Art x Toyama: Türk dokunuşu
Üç Türk sanatçı, büyük boyutlu işleriyle Uozu şehrindeki Niikawa Bunka Hall Kültür Merkezi’nde açılacak olan Uluslararası 'Art x Toyama' sergisinde yer alacak.
- Kültür Sanat
- Cuma 15:26 | 27 Nisan 2018
Japonya'ya Türkiye'yi temsilen davet edildiniz. Sergiden bahsedebilir misiniz?
26 Nisan-6 Mayıs tarihleri arasında iki ayrı sanat etkinliği için Japonya'ya gidiyoruz. 8. Uluslararası Toyama Çağdaş Sanat Sergisi'ne katılıyoruz. 4 Türk sanatçısının Türkiye'yi temsil ettiği bu organizasyona Japonya'dan katılan sanatçıların dışında Türkiye, Fransa, Almanya, Kore, Rusya, Çin, İspanya, Slovenya, Polonya ve Hollanda'dan çağdaş sanatın önde gelen isimleri katılıyor. Bu sergi Uozu kentinde yer alan Niikawa Bunka Hall Kültür Merkezi salonlarında düzenleniyor.
Birbirini takip eden başka etkinlikler olacak mı?
Evet olacak, ikinci sanat etkinliğimiz Art X Toyama etkinliğinin şemsiyesinde gerçekleşiyor. Toyama şehrinde yer alan Kitanippon Shimbun Ho Gallery de MOMENT başlığını taşıyan sergi açılıyor. Sergiye ben, Bahri Genç ve Müfit İşler katılıyor. Bu sergi ana etkinliğin tek ve önemli bir parçası. Sergiye Kültür Bakanlığı'mız eserlerin taşıması konusunda destek verdi. Toplam üç sanatçının 50 eserinin sergileneceği bu etkinlikler Art X Toyama sergisi süresinde açık kalacak. Ben ve diğer sanatçı arkadaşlarım çağrılı sanatçılar olarak sergiye davet edildik. Türkiye adına bu etkinlikte olmak gerçekten büyük bir onur. Daha önceki etkinliğe de davet edilmiş olmamız nedeniyle Türkiye ve Japonya arasındaki kültürel ilişkilerin gelişimine katkıda bulunduğumuza inanıyorum.
Japonya ile Türkiye kültür ve sanat hayatında her zaman yakın bağlar içerisinde oldu öyle değil mi?
Japonya Türkiye ile sıcak ilişkiler içerisinde. Özellikle geçen yüzyılda dostluk gemisi olarak Japonya'ya giden Ertuğrul Gemisi'nin dönüş yolunda batarak büyük facianın yaşanması sonrasında iki ülke arasında derin ve duygusal bir bağ oluştu. Bu bağ günümüze kadar sıcaklığını koruyarak devam etti. Kültürel ilişkilerin önümüzdeki dönemlerde daha da gelişeceğini umuyorum.
Moment serginden bahsedebilir misiniz?
Moment sergisinin küratörlüğünü ben yapıyorum. Serginin konseptinde, yaşanan zamana ve paylaşılan dostluklara atıflar var.
Sergide benim, Bahri Genç ve Müfit İşler'in tuval ve kağıt işlerinden oluşan 50 işi yer alacak. Sergimizin ilgi ile karşılanacağını umuyorum. Şimdiden serginin başka şehirlere taşınarak sergilenmesi konusunda istekler var. Eserlerin taşınması konusunda destek almaya devam edersek bu sergimiz Japonya'nın farklı şehirlerde de sürecek.
Moment/An konseptinden bahsedebilir misiniz, bu isim tam olarak neyi anlatıyor?
Her şey o 'an' da oluşur. An bir zaman kavramı değildir. 'An', bir farkına varmak halidir; olmaktır, fark etmektir, yaşamın nefesini duyurduğu sestir. İçinde koca bir evreni ve tüm oluşumun safhalarını, biçimlerini taşır. Göreceli zaman da onun içinde saklıdır.
Sanatçının yaratım süreçleri de, evrenin ve doğa ile kurduğu ilişkide yaşananları tekrarlar. Yani, sanatçının yaratımı bir 'mimesis' tir. Sanatçının yaratımı, büyük yaratım kadar kutsaldır ve onun izlerini taşır.
Japonya'da üç Türk sanatçısı tarafından gerçekleşecek olan 'Moment/An' sergisi, bu derin kavram etrafındaki yaratıma ve onun kutsallığına atıf yapıyor. Sergi, aynı zamanda derin kültürel geçmişe sahip Japonya'da sanatın tüm alanlarında üretilen eserlere ve onu üretenlere duyulan saygı ve duyarlılığa bir selam vermek anlamını da içeriyor.
Sizin için sanatın bu anlar, buluşmalar dünyasındaki etkisi nedir?
