KAWS’ı Kim Tanımaz?
Brian Donnelly, sanatını daha fazla kişiyle buluşturabilmek için Arkansas’ta bir sergi düzenledi. Esquire olarak kendisiyle konuştuğumuzda bize (sanki halihazırda dünyaca ünlü değilmiş gibi), daha fazla insana ulaşabilmeyi hedeflediğini anlattı.
Röportaj Joseph Furness
Çeviri Zeynep Merve Kaya
Fotoğraflar Crystal British Museum of American Art, KAWS IG
Tüm dünyanın KAWS adıyla tanıdığı sanatçı Brian Donnelly'yle yaptığımız Zoom görüşmesinde, geçenlerde, beni KAWS ile ilk tanıştıran kendisiymiş gibi davranan bir saat koleksiyoneriyle tanıştığımı anlatıyorum.
Bu koleksiyoner, 50 yaşındaki Amerikalı ressam ve heykeltraş KAWS'ın adını ilk kez, Audemars Piguet x KAWS Royal Oak işbirliğiyle duymuştu.
Donnelly, KAWS'ı yeni keşfedenlerin hikâyelerini dinlemeyi çok sevse de, bu karşılaşmaların sayısı bugünlerde giderek azalıyor. Gözlerinin yerinde kocaman X işaretleri olan KAWS karakterleri; Companion (sanatçının Disney'de illüstratör olarak çalıştığı günlere gönderme yapan bu karakter Mickey Mouse'a benziyor ve kafasının iki yanından kemikler çıkıyor), Accomplice (tavşan kostümlü bir karakter), Chum (Michelin adamının bir versiyonu), BFF (tüylü şey) ve diğerleri, sanat dünyasının sınırlarını aşarak çoktan ana akım trendlere dönüştüler bile.
Her sanatçının kapacağı gibi, Donnelly de yarattığı karakterleri dünyanın dört bir yanındaki galerilere gönderiyor.
Bununla yetinmeyip devasa boyutlara gelene kadar büyüttüğü bu heykelcikleri dünyanın dört bir yanındaki halka açık mekânlarda sergiliyor: 2021'de İngiltere, Bristol'de; 2023'te Endonezya, Güney Java'da; son olarak da Nisan 2025'te Tayland, Bangkok'ta (Bu koleksiyonun adı KAWS Holiday olacak).
Bu karakterleri; moda evleriyle yaptığı işbirliklerinde (Dior, Uniqlo, Comme des Garçons, The North Face, Nike ve çok daha fazlası), artırılmış gerçeklik uygulamalarında (sanatçı, akıllı telefon kullanıcılarını nerede olurlarsa olsunlar KAWS karakterleriyle buluşturabilmek için Acute Art uygulamasıyla bir işbirliği yapmıştı), Instagram akışınızda (sanatçının 4,4 milyon takipçisinden biri olduğunuzu var sayıyoruz), belki de sanata düşkün bir arkadaşınızın evinde, StockX gibi platformlarda astronomik fiyatlara satılan yumuşak oyuncak veya koleksiyonluk figürler formunda görmüş olabilirsiniz.
Yani… KAWS'ı kim tanımaz ki?
Donnelly, sanatı için kendisini geri planda tutmayı tercih ediyor.
"Sokakta ilgi çekmemeyi tercih ederim," diyor her zamanki sakin tavrıyla. "Sanatım bilinsin, ben ise kaybolayım…"
Her zaman aynı şeyi giyiyor. "Benim bir fotoğrafımı gördüyseniz kesin bu kıyafetleri giyiyorumdur." [Burada ne giydiğini anlatmayacağım; bu yazının başındaki fotoğrafta ne görüyorsanız hep aynısını giyiyor.] "Basit tutuyorum. Böylece başka şeylere odaklanabiliyorum."
Toplantımız süresince bile Donnelly kasti olarak, odayı dolduran karakterlerinin kendisinin önüne geçerek dikkat çekmelerine aldırış etmiyor.
Sanatçının sol tarafındaki tasarım bir sandalyenin üstünde, KAWS'laştırılmış Elmo'lar oturuyor (aynı Elmo'yu Serena Williams'ın AD YouTube hesabındaki ev turunda da görebilirsiniz).
Sağında ise kocaman, mavi bir BFF duruyor.
Biraz daha gerisinde ise rengârenk bir prototip yığını görülüyor; ben tam seçemeden kamerayı döndürüyor ve keyifli gülümsemesiyle, "Onlar aracılığıyla insanlarla iletişim kurabiliyorum," diyor.
KAWS Take (2019)
En son sergini Arkansas'ta düzenledin. Neden orayı tercih ettin?
