Kural koyucu: BMW i8
Göz alıcı tasarımı, en son teknolojiyle desteklenen büyüleyici performansı ve benzersiz sürüş hissiyatıyla etrafındaki herkesi kendisine hayran bırakmayı başaran BMW i8, oyunun kurallarını değiştirdiğini gösteriyor. Hibrit bir araçtan beklenmeyecek kadar agresif olan i8, görünümünden tutumluluğuna kadar birçok konuda doktora tezi olabilecek bir otomobil. Rakiplerini kendisi seçen aracın hedefinde, süper spor modeller var.
BMW i8'i anlatmaya nereden başlayacağımı inanın bilmiyorum! Gaz pedalına yüklendiğimde aldığım hazdan mı, park ettiğimde koşturarak yanıma gelen insanların yönelttiği sorulardan mı, yoksa trafi kte tüm gözlerin araca çevrildiğinden mi başlasam emin değilim. Ama inanın anlatacak çok şey var.
İstinye'de bulunan Borusan Otomotiv'e test aracını almak için gittiğimde hiç heyecanlı değildim. Aracın anahtarını teslim alıp otoparkta bulunan otomobilin yanına doğru yürüdüğümde kalp atışlarımın hafif hafif arttığını hatırlıyorum. i8'in yanına geldiğimde, nedenini anlamadığım bir şekilde tedirgin oldum. Sanki otoparkta bir otomobille değil, Amazon Ormanları'nda türünü bilmediğim, daha önce hiç rastlamadığım bir canlıyla göz göze gelmiş gibiydim. Bana bakıp; "Beni sen mi kullanacaksın? Emin misin?" diyordu adeta. Öyle bir gerildim ki; babasının otomobilini kaçırmaya çalışan çocuklar misali, 5-6 saniye kapıyı nereden açacağımı, nasıl çaktırmadan kokpite süzüleceğimi düşünmeye başladım. Neyse ki durumu çabuk toparladım. Kanat şeklindeki tasarlanmış kapıları açtığınızda "İşte film başlıyor!" demeden edemiyorsunuz. Araçtan inip-bindiğiniz her noktada bu kapılar her şeyden, herkesten ve her modelden daha fazla dikkat çekiyor. İnsanların birbirlerini dürtüp sizi, yani aracı göstermelerini ilk olarak burada fark ediyorsunuz. İniş-biniş biraz zahmetli, ama olsun. Bu gösterişe bu kadar eziyeti az bile!
Fotoğrafl arından daha da etkileyici aracın tasarımı hakkında çok fazla konuşmaya gerek yok. Görünüm olarak bu aracı çirkin veya sıradan olarak tanımlayan kişilerle ilişkinizi sonlandırabilirsiniz! Çünkü o yaklaşımdaki biriyle bırakın otomobili, hiçbir şey konuşulmaz, hiçbir konuda ortak noktada buluşulmaz. Boşuna zaman kaybetmeyin, hayat akıp gidiyor.
Gelelim, BMW i8'in performansına ve teknik değerlerine… En başta, aracın çok tutumlu olduğunu belirtmeliyim. Aracın direksiyonun başına geçtiğinizde, 131 beygirlik elektrik motorunun yardımıyla sessiz bir sürüşe başlıyorsunuz. Önde bulunan elektrik motoru gücünü ilk iki tekere aksettiriyor. Araç o kadar sessiz ki, bir an standart BMW motor sesini bile alamayacaksınız gibi hissediyorsunuz. Fakat gaz pedalına yüklendiğinizde işler değişiyor. Mesela benim yüzümde kocaman bir gülümseme belirmişti, mutluluktan ağzımı kapatamıyordum. 1.5 litre 231 beygirlik 3 silindirli turbo benzinli motorun kükreme sesi, insana harika hissettiriyor. Arka tekerleklere 320Nm tork ileten motor, BMW i8'in 4,4 saniyede 100 km/s hıza ulaşmasını sağlıyor. 6 ileri otomatik şanzımana sahip araç, sürüş moduna ve gaz pedalına uyguladığınız şiddete göre iki veya dört tekerlekten çekişli olarak kullanılabiliyor. Ama şunu belirtmeliyim ki; toplamda 362hp güç ve 570Nm tork ile ilerleyen otomobili çoğu zaman oldukça sakin kullanıyorsunuz. Karşınıza çıkan uzun düzlükler veya otoban olmadığı sürece salına salına gitmek daha keyifl i oluyor. Kullanırken; "Herkes bu araca görmeli, tadını çıkarmalı." şeklinde düşündüğümden olsa gerek; meraklı bakışların odağı oldum. Aracı park ettiğim her semtte, fi yatından gücüne kadar onlarca soruya muhatap oldum ve bu soruları zevkle yanıtladım.
Onur AKÇAY
