Geleceğin mimarı: Bjarke Ingels daha büyük düşünüyor

10/14


Biz görüşmeden önceki akşam, kapsayıcı olması açısından yol gösteren bir proje haline gelmiş olan, Kopenhag'ın Nørrebo bölgesindeki olağanüstü park Superkilen için ona Aga Khan Ödülü verildi. Birçok sanatçı ve tasarımcı ile oluşturulan bu yer; koşu yolları, gökkuşağı renklerinde asfalt yol, Fas'a özgü süs havuzları, Irak'a özgü salıncaklar, Brezilya bankları ve İngiliz çöp kutuları içeriyor. Bölgenin 60'a yakın ulusunun evinden bir parça bulabileceği bir alan.

Ingels, özellikle de onu eleştiriye açık hale getirmesinden dolayı yaklaşımının her zaman ona avantaj sağlamadığının farkında. İlk kitabı Yes is More, Big'in ilk projelerini anlatan bir çizgi romandı; kitap Mies van der Rohe'nin "Less is more" (Az ama öz) sözünden başlayıp Philip Johnson'un neşeli "I am a whore" (Ben bir sokak kadınıyım) lafına kadar giden bir dizi aforizma ile açılış yapıyor. Kendi vurdumduymaz, hem pastam dursun hem karnım doysun tarzındaki çalışma stilini 'Big-amy' olarak adlandırmış (Ingels'in dünyasında söz oyunu yapmazsanız işin bir eğlencesi yok). "Sanırım bir taraftan her şey çok iyi gitti," diyor; "Çünkü mimarinin ne ile ilgili olduğunu ve mimarinin kısıtlı bina alanının dışındaki kavramlarla nasıl ilişkilendirilebileceğini gerçekten yansıtıyor. Ama bize belli bir zarar verdiğini de düşünüyorum. Herhangi şüpheci birinin, çalışmalarımıza karikatürümsü demesi oldukça kolaylaştı."

Görüntüyü dondurursak, Big'in portföyünde oldukça fazla tekrar olduğu doğru. Şirket de bunu gizlemiyor: Eski modeller gelecekteki şemalara ilham olsun diye saklanıyor ve aynı estetik hareketler tekrar tekrar ortaya çıkıyor. Kutuyla ve kutunun içinden düşündüğü kadar kutunun dışında düşünmüyor: Her proje kendi sınırlarıyla olduğu kadar fırsatlarıyla da şekilleniyor. Ancak sonuç olarak aslında ortaya moda evlerinin çalışmalarında görmeye alışık olduğumuz bir tanıdıklık ve yansıma içeren işler çıkıyor. Bu da mimarinin gelecekte ne yöne gidebileceğiyle ilgili çok şey anlatıyor. Big oldukça fazla sayıda bina inşa ediyor olabilir ancak aynı zamanda (ve önemli bir şekilde) kendi güçlü markasını da güçlendiriyor.

KOPENHAG'DA İNŞA EDİLMİŞ, ÖDÜLLÜ, 475 ÜNİTELİ KONUT KOMPLEKSİ 8 HOUSE, İKİ KOCAMAN BAHÇE ÇEVRESİNDE SEKİZ RAKAMININ ŞEKLİNİ OLUŞTURUYOR. ÇEVREYE ZARARI OLMAYAN TEKNOLOJİLER VE ESTETİK GÜZELLİĞİ BAŞARILI TASARIMININ KENDİSİNDEN GELİYOR.

BİZE ULAŞIN