Gerçek ile rüyanın birbirine karıştığı filmler
''Rüyaların yapıldığı maddeden yapılmayız biz ve uykuyla çevrilidir küçük hayatımız'' der Prospero ve ekler Tanpınar; ''Zihnin bazı imkansız vuzuh anları uyanık halde görülen bir rüyadan başka bir şey değildir." Peki yaşadığımız şeylerin hangisi gerçek? Gelin, bu ayrımı beyaz perde üzerinden bir bakış gerçekleştirelim. İşte gerçek ile rüyanın birbirine karıştığı filmler...
2 saat 28 dakika - IMDb 8.8
Bu filmi tek cümleyle özetlersek rüya içinde rüya diyebiliriz. Filmde bir rüya katmanından diğer katmana geçişler yapılmakta, fakat burada önemli olan, önceki katmanda bir kişinin uyanık kalıp diğerlerini uyandırması ve rüya gören kişinin aldatıldığını hissetmemesidir.
Dom Cobb, çok yetenekli bir hırsızdır. Uzmanlık alanı, zihnin en savunmasız olduğu rüya görme anında, bilinçaltının derinliklerindeki değerli sırları çekip çıkarmak ve onları çalmaktır. Cobb'un bu ender mahareti, onu kurumsal casusluğun tehlikeli yeni dünyasında aranan bir oyuncu yaptı. Ancak, aynı zamanda bu durum onu uluslararası bir kaçak yapmış ve sevdiği her şeye mal olmuştur. Cobb'a içinde bulunduğu durumdan kurtulmasını sağlayacak bir fırsat sunulur. Ona hayatını geri verebilecek son bir iş; tabi eğer imkansız başlangıçı tamamlayabilirse... Mükemmel soygun yerine, Cobb ve takımındaki profesyoneller bu sefer tam tersini yapmak zorundadır; görevleri bir fikri çalmak değil onu yerleştirmektir. Eğer başarırlarsa, mükemmel suç bu olacaktır. Ama ne dikkatle yapılan planlamalar, ne de uzmanlıkları, onları, her hareketlerini önceden tahmin ettiği anlaşılan tehlikeli düşmanlarına karşı hazırlıklı kılabilir. Bu, gelişini sadece Cobb'un görebildiği bir düşmandır.
Yönetmen: Christopher Nolan
Senaryo: Christopher Nolan