Viking Masalları
Dünya edebiyatında önemli bir yere sahip olan ülke masalları ve efsaneleri, zaman zaman yayınevleri tarafından derlemeler halinde okurlarla buluşturuluyor. Karakarga Yayınları aracılığıyla okura sunulan Viking Masalları da onlardan biri.
Yazı Ege GÖRGÜN
Haklarında çekilen pek çok sinema filmi sayesinde, Vikinglere dair efsanelere ve masallara fazlasıyla aşina sayılırız aslında. Nedense aralarından aklımda en fazla yer edenlerden bir tanesi Tim Robbins'in başrolünde oynadığı, 1989 yılı yapımı 'Viking Eric/ Eric The Viking...' Robbins'in "Now you see me; now you don't" repliğiyle hafızalara kazınan bu eğlenceli, fantastik komedi belki de Viking inanışlarına, Valhalla'ya, Odin'e dair verdiği bilgilerle hayatımızda Vikinglere dair önemli bir pencere açmıştır. Viking efsaneleri ve masallarının nasıl doğduğunu merak edenler için, Viking Masalları kitabının girişindeki 'Masalların ve Efsanelerin Doğuşu' adlı bölüm son derece bilgilendirici olmuş: "İzlanda soğuk denizin en kuzeyinde, küçük bir ülkedir. İnsanlar yaklaşık bin yıl önce keşfedip bu ülkeye yerleşti. Havaların sıcak olduğu mevsimlerde balık yakalar, balık yağı yapar, deniz kuşlarını avlayıp tüylerini alır, koyunlarını otlaklara çıkarır ve kurutulacak otlar toplarlardı. Ancak bütün bunlar yılın küçük bir bölümünde mümkün olur, ardından uzun kış gelirdi. Herkes kış zamanı evlerine çekilir, günlerini kart oynayarak, yün eğirerek ve örgü örerek geçirirdi. Aileler tek ışık kaynakları olan ateşin etrafında otururdu. Çocukların yeri ateşin yanı, büyüklerin yeri onların hemen arkasındaki uzun, ahşap banklardı. Herkesin eli yaptığı işle meşgul olurdu ve bu, uzun uzun düşünmelerine, konuşmalarına olanak tanırdı.
Peki ama bu uzun kış boyunca bu insanlar ne hakkında konuşurlardı? Belki balık tutma, belki bir zamanlar Norveç'e yaptıkları bir yolculuk... Ancak gündelik hayata dair bu konular insanları eğlendirmeye yetmezdi. Babalar endişeli gözlerle çocuklarına bakar; 'Uzun kış boyunca evden çıkmıyorlar, çok şey öğrenmeye fırsatları olmuyor. Büyüdüklerinde onlara cesur ve bilge olmayı öğretecek, ülkelerini ve eski Norveç'i sevdirecek bir şeylere ihtiyaçları var. Belki kahramanlıkları, cesur ve bilge insanları onlara anlatırsak, yüreklerinde, akıllarında bir kıvılcım yakabiliriz,' diye düşünürlerdi. Böylece bütün aile ateşin etrafında otururken, babalar Norveç krallarının, uzak diyarlara yapılan uzun yolculukların, kahramanca verilen savaşların öykülerini anlatmaya başladı. Kimi anlatıcılar hikâyelerini anlatırken bir yandan da onları daha dinlenesi hale getirmek için arp çalar, şarkılar söylerdi. İnsanlar bu anlatıcılara halk ozanı anlamına gelen 'skald', bu uzun şarkılara da destan ya da efsane anlamına gelen 'saga' adını verdiler." Jennie Hall'ın kaleme aldığı ve Servin Sarıyer'in dilimize kazandırdığı Viking Masalları'nda, hikâyeler aracılığıyla gerçek dünyadan uzaklaşma fırsatı bulacaksınız.
Aşka inanmayanlar için aşk öyküleri
Hikmet Hükümenoğlu
Can Yayınları Kendisini romanlarıyla tanıdığımız yazar, okurlarının karşısına bu kez öykü kitabıyla çıkıyor ve tuhaf, patolojik, alışılmadık aşk hikâyelerinin yanında bildik durumları da ustalıkla, incelikli bir mizahla, merak duygusunu da hep canlı tutarak anlatıyor.
Flamingolar pembedir
Aslı Perker
Everest Yayınları Yazarının 'alternatif hayat hikâyem' diye tanımladığı eseri, anne ve babasını trafik kazasında kaybetmiş altı yaşındaki küçük bir kız çocuğunun hiç konuşmadan hayatı anlamaya çalışmasını konu alıyor. Çocuğun teselli bulduğu tek yer kayığı; yani annesinin kayıp kucağıdır
1980'lerin sonunda çekilen 'Viking Eric / Eric The Viking' adlı eğlenceli fantastik komedi, izleyicisinin Vikingler hakkında bilgi sahibi olmasını da sağlamıştı.