“En iyi kokan Batman, George Clooney” diyen Robert Pattinson ile Parfümler, Başarı ve Martılar Üzerine

Yazı Johnny Davis

Çeviri Duru Özünal

Fotoğraf Mikael Jansson for Christian Dior Parfums

Francis Kurkdijan, dünyanın en başarılı parfümörlerinden biri.

1995 yılında, çıktığı dönemde Avrupa'nın en çok satan parfümü olan Jean Paul Gaultier, Le Male'i yarattı. 2009'da ise şimdi LVMH'in bir parçası olan kendi lüks parfüm evi Maison Francis Kurkdijan'ı kurdu. Parfüm dünyasındaki başarılarının ardından Kurkdijan, 2021'de Christian Dior'un parfüm tasarım direktörlüğüne atandı.

Robert Pattinson ise dünyanın en saygın ve çok yönlü aktörlerinden biri. Filmleri arasında; The Twilight Saga (2008-2012), Good Time (2017), The Lighthouse (2019) ve The Batman (2022) gibi yapımlar yer alıyor.

2012 yılından bu yana Dior Homme'un yüzü olan Robert Pattinson'ın, 2013'te bir başka modelle birlikte başrolünde yer aldığı, New York'taki bir yatak odasında geçen Dior Homme parfüm reklamı, sinematik şıklığı sebebiyle eleştirmenlerden alkış topladı ve hafızalarımıza kazındı. (Bu başarının ardından ünlü oyuncu, 2016'da Dior Homme'un moda alanında global marka elçisi seçildi.)

Yeni Dior Homme parfümünün lansmanı için ünlü parfümör Francis Kurkdijan ve Robert Pattinson'la koku, filmler ve "hit" bir parfüm nasıl yaratılır sorusu üzerine konuştuk.

Dior Homme parfümlerinin yeni tanıtım filminde oynadığın karakter nasıl biri?

Robert Pattinson: Sanırım bu reklam, 2013 tarihli ilk kampanyanın devamı. İlk kampanyadaki karakter, amacı olmayan biriydi. Bir tür agresif özlem vardı. Hiçbir yere ait hissetmiyordu. Ekip, James Dean ve Marlon Brando gibi örnek karakterlerden ilham almıştı. Bu karakter her şeyi deneyimlemek istiyor, hiçbir zaman tam olarak evinde hissetmiyor ve kendini oldukça tutkulu bir şekilde tanımlamaya çalışıyor. Sanırım karakterim, kampanyalar ilerledikçe daha romantik ve duygusal birine dönüştü.

Sizin işiniz reklam filminde belirli bir his ve atmosfer yaratarak bir koku (parfüm) satmak. Bu oldukça garip bir iş. Bu koku kampanyadaki hissi yaratıyor mu?

R.P.: Aslında son birkaç saattir koku konusunda ne kadar berbat olduğumu fark ettim. [Parfüm hakkında sayısız röportaj yaptıkları bir günün sonunda konuşuyoruz, yorgunlar.] Koku alma duyumu açıp kapatabiliyorum; çok kullanışlı bir beceri bu. Francis'in işine nasıl yaklaştığını görmek ise çok ilginç. Sonuçta bu parfüm, kampanyadan çok daha önce geliştirildi. Yani, evet, sanırım her şey temelde Francis'in işinin bir yansıması.

Yeni parfümün arkasındaki fikir neydi, Francis?

Francis Kurkdjian: Onu modern erkekliğe entegre etmek istedim. Dior Homme, erkekliğin sınırlarında gezinen bir marka. Kadınsı bir nota olarak bilinen, yeni kokuda da kullandığımız, iris çiçeğinin yumuşak, pudramsı ve henüz keşfedilmemiş bir yönü var. Dior'da göreve başladığımda Dior Homme'u daha çağdaş hale getirmek için bir şeyler yapmak istediğimi biliyordum. Amacım klasiklikten çıkarmaktı ve biraz da cesaret katmaktı. Dior Homme'un kreatif direktörü Kim Jones, maskülenliği böyle tanımlıyor. Klasisizmi ve modernizmi, gelenek ile çağdaşı birleştirebiliyor. "Geleneklere saygı göster ve cesur ol." Bu, Christian Dior'un 1940'lar ve 50'lerde söylediği bir cümle. Bugün hala geçerli olduğunu unutmamalıyız. Görevim modern erkeği anlatmaktı. Robert'ın parfümü tanıtacak olan kişi olacağını biliyordum. Senaryoya biraz göz gezdirdim. Dior Homme'da anlatılan erkek özel birisi. Parfüm dünyasında bile, diğer markalarla karşılaştırıldığında, kırılgan ve güçlünün sınırında duruyor. Güçlü ve karizmatik. Tanımlamak biraz zor ama bu işin de böyle bir çift yönlülüğü var.

Dior Homme Parfum

Bu parfümü yaratmak zorlayıcı mıydı?

F.K.: Zor değildi. Üzgünüm, bunu söylemek zorundayım! Ben yaşlıyım -çok genç göründüğümü biliyorum- ve artık deneyimli bir parfümörüm. Net bir fikriniz olduğunda, iş kolaydır. Bir balerinseniz, tekniğinize güvenirsiniz. İşimin en zor kısmı, bir zaman dilimiyle bağlantıda olmak. 30 yıl önce başladığımda gençtim, o zamanın içindeydim ama bunu ifade edecek kadar teknik yeteneğim yoktu, çünkü yeterince deneyimli değildim. Bugün teknik bilgiye sahibim. Yani fikir aşamasından ürüne geçiş yapmak oldukça kolay. Benim için daha zor olan kısım, anlamlı bir fikir bulmak ya da henüz söylenmemiş yeni bir hikâye yaratmak.

Robert, "koku alma duyumu açıp kapatabiliyorum" ile ne demek istemişin?

R.P.: [Gülmeye başlıyor; belki de bir kez daha koku gibi gözle görülmeyen bir konsept hakkında sorular sorulduğu için…] En iyi cevabı versem bu soruya verilecek iyi bir cevap yok.

Deneyebilirsin…

R.P.: Aslında bu yeteneğimi son yaptığım işte fark ettim. İnsanlar sürekli olarak nasıl koktukları için özür diliyorlardı ve ben hiçbir şekilde bahsettikleri kötü kokuları almadığımı keşfettim. Bir baktım, çalışırken kötü kokuları duymuyorum. Tamamen kendimle ilgileniyorum. İnsanların yüz ifadelerinden başka hiçbir şeyin farkında değilim. Bilmiyorum, bu garip bir yetenek!

Demek ki o kadar harika bir oyuncusun ki, her zaman anın içindesin.

R.P.: [Komik bir ciddiyetle konuşuyor.] Evet. Çok odaklanıyorum. Biri etrafımda en kötü şekilde gaz çıkarsa bile fark etmiyorum.