Bir Yol Hikayesi: Cenk Demirgüç
İstanbul’dan İzlanda’ya uzanan tek kişilik bir otomobil yolculuğunun kahramanı Cenk Demirgüç, macera tutkusunun peşini bırakmıyor.
- Kültür Sanat
- Salı 11:43 | 25 Şubat 2020
Röportaj Çimen Uzsoy G.
Son dönemde seni "İzlanda'ya otomobille giden ilk Türk" olarak tanıdık. Bu etiketi çıkarırsak, kimdir Cenk Demirgüç?
Doğa aşığı, maceraperest, gördüğü şeylerin fotoğrafını çekip, karşı tarafa en güzel şekilde ve kendi bakış açısıyla yansıtmaya çalışan biri. Yaşadığım
şehir yeterince kalabalık ve fazlasıyla insanın enerjisini çekiyor, o yüzden olabildiğince yönümü bu tip lokasyonlara çevirdim. İlk olarak yakın çevre,
sonra Türkiye içi derken, yollar ve sınırlar gitgide uzaklaşmaya ve genişlemeye başladı. Sosyal medya üzerinden dünyadaki fotoğraf lokasyonlarını görüyordum ve buralara gitmeyi kendime hedef koymuştum.Yönüm genelde Avrupa kıtası oldu açıkçası. Ben de bu lokasyonlara gidip, görüp,
yabancıların çektiği tarzda fotoğraf kareleri yakalamak ve o yerleri kendi gözlerimle görmek istedim.
İzlanda'ya daha kolay yollardan gitmek yerine, otomobille gitmeye nasıl karar verdin?
Avrupa'nın çoğu yerine gitmiştim, hayalimde hep İzlanda vardı. Fotoğraflarda gördüğüm kadarıyla başka bir gezegen, başka bir diyar gibi duruyordu.
İnternet üzerinden yaptığım araştırmalarda çok pahalı olduğunu okudum, buraya giderken masraflarımı mümkün olduğu kadar aşağı çekmek istedim. Bunun için var olan pick-up aracımın üstüne içinde kalabileceğim karavan cinsi bir kabin yerleştirdim ve aracımı 4x4 arazi koşullarına uygun şekilde modifiye ettirdim. Çünkü İzlanda'da F-road dedikleri sadece 4x4 araçların gidebileceği yollar vardı ve buralara da girmek istiyordum. Bir kere gideceksem, bari tam gideyim dedim. Daha önce bunu yapan bir Türk var mıydı, yok muydu bilmiyorum; amacım ilk yapan olmak falan değildi. Bunu sadece kendim için yaptım. Yapan ilk kişi olunca da ayrıca mutlu oldum.
Yolculuğa çıkmadan evvel nasıl bir hazırlık yaptın?
Yolculuğa çıkmadan önce kafama hedefi koymuştum. Kararlıydım ve yapacaktım. Özgüvenim ve bir amacım vardı; "Bunu gerçekleştirmelisin Cenk" dedim. Fotoğraf ve video ekipmanlarımın hepsini yeniledim. Her şeyden ikişer tane aldım yanıma. Kameralar, drone, yedek piller, şarj cihazları, yedek bellekler, şarj kabloları, fenerler, kafa fenerleri, karavanda kaldığım için mutfak ve kamp ekipmanları götürdüm. Tek kişilik bir ordu kıvamındaydım.
Arabamı yolculuk öncesi oradaki arazi ve hava koşullarına göre yaptırdım; yükselttirdim, jantları, lastikleri, kabini, aküsünü kontrol ettirdim. Oralarda başıma bir iş açmasın diye her şeyin önlemini aldım öncesinden. Kıyafet olarak tek bir bavulla gittim ama açıkçası hep aynı şeyleri giydim, çoğu kıyafet hiç giyilmeden geri geldi.
Yolculuk boyunca tek başına mıydın? Herhangi bir zorlukla karşılaştın mı?
