İstanbul'da 4 müzede sergilenen Haliç Zinciri, İstanbul'un fethinin canlı tanığı olarak geleceği ışık tutmaya devam ediyor. Osmanlı İmparatoru 2. Mehmet’i tarihe çağ kapayıp açan padişah olarak geçmesini sağlayan İstanbul’un fethinin sembolik göstergelerinden biridir Haliç Zinciri. Efsane mi yoksa gerçek mi tartışmalarının yapıldığı bu önemli kalıntı günümüzde Bizans'ın yıkılışını, Osmanlı'nın kudretini sembolize ediyor. Sultan 2. Mehmet İstanbul kuşatması ile ilgili hazırlıklarını 23 Mart 1453 tarihinde tamamlayarak kuşatmayı başlatmak üzere Edirne’den İstanbul’a hareket etmiştir. 2 Nisan günü Bortolamio Soligo tarafından Yalıköşkü civarındaki Kentenarion Kulesi ile Galata Surları arasına zincir çekilmiştir. Bu zincir çok iri ve yuvarlak baklalardan yapılmış ve birbirine büyük demir kancalarla bağlanmış bir zincirdir. Sağlam olması için de iki taraftan surlara tutturulmuştur. Haliç surlarının zayıf olduğunu ve buradan kente girişin daha kolay olacağının düşünen Sultan 2. Mehmet donanmasına Doğu Roma’nın zincirle kapattığı Haliç’e girme emrini vermiştir. Ancak başlatılan deniz taarruzu istenilen şekilde sonuçlanmamış ve 20 Nisan tarihinde Zeytinburnu açıklarında Osmanlı donanması ile müttefik filo arasında yapılan savaşta Osmanlı donanması büyük kayıplar vermiştir. Bunun üzerine Sultan 2. Mehmet donanmayı karadan yürüterek Haliç’e indirme kararı almıştır. 21-22 Nisan akşamı önceden hazırlanmış olan kızaklarla 72 parça gemi Tophane Limanı’ndan başlayarak, Humbaracı yokuşu, Asmalı Mescit, Tepebaşı, Kasımpaşa güzergahından Haliç’e indirilmiştir. 29 Mayıs gecesi başlatılan saldırı sonucunda da İstanbul fethedilmiştir. Bunun üzerine Sultan 2. Mehmet donanmayı karadan yürüterek Haliç’e indirme kararı almıştır. 21-22 Nisan akşamı önceden hazırlanmış olan kızaklarla 72 parça gemi Tophane Limanı’ndan başlayarak, Humbaracı yokuşu, Asmalı Mescit, Tepebaşı, Kasımpaşa güzergahından Haliç’e indirilmiştir. 29 Mayıs gecesi başlatılan saldırı sonucunda da İstanbul fethedilmiştir. Eldeki parçaları toplam 407 bakladan oluşan zincir yaklaşık 4,5 ton ağırlığındadır ve 190 metre gibi uzunluğa sahiptir. Zincirin toplan 550 metre uzunluğunda dubalar vasıtasıyla suda durduğu tahmin edilmektedir. Deniz Müzesi’ndeki parça 69 bakla olup yaklaşık 33 metredir. 1 açık ve 7 boğumlu sıralı şekildedir. Her bir bakla 47-62 cm. arasında olup 8 ila 18 kg. ağırlığındadır. En büyük parça Harbiye Askeri Müzesi’ndedir. Diğer parçalar Rumeli Hisarı ve İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde bulunmaktadır.