Tırpanının kırıksa dişi, neylesin ölüm kişisi?
Diskdünya serisiyle okurlara en az tolkıen, frank herbert gibi efsanevi bir bilimkurgu serisini miras bırakan terry pratchett’ın serinin devamı olan tırpanlı adam kitabı, delidolu yayınları tarafından yayımlandı.
- Kültür Sanat
- Pazartesi 16:03 | 20 Kasım 2017
Yazı: Ege GÖRGÜN
Yazarın tüm dünyada yankı uyandıran DiskDünya serisi, okurlarını devasa bir kaplumbağanın üzerindeki dört filin sırtladığı bir diskten oluşan, eşsiz bir âleme davet ediyor. Kitapları 37 dile çevrilen ve 85 milyon adet satan Terry Pratchett'ın Disk- Dünya serisinden çıkan on üç kitabı aslında daha önce dilimize çevrilip yayımlanmıştı ancak gerisi gelmedi nedense. Neyse ki Tudem Yayınları-Delidolu başlığı altında topladığı serinin devamını da sevenleriyle buluşturmakta gecikmiyor. Seriden çıkan son kitap Tırpanlı Adam, başrolü DiskDünya sevenlerin yakından tanıyacağı Ölüm karakterine veriyor ve ona yaşamı tattırıyor.
Bu, her canlının ölümü tadacağı bir dünya için oldukça âdil bir yaklaşım. Ne var ki Ölüm görevini layıkıyla yapamayıp malulen emekliye ayrıldığında adına yaşam denen bu baş döndürücü iksiri tatmaktan pek de memnun kalmayacağı belli oluyor.
Tırpanlı Adam, kâh insanların bitmek bilmeyen satın alma çılgınlığından ve aldıklarını anında tükettiklerinden ve kıyıda köşede unutma huylarından dem vuruyor, kâh büyük alışveriş merkezlerinin şehir içinde yeni şehirler kurduğundan söz ediyor. Kısacası kitap, serinin okurlarının alışık oldukları üzere, eleştirisini fantastik evreninde yaşananlar üzerinden farklı bir perspektifle sunuyor. Bunu da her zamanki kendisine özgü diliyle yapıyor, aksi halde Pratchett olmazdı zaten.
Terry Pratchett'ı Pratchett yapanın ironik dili olduğu düşünülebilir ama aslına bakılırsa onu yazmaya, yaratmaya yönlendiren en büyük motivasyon kaynağı ironi değil, öfkedir. Yazdıklarında komik gibi görünen her unsurun altında müthiş bir öfke gizlidir. Kendisiyle birlikte Kıyamet Gösterisi'ni yazan yazar dostu Neil Gaiman, bir röportajında onunla ilgili bir anısından bahsederken buna değinmese belki bizim de haberimiz olmayacaktı: "Pratchett'ın üslubunda öyle bir öfke vardır ki DiskDünya'ya can veren de bu öfkedir. Bu aynı zamanda 6 yaşındaki Terry'nin 11. sınıftan sonra okumaya yetecek zekâsı olmadığını söyleyen okul müdürüne, kendisini beğenmiş eleştirmenlere, komikliğin zıttının ciddiyet olduğunu sananlara ve kitaplarını doğru düzgün basamayan ABD'li yayımcılarına duyduğu öfkedir. Dikkatli bakmazsanız onun neşeli olduğunu sanabilirsiniz. Ancak gördüğünüz neşenin altında mutlaka bir öfke vardır," der Gaiman. Haklıdır da… Mizah da, hiciv de öfkenin birer yansımasıdır ne de olsa. Dünyada yaşanan siyasi, kültürel ve bilimsel gelişmeler karşısında duyduğu öfkeyi işte böylesine mizahi bir dille, hicvederek dışa vuran değerli bir yazar ve insandı, Pratchett. Keşke hepimiz öfkemizi onun kadar eğlenceli bir üslupla belirtmeyi başarabilseydik.
FİKRİ BİLE ÜRKÜTÜCÜ
DiskDünya'nın yaratıcısı Terry Pratchett, oluşturduğu mitolojiyle fantastik kurgu evrenine Tolkien gibi efsane yazarlarınkinden aşağı kalmayan bir miras bırakarak ayrıldı bu dünyadan. Röportajlardan birinde şöyle demişti: "Ölüm sonrasından korkmuyorum. Kutsal bir ruh üzerime eğilip 'Hoş geldin, günahlarının hesabını vermeye başla bakalım!' demeyecek. Yine de herkes gibi ölüm fikrinde beni de ürküten bir şey var."
YANLIŞ TERCiHLER MAHALLESI
Mario Levi
Everest Yayınları
Hayatlarında hep yanlış tercihler yapan kahramanların bir araya geldiği bir mahalle burası ve her mahalle sakininin farklı bir sırrı bulunuyor. Üstelik sırlarına erdikçe yeni sırlar ortaya çıkıyor ve hikâyeleri daha da ilginç bir hale bürünüyor. Levi'nin son kitabı konusunun yanı sıra, gerçeğin farklı yüzleri olduğunu kanıtlarcasına yaşananları farklı yönleriyle göz önüne seren kurgusuyla da dikkati çekiyor.
YOK Bİ'ŞEY ACIMADI KI…
Filiz Ali
Yapı Kredi Yayınları
Sabahattin Ali'nin kızı Filiz Ali'nin neşeli üslubuyla kaleme aldığı yaşam öyküsü, onun müzikle yoğrulan yaşamını ve dur durak bilmeden gerçekleştirdiği çalışmaları gözleri önüne sermekle kalmıyor, 1940'lardan günümüze ülkemizin öyküsünü de anlatıyor.