En az 200 mahkumun hapisteyken hayatını kaybettiği hapishane turistlerin duydukları tüyler ürpertiyor. Tango and Cash, Air Force One ve The Shawshank Redemption gibi kült filmlerin çekildiği 1990 yılında kapatılan hapishanede geçtiğimiz yıl korkunç olayların yaşandığı belirtiliyor. Turistler; perili olarak anılmaya başlanan hapishane boşken korkunç fısıltılar geldiğini iddia etti. Gizemli olayların yaşandığı bu koridorda 200 mahkum hayatını kaybetti. Aynı koridor 1995 yılında çekilen ve 7 dalda Oscar adayı olan The Shawshank Redemption filminde kullanıdı. Bölgeye gelen binlerce turist Hollywood Turu kapsamında gizemli olayların yaşandığı Ohio Hapishanesi'ni ziyaret ediyor. The Shawshank Redemption filmi için restorasyon çalışmaları yapıldı. Film; haksız yere cezaevinde yatan bir mahkumun hikayesini anlatıyor. 21 Temuuz 1948 yılında hapishane başkomiserinin kaçırılıp öldürülmesiyle bu hapishanenin tarihi kana bulanmış oldu. Robert Daniels ve John West isimli katiller hapishanede elektrikli sandalyeye oturtularak 1901 yılında idam edildi. Gardianların bu alanlarda kalabalık olan hapishanedeki mahkumlara ciddi işkenceler ettiği de söyleniyor. Mahkumlardan kalan Diana Ross'un kırık plak kabı ve dönemin magazin dergisi. Sert ve tamamen demir kapılarla kapatılan mahkumların hapishaneden kaçışıysa imkansız hale getirilirken mahkumlara işkence yapan gardiyanlar yaralıları da bu hücrelere kapatmış. Gardiyanların nöbet değişim gibi işlerinin yapıldığı ahşap masa. Turistler soluk alma ve konuşmaları en çok... Mahkumların kullandığı eşyaların olduğu yerlerde olduğunu iddia ediyor. Kült Hollywood filmlerinin çekildiği şiddet odası olarak gösterilen bölge. Turistlerin en çok ilgi gösterdiği yerlerden biriyse gardiyanların merkezi odası olan Katolik Şapeli. Ohio Hapishanesi'nin sınırları. 1970'lerde kilise ve bazı grupların kurduğu koalisyon mahkumların yaşadığı işkencelere tepki gösterdi. Eski bir tutuklunun duvara yazdığı yazı. 1933 yılında müfettişler kötü koşullar nedeniyle Ohio Hapishanesi'ne kınama yazısı çekti. 21 Temmuz 1948 yılında John Niebel, isimli başkomiser öldürüldü. Fotoğrafçı Cindy Vasko, bu fotoğraflarla hapishanenin içinden son manzaraları çekti. Ülkenin her yerinden getirilen suçluların olduğu çocuk gözaltı merkezi. 200 mahkumun öldüğü teyid edilen hapishanede... Ölen 200 mahkumun bazılarının kendilerini astıkları da teyit edildi. Rikers Island, New York/ABD Ünlü 'Law & Order' dizisinin esinlendiği Rikers Adası birçok kez bıçaklanma, linç, şiddet olayları ve zihinsel rahatsızlığı olan mahkumlara karşı tutumu nedeniyle gündeme geldi. 2007'de, 18 yaşında bir mahkum burada dövülerek öldürüldü. Gitarama Central Prison, Ruanda, Afrika Başta 400 mahkum kapasitesiyle inşa edilen bu cezaevinin mahkum sayısı ülkenin iç savaş yaşadığı 90'larda 7.000'e ulaştı. O zamanlar, mahkumların hayatta kalabilmek için insan eti yemek gibi yollara başvurmak zorunda kaldığı biliniyor. Kamp 22, Hoeryong, Kuzey Kore Resmi adı Kwan-li-so olan Camp 22, siyasi suçluları ve bazen ailelerini ağırlayan gizemli bir toplama kampı. Buraya girenler, ömürlerinin sonuna dek burada kalıyorlar ve resmi kayıt olmasa da nüfusunun 5.000 olduğu düşünülmekte. El Rodeo Hapishanesi, Guatire, Venezüela Bünyesinde 50.000 mahkum bulunduran bu hapishane, içerideki çete olayları