Güle güle Özkan Uğur...
Türkiye’nin gelmiş geçmiş en başarılı müzik gruplarından biri, ‘MFÖ’ nün Özkan’ı, renkli, enerjik ve sempatik kişiliğiyle herkesin kalbine bir şekilde dokunmayı başaran nadir isimlerden Özkan Uğur’u geçtiğimiz hafta sonu kaybettik.
Dile kolay 69 yıllık yaşamına nice eserler ve başarılar sığdıran Özkan Uğur'un anısına ve hayatımıza renk katıp çok yönlülüğüyle bizlere ilham olduğu için kendisine teşekkür etmek adına, yaşamını ve kariyerini bu hafta sizler için derledik.
Hazırlayan: Ece Büyükçolpan
Mandolin ile başlayan müzik kariyeri
17 Ekim 1953'te dünyaya gelen Uğur, 1960'lı yılların bir klasiğidir ya, müziğe ilkokulda mandolin ile tanışarak başlar. Daha sonra lise yıllarında 'Atomikler' isimli amatör grubunda dönemin popüler şarkılarını çalan Özkan Uğur'un profesyonel anlamda müzik hayatına adım atması 1970 yılında Şerif Yüzbaşıoğlu Orkestrası ile gerçekleşir.
Bir Dönem 'Kaygısızlar' olan MFÖ efsanesi
1971 yılına gelindiğinde Fuat Güner ve Mazhar Alanson ile tanışan Özkan Uğur, 'Kaygısızlar' adını verdikleri grupta bas gitar çalmaya başlar. Çok geçmeden birbirleriyle güzel bir uyum yakalayacak olan bu üç isim sıkı dost olacak ve Türkiye'ye MFÖ efsanesini hediye edecektir.
1970'ler ve Kurtalan Ekspres
Kaygısızlar bir süre sonra dağılır. Bunun üzerine Özkan Uğur, çok sevdiği müziğini, Barış Manço'nun kurduğu rock müzik grubu Kurtalan Ekspres'in ilk kadrosunda yapmaya devam eder. Kurtalan Ekspres'te 1976 yılına kadar bas gitarist olarak devam eden Uğur, 1978 yılında Anadolu turnesi için de gitarist olarak gruptaki yerini alır.
1980'ler ve MFÖ'nün yükselişi
Kaygısızlar dağılsa da, onlar aslında hiç ayrılmamışlardı. 1970'li yıllarda ara sıra bir araya geldiler müzik için. 1980'li yılların başında ünlü isimlerin orkestralarında yer aldılar birlikte.
1984 yılına gelindiğinde ise 'MFÖ' – Mazhar, Fuat, Özkan – olarak ilk çıkışlarını 'Ele Güne Karşı Yapayalnız' ile yaptılar. Bir arada şöhreti yakalayan başarılı grup, hem 1985 (Diday Diday Diday) hem de 1988 (Sufi) yıllarında iki defa olmak üzere Eurovision Şarkı Yarışması'nda Türkiye'yi temsil etti.
Şahsına münhasır vokal tarzı
Özkan Uğur'un dönemine denk gelen hemen hemen herkes onun o şahsına münhasır vokallerine şahitlik etmiştir. MFÖ'nün 'Sude', 'Ali Desidero', 'Lay Lili Lili Lay', 'Mecburen', 'İdare Edip Gidiyoruz', 'Amanın Aman' gibi kayıtlarında kendine has yorumuyla vokal ile düet yaptığını dinlediğimiz Özkan Uğur, MFÖ'nün dışında da çeşitli sanatçıların kayıtlarında, yine kendine has bir biçimde ortaya koyduğu vokalleriyle yer aldı.
Oyunculuk hayalinin gerçeğe dönüşmesi
Çok yönlülüğüyle birçok kişiye ilham olan Özkan Uğur'un müzik haricinde oyunculuk hayali de vardı. Çocukluk yıllarında oyuncu olmanın hayalini kuran Özkan Uğur bir röportajında oyuncu olmayı çok istediğini, hatta anne ve babasına kendisini konservatuara yazdırmaları için çok yalvardığını belirtir. Ancak 'İyi ki de yazdırmamışlar. MFÖ olmazdı bu sefer de. MFÖ'süz bir hayat da düşünemiyorum, bunu her zaman söylerim.' diye de ekler.
Yaşadığı süre boyunca hayallerini yaşadığını belirten Özkan Uğur, oyunculuk hayalini gerçekleştirdiği gibi, oyunculuğunu konuşturan isimlerden biri olmayı başardı. Beyazperdeye attığı ilk adım 1988 yılında Mazhar Alanson ve Fuat Güner'in de yer aldığı 'Arkadaşım Şeytan' filmi oldu. Daha sonra 'Eşkıya' (1999), 'Komser Şekspir' (2001), 'Yeter Anne' (2002), 'Cennet Mahallesi' (2004) gibi pek çok yapımda rol aldı.
Garavel ve Dimi
Sergilediği başarılı oyunculuk performanslarının arasında en akıllara kazınanı Cem Yılmaz'ın yönetmen koltuğunda oturduğu G.O.R.A (2004) ve A.R.O.G (2008) filmlerinde hayat verdiği 'Garavel' ve 'Dimi' karakterleri oldu. Cem Yılmaz'la yakaladıkları uyumu devam ettiren Uğur, beraber başka projelerde de yer aldı.
Gerek müzik, gerek oyunculuk kariyerinde dokunduğu her projeye özgün izler bırakan Özkan Uğur'u geçtiğimiz hafta sonu kaybettik.
Huzur içinde uyu Özkan Uğur.