Serginin ilk ev sahibi Art Gallery of Ontario (AGO), eserleri Crystal Bridges Museum of American Art'a taşıma fikrini ortaya attı. Burası inanılmaz bir müze ve işlerimi henüz ulaşma fırsatı bulamadığım insanlarla bir araya getirmek için her zaman istekliyim. Amerika çok büyük bir ülke ve genellikle sahil bölgelerine yöneliyorum çünkü fırsatlar genelde orada oluyor. Arkansas gibi bir yerde ya da Fort Worth'ta gerçekleştirdiğim sergide olduğu gibi, daha popüler olmayan lokasyonlarda işlerimi sergilemek, daha samimi bağlar kurmak anlamına geliyor. Birinin eserlerimi basılı ya da dijital olarak değil de bizzat yerinde görmesi, benim için en önemli şey.
Serginin adı, "KAWS: Family." Nedenini biraz anlatır mısın?
Sergi Julian Cox tarafından kürate edildi ve bir retrospektif niteliğinde. Son birkaç yılda birkaç retrospektif gerçekleştirdik ve bu sergide, özellikle bugüne kadar yarattığım eserler aracılığıyla kurduğum topluluğa odaklanmak istedik. İsmi, sergide yer alan bir heykelin adından geliyor ki çoğu sergimde bunu yapıyorum. "Family", dört figür ve onlara eşlik eden minik bir figürden oluşuyor. İşte bu heykel, serginin temel yönlendirici unsuru oldu.
İki çocuğun var. KAWS evreninden favori karakterleri var mı?
Hayır, pek sayılmaz. Ne iş yaptığımı biliyorlar ama bazen farkındalar, bazen değil. Onlar için bu sadece babalarının işi. Karakterlerim, doğduklarından beri hep hayatlarının bir parçası oldu ama koşarak gelip en sevdikleri figür hakkında konuşmak isteyecek kadar ilgilendiklerini söyleyemem.
KAWS Seperated (2021)
Peki ya eşin, Julia Chiang?
O da bir sanatçı ve birbirimizin pratiğine son derece destek oluyoruz. Ne gerekiyorsa yardımcı olmaya çalışıyoruz. Onun eserlerini, onun bir parçası olarak görüyorum; bir şeyi diğerinden ayırmak zor. Bazı insanlar için yaratıcı bir eşe sahip olmak bir çatışma yaratabilir diye tahmin ediyorum, ama bizim için şimdilik her şey yolunda – tahtaya vuralım.
Biraz da moda ailen hakkında konuşalım. Uzun zamandır arkadaşın olan Pharrell'i Louis Vuitton'daki rolünde izlemek senin için nasıl bir his?
İster Pharrell olsun, ister başka biri… Tanıdığın insanların zamanla kimliğini nasıl geliştirdiğini görmek her zaman çok güzeldir. Birinin karşısına çıkan fırsatları nasıl büyüttüğünü, o alanı nasıl doldurduğunu ve en iyi versiyonuna nasıl dönüştüğünü izlemek gerçekten ilgi çekici. Pharrell, sürekli çalışan ve sınırları zorlayan biri. Her zaman hiçbir şeyin ona engel olamayacağını söylerdi. Ve bir bakıyorsun, hakikaten de kimsenin aşamadığı sınırları kolayca aşıyor. Bu benim için çok ilham verici.
Kim Jones'un Dior'dan ayrılması hakkında ne düşünüyorsun? Sonuçta onun Dior'daki görevinin lansmanı sürecinde sen de görev almıştın.
Kim, olağanüstü bir yetenek. Şu anda ne yapacağını gerçekten çok merak ediyorum ama bana bir şey söylemedi. Onunla ilk koleksiyonu için çalışma fırsatı bulduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum, ayrıca yakın zamanda mağazalarda olan Çin Yeni Yılı'na özel koleksiyonu da birlikte yaptık. Hayranlık duyduğun ve işinde gerçekten yetenekli insanlarla çalışmak büyük bir ayrıcalık. Kim nereye giderse gitsin, onunla her gün, tüm gün çalışmak isterim.
KAWS Family (2021)
Belki de en bilinen işbirliğini, Uniqlo ile hayata geçirdin. Seni onlarla çalışmaya devam etmeye ne teşvik ediyor?
Dior ya da Audemars Piguet gibi markalarla bir proje yapmak elbette inanılmaz bir şey ama Uniqlo ile çalışmak… Ulaştığın kitle çok farklı ve ortaya çıkan işi her yerde görebiliyorsun. Geçenlerde The Met'teydim (Metropolitan Museum of Art) ve önümde yürüyen bir çocuğun üstünde benim tasarladığım tişört vardı. Öyle dikkat çekiciydi ki. Her zaman gençliğime, sanatı nasıl deneyimlediğime dönüp bakıyorum; o dönemde nasılsam şimdi de aynı şekilde iletişim kurmayı sürdürmek istiyorum. Bir işi aynı anda farklı alanlara nasıl yayarım? Aslında mesele, bu dengeyi kurabilmekte.
