Geleceğin mimarı: Bjarke Ingels daha büyük düşünüyor
Harika görseller nadiren harika binalara dönüşür. Resim ne kadar gösterişliyse gerçeği genellikle o kadar yavan olur. Parıldayan fanteziler sızıntılara ve inşaatı yapanların hatalarına yol açar, gündüzün affetmeyen ışığının altında yok olur. Bu özellikle çok trend olan dış yüzeylerle süslenmiş, maksimum yoğunluktaki kutuların doldurduğu ticari alanda geçerlidir. Ingels, geliştiricilerin onunla birlikte çalışmak için peşinden koşmasını sağlayarak dünyayı fethetti ve o projelerin de kendi şartlarında olmasını sağlıyor.
Lange'ın radarına ilk kez 2010 yılında, Lange onun ilk konut projelerinden birini ziyaret ettiğinde girmiş. "Gördüğü ilgi beni şaşırtmıştı," diyor. "Çok havalı bir şekil olduğunu düşünmüştüm ama arazi üzerinde durma şeklinden hoşlanmamış ve domestik hayatın orada işleyebileceğini düşünmemiştim. Tüm dünyada dolaşması için tasarlanmış bir görüntü gibi duruyordu ve bu eleştiriyi hâlâ birçok projesi için yaparım."
Ancak gerçekte Big'in çalışmalarının çoğu heyecan verici, hatta pek hoş. Bunu en çok ondan önce gelenlerin aşırı komplike bir şekilde yaptığı Serpentine çalışmasında görebiliyoruz. Ingels'in önerisi etkileyici bir şekilde basitti: birbirine alüminyum braketlerle tutturulmuş, yavaşça insanı iyi hissettiren, dalgalanan bir girdaba dönüşen boş fi berglas tüplerden oluşan bir duvar. Temel olarak bir pavyonun olması gerektiği gibiydi. Yani güzel, kısa ömürlü ve elverişsiz (Ayrıca içeri yağmur da girebiliyordu. Açık sözlü olmak gerekirse aslında bu İngiliz pavyonu için normal).
Ancak Ingels aynı zamanda çok farklı bir mimari türünü de hedefl iyor. Peter Zumthor gibi birinin (güzel, derin bir şekilde düşünülmüş çalışmalarının ve gösterişten uzak yaklaşımının onu anti-Ingels konumuna getirdiği kült İsviçreli mimar) benimsediği klasik yaklaşım, her bir ayrıntının genel bir uyuma katkıda bulunduğu alanlar oluşturmaktır. Bunun yerine Ingels'i heyecanlandıran şeyler mutlu tesadüfl er ve enerji. Mimari açısından bakıldığında bu çok açık uçlu ve hack'lenebilir bir şey. Bu güçlü, zorlayıcı, sıvı formlar oluşturan ancak her bir projenin ve tasarımcının nihai başarısını kullanıcıların eline bırakan bir yaklaşım.
AMAGER BAKKE ÇÖP YAKMA TESİSİ YALNIZCA KOPENHAG'A KARBONSUZ ENERJİ SAĞLAMAKLA KALMAYACAK. AYNI ZAMANDA ÇATISINDA BİR KAYAK PİSTİ VE KOCAMAN BUHAR HALKALARI ÜFLEYEN BİR BACASI VAR.