanacak serinin yapımcı ve oyuncularıyla söyleştik. Oyuncular arasında dünyaca ünlü isimler Penélope Cruz ve Ricky Martin de var.
Hazırlayan: Emrah SAKA
Esquire: Birinci sezon, O. J. Simpson'ın cinayet işleyip işlemediğinden ziyade neden beraat ettiğiyle ilgiliydi. Bu sezonun önemli soruları neler olacak?
Ryan Murphy (yapımcı): Dizide Versace'nin neden öldürüldüğünden fazlası var: cinayete neden müsaade edildiği örneğin. 'Amerikan Crime History'de suçun işlenişiyle yetinmez, suçu toplumsal bir fikir olarak tartışırız. Andrew Cunanan'ın son kurbanı Versace ölümden kurtulabilirdi, bizi asıl ilgilendiren bu oldu. Cunanan'ın pek çoğu eşcinsel olan kurbanlarını yakalayabilmesi zamanın eşcinsellik fobisi yüzünden mümkün oldu, özellikle de Cunanan'ın bu cinayetleri işlediğini bilmelerine rağmen Miami'de "Aranıyor!" posterlerini asmayı reddeden polisler yüzünden. Bence bu, Amerikan Başkanı'nı ve yaşadığımız dünyayı düşünürsek çok önemli ve incelemeye değer. 'Suikast' kelimesinin politik bir yanı var, çünkü bir şey anlatmaya çalışan bir insanın diğerinin hayatına son vermesi anlamına geliyor. Cunanan'ın yaptığı ve dizide ele alınan şey de bu. İlk bölümde cinayetin kendisi var, sonrasında hikâyeyi tersten anlatıyoruz. Bu cinayeti 'neden' işlediğini irdelemeye başlıyoruz.
Brad Simpson (Yapımcı): Ellen'i (DeGeneres) yapımdan üç ay önce tanıdık. O zamanlar eşcinsel ünlüler ve tasarımcılar yoktu. Versace sevgilisiyle bir röportaj verdi, özgürce yaşadı. Hedef alınıp öldürülmesinin bir sebebi de buydu. Andrew Cunanan seri katildi ve eşcinselleri öldürüyordu.
Tom Rob Smith (Senarist ve prodüktör): Versace, Güney İtalya'nın küçük bir kasabasından geliyordu. Ortaya koymaya çalıştığımız fark Cunanan'ın görece daha fakir oluşuydu, ancak aslında Versace de öyleydi. Pek çok benzerlikleri vardı. Biri 800 milyon dolarlık bir şirket kurdu ve ihtişamlı bir yaşam sürdü, diğeri ise onu ortadan kaldırdı. Hikâyede bu ikisinin hayatlarının nasıl kesiştiğini anlatıyoruz.
ESQ: Ryan, Versace'yi oynaması için neden Édgar Ramírez'i seçtiniz? Ve Edgar, sizi bu projeye çeken neydi?
Ryan Murphy: Édgar benim için vazgeçilmezdi. Oyunculuğu bence çok başarılı. Versace'ye benzerliği de yadsınamaz.
Édgar Ramírez (Gianni Versace): Ryan'ın yaptığı işleri hep takdir ettim. Neden bu hikâyeyi seçtiğiyle ilgili derin sohbetlerimiz oldu ve söyledikleri beni çok etkiledi. Yaşadığımız dünya estetik anlamda Gianni Versace'nin yarattığı bir dünya. Çekicilik, gösteriş ve lüksü daha önce kimsenin yapmadığı bir şekilde birleştirdi. Bir anlamda bir şeyleri bozdu, bu da benim ilgimi çekti. Bu hikâye Yunan trajedilerine benziyor. Karakterler kaderlerini yaşıyor, ancak üzücü olan, hikâyenin gerçek olması.
ESQ: Versace'nin eski sevgilisi Antonio D'Amico, diziyi kınadı. Daha sonra kendisiyle neler konuştunuz?
