Derin ve içten: Kerem Bürsin

Oyuncu olmaya çocukluğunda karar vermiş aslında. Spor, hayatında önemli bir yer kaplamış. Hem okulun hem de eyaletin yüzme takımındaymış. Ancak gerek sabahın çok erken saatlerinde katılması gereken antrenmanlar gerek derslerinin yoğunluğu yüzünden yüzmeyi bir müddet sonra bırakmış. Zaten o günlerde kendisine göz kırpan oyunculuk, artık onu en çok heyecanlandıran unsur olmuş: "Aslında bireysel değil de takım halinde bir şeyler yapmayı daha çok sevdiğimi fark ettim. Tam da o günlerde tiyatro ilgimi çekiyordu. Oyunda başrol olsan bile ekip halinde çalışmak çok güzel." diyerek tiyatroya olan düşkünlüğünü anlatan Bürsin, ekip halinde çalışmayı hep tiyatro sayesinde öğrenmiş. O dönem müzikle de çok ilgiliymiş. Bir müzik grupları bile varmış, kendisi basgitar çalıyormuş. "O dönemde, hayatımın en büyük aşkı müzikti. Okuldan sonra arkadaşlarla buluşur deliler gibi çalar, konserler verirdik. Bir ara hayatım boyunca sadece müzikle ilgilenmek istemiştim. Tabii ailem çok sıcak bakmamıştı bu fikre."

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.