nedeniyle dünya üzerindeki en şiddet dolu hapishanelerden biri. 2011'de içeride öyle şiddetli bir çete savaşı çıktı ki, ülkenin askeri kuvvetleri içeriye silahlı müdahalede bulunmak zorunda kaldı. Bang Kwank, Bangkok, Tayland 'Bangok Hiltonu' denen bu hapishane, işkence ve aşırı kalabalıklığı ile ünlü. Ölüm cezasına çarptırılan mahkumlara, bazen infazları gerçekleştirilmeden önce sadece iki saat kadar süre veriliyor. Supermax, Florence, Colorado, ABD Buradaki mahkumlar, günün 23 saati güneş ışığı bile girmeyen hücrelerinde kapalı tutuluyorlar. Sadece gardiyanlar ile çok kısa iletişimleri oluyor. Diğer mahkumlarla ise hiçbir etkileşimleri olmuyor. Tadmor Hapishanesi, Tadmur, Suriye Tadmor hapishanesi, 1980'de burada gerçekleşen ve 800 kişinin ölümüyle sonuçlanan bir katliam ve devamındaki olaylar nedeniyle 2001'de kapatıldı. 2011'de tekrar açıldı fakat, Amerikan askerlerinin belirttiğine göre linç ve asarak öldürme burada her gün hala gerçekleşmekte. Maracaibo Hapishanesi, Sabaneta, Venezüela Hapishane, 1958'de yalnızca 900 kişilik bir kapasiteyle inşa edilmiş olsa da bugün burada 2.400 mahkum bulunmakta ve yaklaşık 100 kişinin öldüğü bir ayaklanma yaşayan bir hapishane. Lousiana State Penitentiary, Angola, Louisiana, ABD Burası bir 'çiftlik hapishane' ve mahkumlar 1997'de çekilmiş bu fotoğraftaki gibi hiçbir karşılık almadan pamuk toplamak zorundalar. Burası sıra dışı mahkumları cezalandırma şekli ve şiddet nedeniyle kötü bir şöhrete sahip. Gidani Hapishanesi, Tiflis, Gürcistan Burası kötü şöhretini 2012'de ortaya çıkan bir videoya borçlu. Bu videoda gardiyanlar mahkumlara karşı işkence uygulayıp, cinsel istismarda bulunuyorlar. 2005'te bir gardiyan itirafta bulunup, bu hapishanede buna benzer onlarca olaya şahit olduğunu belirtti. La Sante, Paris, Fransa Mahkumların yanı sıra, bu hapishane fare ve bitlere de ev sahipliği yapmakta. Aşırı kalabalık oluşuyla birlikte, buradaki gardiyanlar bilinen en acımasız gardiyanlardan. Koşulları o kadar kötü ki, 2002'de 73 mahkum atık su kanalından su içerek intihar etti. San Juan de Lurigancho, Lima, Peru 2.500 kapasiteli bu hapishane, Güney Amerika'daki en kötü hapishane olarak biliniyor ve şu an en az 7.000 mahkumu bünyesinde barındırıyor. Diğer hapishanelerin aksine, burada mahkumlar el yapımı eşyalar vb. satarak kendi ekonomilerini oluşturabiliyor ancak, rekabet gibi nedenlerden dolayı bu da cinayet ve ölümlere yol açıyor. Ayrıca horoz dövüşleri de mevcut. Black Beach Hapishanesi, Ekvator Ginesi, Afrika Burası, tüm hapishaneyi kaplayan fare istilası ile tanınıyor ve sürekli yemek kıtlığı mevcut. Gardiyanların linçleri ve çeşitli hastalıklardan kaynaklanan ölümler burada her yıl onlarca can alıyor. Butyrka Hapishanesi, Moskova, Rusya Butyrka hapishanesi, 1600'lerden beri bünyesinde tutukluları barındırıyor. Listedeki bütün hapishaneler, aşırı kalabalık ancak burası en kötüsü. Bütün hücreler normal kapasitenin 10 katı üstünde insan ağırlıyor ve bu nedenle pislik dolu bu yerde, AIDS ve Tüberküloz gibi hastalıklar kolaylıkla yayılabiliyor. Kamiti Maximum Security Prison, Nairobi, Kenya Bu hapishane, o kadar kirli ki kolera gibi salgınlar çok yaygın. Yetersiz beslenme ve açlık burada ölüm sebeplerinden, sık sık vuku bulan isyanlar gibi. Kapasitesi 800 olan bu hapishanede 3.000 mahkum cezalarını çekmekte.