Ufukta yeni bir moda işbirliği var mı?
Açıkçası şu sıralar resim ve heykel çalışmalarına odaklanmaktan gerçekten keyif alıyorum. Stüdyoma çekilip daha içsel, samimi işlere yönelmek güzel bir his. Tabii ki fırsatlar çıktığında modaya girip çıkmak benim için her zaman keyif verici oluyor.
"KAWS Holiday" projesinin bir sonraki durağına nasıl karar veriyorsun?
Çok da seçici davranmıyorum açıkçası [gülüyor]. Genelde gitmediğim ve keşfetmek istediğim yerlere gidiyoruz. Eğer bir yerde sergileme fırsatı yakalamışsam ve bu yer, daha önce tanışmadığım, yeni bir bağ kurabileceğim bir yerse, bunu bir artı olarak görüyorum. Ayrıca, görsel ve kavramsal olarak diyaloğa girebileceğim ilginç manzaraları da seviyorum.
Geçtiğimiz yıl Pittsburgh'daki Andy Warhol Müzesi'nde, Warhol'un ikonik eserleriyle birlikte kendi çalışmalarını da sergiledin. Bu nasıl gerçekleşti?
Bu sergi için bana ilk ulaşıldığında, solo olması planlanıyordu. Zamanla Warhol'un eserleriyle birlikte sergilenecek bir konsepte dönüştü. Büyük bir sorumluluktu ama böyle bir fırsat karşıma çıkınca hiç düşünmeden kabul ettim. Çok keyifliydi fakat benzer bir projeye başlamadan önce bu deneyimi biraz sindirmek istiyorum.
Şu sıralar seni heyecanlandıran sanatçılar var mı?
Açıkçası, gelişimsel engelli sanatçılarla çalışan Creative Growth gibi kurumlar beni gerçekten heyecanlandırıyor. Ortaya çıkardıkları işler son derece saf, içten ve etkileyici. Ama bireysel anlamda, spesifik bir yükselen sanatçının peşinden heyecanla gittiğimi söyleyemem. Geçen yıl New York'taki The Drawing Center'da yaptığım sergiye hazırlanırken uzun zamandır topladığım birçok esere tekrar dönüp bakma fırsatım oldu. Bir sanat eseri, üretildiğinde zamansız bir alanda asılı kalıyor gibi – 1920'lerde ya da 1930'larda yapılmış bir iş, örneğin Louis Wain'in bir eseri, beni bugünkü bir iş kadar heyecanlandırabiliyor. Bu tamamen onu ne zaman keşfettiğinizle ilgili. Ne zaman içine girerseniz o zaman sizin için parlamaya başlar.
Ah evet, birkaç gün önce Instagram'da Louis Wain'e ait bir eserin fotoğrafını paylaştığını görmüştüm.
Louis Wain'in eserlerini bir süredir topluyorum. O tabloyu kızımın odasına astım, sonra da bir fotoğrafını çektim. Son zamanlarda Adolf Wölfli'nin işleri üzerine de düşünüyorum. Bir eser 100 yıl önce yapılmış olsa bile sizin için hâlâ yepyeni olabilir.
Şu anda ne üzerinde çalışıyorsun?
Haziran ayında Berlin'de, Galerie Max Hetzler ile bir sergi hazırlıyorum.
Eserlerinde teknolojik gelişmeleri benimsiyorsun. Diğer sanatçılara da bunu önerir misin?
Kimseye ne yapması gerektiğini söylemek istemem ama evet, neden kendine yeni bir şey deneme, yeni bir şey öğrenme ve işleri farklı bir şekilde üretme şansı tanımayasın ki? Bu her ne kadar trend olmasa da eğer bir mecrayla ilgileniyorsan, onu keşfetmelisin. Belki o alanda başarılı olursun, en kötü ihtimalle bile bu seni başka fikirlere ve yeni alanlara götürür.
Bunu artırılmış gerçeklik (AR) deneyimlerinle mi ilişkilendiriyorsun?
O proje üzerinde çalışmak gerçekten çok eğlenceliydi. Çalışmaya Covid öncesinde başlamıştık ve pandemi, neredeyse lansman günümüzde patladı. İnsanların etkileşime geçebileceği bir yöntemle eser sunabiliyor olmak o dönemde benim için büyük bir şanstı. Sonrasında, Serpentine ile yaptığımız AR odaklı sergi geldi; orada eserleri video oyunu Fortnite'a yerleştirdik. İlgi duyulacak o kadar farklı alan var ki, ben bu alanlar arasında geçiş yapmayı ve etkileşimi çok ilginç buluyorum. Ve bak neler oluyor: Bir saat tasarımcısı bile gelip seni işlerimle tanıştırabiliyor.
"KAWS: Family", 28 Temmuz 2025'e kadar Crystal Bridges Museum of American Art'ta görülebilir.