Yolculuk 80 gün sürdü. O 80 gün boyunca tek başımaydım. Zorlukları oldu tabii. Fotoğraf çektiğim için bir yerden on tane kare çıkıyorsa, tek başıma olduğum için bir kare yakaladım. Hem hava şartları hem de çok turist olması beni fotoğraf konusunda çok zorladı. Bir fotoğraf karesi için tek başına karavanda yaşa, yemek yap, her gün sabah 05:00'te kalk, kamp yerine akşam 10:00'da gel,aletlerini şarj et, dosya aktar, her gün yeni rotalara saatlerce araba kullan, sonra saatlerce yürü… Gerçekten 80 gün boyunca bu tempo insanı çok yoruyor. Şimdi, benim olayım gezginlik değil. Ben sadece gezmiyorum, fotoğraf çekmeye çalışıyorum, gittiğim yerlerden en iyi fotoğraf karelerini çıkarmaya çalışıyorum. O yüzden kendime gezgin veya fotoğrafçı gibi bir etiket yüklemek istemiyorum.Her gün kendi başınasın. Bazen yalnızlıkla mücadele ediyorsun, bazen yaptıklarının ne kadar anlamı olduğunu sorguluyorsun.Hayatı sorguluyorsun açıkçası. O yüzden bu macera benim için inanılmaz bir hayat tecrübesi oldu.
"Her gün kendi başınasın. bazen yalnızlıkla mücadele ediyorsun, bazen yaptıklarının ne anlamı olduğunu sorguluyorsun. Hayatı sorguluyorsun açıkçası"
Nasıl bir güzergah izledin? Off-road'a da girdin mi?
İstanbul'dan Yunanistan'ın Igoumenitsa Limanı'na, oradan bir günlük gemi yolculuğu ile Venedik'e vardım, sonrasında Avusturya'ya, Almanya'nın kuzeyi Kiel'a arabayı sürdüm ve Norveç'e geçtim. Çünkü Norveç'te Trolltunga'yı görmek istiyordum. Kiel'dan Norveç, Oslo'ya gemi yolculuğu da bir gün sürdü.10 gün Norveç'te kaldım. Oradan tekrar Kiel'a dönüp, Danimarka'nın Hirtshals Limanı'ndan bir günlük deniz yolcuğuyla Faroe Adaları'na geçtim, burada iki hafta geçirdim. Daha sonra bir günlük deniz yolculuğuyla İzlanda'ya vardım. Bir ay boyunca İzlanda'da kaldım, geldiğim rota ile de geri döndüm Türkiye'ye.
Yaşadığın en unutulmaz macera hangisiydi?
İzlanda'nın Highlands bölgesi dedikleri iç kısımlarda sadece 4x4 araçların girebileceği F-road'lara girdim. Araç yolundan çıkmanın yüksek para cezalarıyla tamamen yasak olduğu yollara girdim. İç bölgelerde küçük veya gerçekten çok büyük nehirlerden geçiyorsunuz.Bu yollar için İzlanda'da Super Jeep dedikleri araçlar yapmışlar, devasa offroad araçları, görmeniz lazım. Günlük kiraları astronomik rakamlarda. Veya kendi aracınız bu tip yerlerden geçmeye uygunsa, onunla geçiyorsunuz. Ben yaptım ve gördüm; arabamın plakalarını, ön ızgara ve çerçevesini İzlanda nehirlerinde bıraktım da geldim mesela. Buradan bir Türk geçmiş derler artık.
Yolculuklarda olmazsa olmaz eşyaların neler?
Bir sırt çantam var. İçinde kameram, drone'um, tripodum, şarj kablolarım, yedek telefon bataryam, kamera drone pillerim, çikolata, su, yedek hafıza kartları, lensleri silmek için mendil, kamera aynası temizlemek için hava pompası bulunuyor. Kıyafet olarak botlarım ve sarı yağmurluğum olmazsa olmazlarım.
Seyahat etmediğin zamanlarda neler yapıyorsun?
Günlük hayatımda çok dışarı çıkmıyorum. Artık İstanbul'da A noktasından B noktasına gitmek bile bir çile. Bir köpeğim ve kedim var, o yüzden çok uzun süre uzaklaşamıyorum. Aile şirketimiz var, oraya gidiyorum, oradan spor salonuna gidiyorum ve eve geliyorum. En fazla yakın çevre içinde takılıyorum açıkçası, bir rutin içinde. O yüzden bir süre sonra patlama geçirip, uzun süreli yeni yerlere gitme hissi doğuyor içimde.
Bir sonraki macera nereye?
Bir sonraki rotam yine otomobille Türkiye'den çıkıp, İspanya üstünden Fas'a veya İngiltere, İskoçya ve İrlanda'ya gitmek. Bana çok enteresan gelen Moğolistan'a da yolculuk yapmak istiyorum.