Günümüzde sanatın daha önceki dönemlerle kıyaslanamayacak global bir etkisi ve gücü var. Dijital çağ bir yandan eseri bir tüketim imajına indirgerken, diğer yandan da tüm dünyaya yayılımı ve paylaşımı konusunda büyük kolaylıklar sağlıyor. Bu noktada bir çok sanatsever için sanat eseri ile karşılaşmak, onu dünyamızda yaşanan sıkıntılı süreçlere ilaç olarak kabul etmesi, çoğu sanatseverin bir yaşam tercihine dönüşmüş durumda.
Bu açıdan sanat ve yaydığı ışık bir yeni şifacı misyoner kitleyi yaratmış durumda. Bu sanatçı ve çevresini, birlikte yaşadığı hayattan ilham almaya, keyif almaya dönüştürüyor. Bu açıdan her sanat etkinliği, sergiler, sanat atölyeleri çok önemli.
Japonya sanat eserine ve onu gerçekleştiren sanatçısına büyük önem veriyor, saygı duyuyor.
Bu duyguları daha önce yaşamış birisi olarak yeni Japonya sergimizin, bizi daha sonraki yaratım hedeflerimiz için motive edici bir rol oynayacağına inanıyorum.
Türk sanatçıların kendilerini dünyada daha iyi tanıtmaları için neler yapılabilir?
Bugün Türkiye ve dünyada büyük sanat hareketliliği ve dolaşımı sözkonusu. İstanbul gerçekleştirilen sanat fuarları, bienaller nedeniyle gözde şehir durumunda. İstanbul bugünün çağdaş sanat merkezlerinden biri. İstanbul dışında Dubai, Hongkong, Moskova, Şangay, Tokyo gibi şehirler neredeyse Avrupa ve Amerika'nın geçen yüzyıldaki sanat üzerindeki etkisini ve ağırlığını bu dönemde kendi üzerlerinde toplamış gibi. Çok hacimli art market ve sergileme olanaklarına kavuştular. Bu gelişme, çok büyük bir sanat trafiğine yol açmış durumda.
Türk sanatçının kendini uluslararası platformlarda daha iyi tanıtabilmesi için, kendisi ve eserinin seyahat kolaylığına ihtiyacı var. Bu açıdan, sanat sergilemesinin yapılacağı tescil edildikten sonra, sanat eseri için yapılacak taşımaların muhakkak desteklenmesi gerekiyor.
Bence yeni sanat dünyasında, sanatçı seyyah niteliğini de kazanıyor. Sergilere, sanat workshoplarına sıkça katılması, kendini ve ülkesinin sanatını tanıtması gerekiyor. Bu açıdan ayrıcalıklı bir seyahat belgesine, pasaportuna ihtiyacı var. Umarım bu konu Kültür Bakanlığının gündemine gelir ve gerçekleşir.
Japonya etkinliğinin yanında Türkiye'de yeni sergileriniz de var…
Benim için bu Mayıs ayı sanat adına yoğun geçecek olan aylardan biri. Japonya etkinliğinden sonra 18 Mayısta Bodrum Yalıkavak Mine Sanat Galerisi'nde 'İç Konuşmalar' Sergim açılıyor. Bu sergi benim 26. kişisel sergim olacak. Bu sergide, daha çok son dönemde ürettiğim tuval çalışmalarım ve kağıt üzeri mürekkep, karışık teknik çalışmalarım sergilenecek.
Ayrıca 23 Mayısta'da küratörlüğünü benim yaptığım 'Yeryüzünün Renkleri' konseptli uluslararası sergi İstanbul Galeri Bohem'de açılacak. Sergiye, Türkiyeden başka, Slovenya, Rusya, İspanya, İngiliz sanatçılar katılıyor.
Türk resminin uluslararası platformlardaki yeri konusunda ne düşünüyorsunuz?
Türk Resmi artık uluslararası platformlarda kendini gösterecek bir düzeye ve kaliteye erişmiş durumda. Yaşamlarını sadece sanatçı üretimleriyle kazanan azımsanmayacak bir sanatçı zümresi oluşmuş durumda. Uluslararası tanıtımlar konusunda sınırlıda olsa özel sektör kuruluşlarının katkıları, destekleri mevcut. Köklü bir tarihi ve kültürel mirasın üzerinden yükselecek bize ait sanat ve onun tanıtımı, ülkemizin sanatını layık olduğu bir seviyeye taşıyacaktır. Birçok sanatçımız bugün uluslararası ortamlarda kendisini gösterebilmektedir. Sevindirici olan Türk sanatı ve resminin geçmişle kıyaslanmayacak derecede dünyada tanınıyor olmasıdır.
Ben uluslararası birçok organizasyona katılıyorum, kültürel ilişkilerin gelişmesine sanatçı kimliğimle katkıda bulunmaya çalışıyorum. Çalışmalarımı Göztepe'deki atölyemde sürdürüyorum.