Ryan Murphy: Ricky (Martin) kendisiyle (D'Amico) bugün konuştu. Ricky ile konuşmaktan heyecan duymuş. Bir paparazzinin çektiği fotoğrafa bakarak herhangi bir yargıda bulunmak çok zor. Sanırım D'Amico bunu şimdi anladı.
Ricky Martin (Antonio D'Amico): İlk söylediğim şey "Konuştuğumuz için çok mutluyum ve buna çok büyük saygı duyduğumu bilmeni istiyorum. İnsanların Gianni ile olan ilişkine âşık olmasını sağlayacağım. Bunun için buradayım. İkinizin arasındaki güzelliği ve bağı görmelerini istiyorum," dedim. Bunları duyduğuna çok sevindi.
ESQ: Ricky, neden bu rolü kabul ettiniz ve müzikle kıyasladığınızda oyunculuk hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Ricky Martin: Bu hikâyede haksızlığa uğramakla ilgili bir şeyler vardı. Bunu ortaya çıkarma fırsatım olunca "Hayır," demedim. Bu, beni kişisel olarak da etkiliyor. Uyku uyumuyorum. Bu karakter beni kendine çekiyor. 30 küsur yıldır müzik yapıyorum. Sahneye çıkıp seyircilerin enerjisini hissetmek harika bir şey. Ancak oyunculuk tamamen başka bir disiplin. Beni pek çok açıdan ileri taşıyor. Açık konuşmak gerekirse çok yoruluyorum ama gelen tepkilerden ve birlikte çalıştığım insanlardan çok memnunum.
ESQ: Maureen Orth, Vulgar Favors adlı kitabında Versace'nin HIV virüsü taşıdığını ileri sürmüştü. Dizide bu iddia nasıl işleniyor?
Ryan Murphy: O zamanlar bu virüsü taşıyan kişiler işlerini ve sahip oldukları her şeyi kaybedebilirdi. Versace'nin kurduğu şirket de halka arz edilmek üzereydi ve özel hayatı hakkında bir şeyler ortaya çıkacak diye çok korkuyordu. Bunu dizide ele aldık. Bir röportajda eşcinsel olduğunu açıklamak onun için çok zor oldu. Bu itiraf büyük yankı yarattı.
ESQ: Darren, Cunanan'ı bir canavar olarak yansıtmıyorsunuz. Neden?
Darren Criss (Andrew Cunanan): 'The People v. O.J. Simpson' serisinde çok sayıda bilgi ve mahkeme kaydı vardı. Ancak 'Gianni Versace'de Maureen Orth'un kitabıyla bizim bildiklerimiz arasında doldurulması gereken pek çok boşluk var. Andrew'u tanıyanlardan onun farklı insanlara farklı yönlerini gösterdiğini öğrendim. Bu da işleri biraz kolaylaştırdı, çünkü onu en iyi, en kötü, en çekici ve en canı yanmış halleriyle görme imkânımız var. Onu insan olarak tanımaya başlıyoruz. Amacım insanların empati yapabilmesini sağlamak. Yaptığı şey elbette korkunçtu, bunu tartışmaya gerek yok. Ama umarım, her birimiz bu kadar kötü biriyle aramızda bazı benzerlikler bulabiliriz.
ESQ: Ryan, neden Versace'nin hikâyesi sizinle kişisel olarak benzerlik taşıyor?
Ryan Murphy: Ondan çok etkilendim. Bence çok önemli bir toplumsal figürdü. Édgar'ın söylediği gibi, çok cesurca ve güzel yaşadı. Advocate'e (LGBT dergisi) verdiği röportajı okuyunca hem çok gururlanmış hem de çok heyecanlanmıştım. Çünkü o zamanlar eşcinsel olduğunu açıkça söylemeye çekinen çok insan vardı. Dolayısıyla bu diziyi çekmek bana heyecan veriyor. Suikast sahnesini çekmek zor oldu, settekiler ağlıyordu, bizler de çok etkilenmiştik. Versace'nin can verdiği o basamakta çekim yaptık. O çok önemli biriydi. Öldürülmeseydi daha neler yapardı kim bilir…