Bir efsanenin hayatı: Alex de Souza
Bir süre sonra Fenerbahçe TV'ye staj için başvuran Samet, hemen kulübe çağrıldı. Bir taraftar olarak bir buçuk yıl bilabedel orada çalıştı; her gün okuldan sonra kanala gidiyordu, tek amacı futbolcuları görmekti. Ama hiç beklemediği şekilde kulübün tercümanı Ali Orçun Türksoy, askere gitti ve onun yerine geçici olarak tercümanlık görevi Samet'e verildi. "Alex'i o imza gününden sonra ilk kez tesislerde gördüm. Bana 'Yeni tercüman sen mi oldun yoksa?' dedi." Samet'in bu kadar küçük yaşta; teknik direktör Zico'nun ve Alex, Lugano, Roberto Carlos gibi dev futbolcuların tercümanı olması medyada da olay oldu; öyle ki takım her başarısız olduğunda insanlar onu yolda durdurup "Sen taktikleri yanlış mı çevirdin yoksa?" diyordu. Samet'in bu konuyla ilgili anlattıklarına gülmemek elde değil: "İnsanlar teknik direktör 'Sola koş' diyor, ben 'Sağa koş' diye çeviriyorum, maçı o yüzden kaybediyoruz sanıyordu." Ne zaman ki takım şampiyon oldu, Samet de taraftar ve medya tarafından onaylandı. Ondan sonra da Brezilyalıların bütün röportajlarında, maçlarda yedek kulübesinde görüldüğünden taraftarlar onu "Bizim tercüman." diye karşılar oldu.
Samet, Alex'in yeni gelen başarılı Brezilyalı futbolcu olduğu günlerden bir efsane olarak Türkiye'den ayrıldığı güne dek yanındaydı. Maçlarda insanlar "Alex!" diye bağırırken de, Alex en unutulmaz golleri atarken de, Aziz Yıldırım'la kavga ederken de… Brezilya'ya dönüş uçağının kapısını kapattıkları anda da...