Gerçek İtalyan Cenova
Cenevizliler olarak bildiğimiz Cenovalılar ile bizim hikâyemiz ise oldukça eski. Cenovalılar, bir zamanlar burada, İstanbul'daydı. Galata Kulesi'nin de içerisinde olduğu Galata (Pera), Cenovalıların yaşadığı ve izlerini bıraktığı bir semt. Bu yüzden Galata'da Cenova'yı; Cenova'da ise Galata'yı görürseniz şaşırmayın. Ve kısa bir not: Cenova'nın geçmişteki antik limanı Galata'nın izlerini 2004 yılında kurulan Galata Denizcilik Müzesi'nde görebilirsiniz.
Dar sokakları, pastel tonlardaki rengârenk evleri, konuksever halkı ve görkemli saraylarıyla Cenova, etkileyici bir panoramaya sahip. Sırtını heybetli dağlara yaslayan kentin karmaşık ruhuyla kendine has bir dokusu var. Kentteki aceleci ruh, alışılageldik sayfi ye hayatı dışında İtalya'nın bambaşka bir yüzünün de olabileceğini hissettiriyor.
Cenova, tarihi limanı kadar gösterişli saraylarıyla da akıllarda yer eden bir kent. Garibaldi, Spinola, Pallavicino ve Doria gibi güngörmüş aileler, geriye görkemli saraylar ve kentin çehresini değiştiren yapılar bırakmış. Bu sarayların birçoğu hâlâ müze olarak konuklarını büyülüyor. Bu göz alıcı Rönesans yapıları, Cenova'nın altın çağının da simgesi. Tereddüt etmeden bu güzel avluların kapısından bambaşka bir dünyaya adım atın. 13. yüzyılın ortalarında inşa edilen ve bugün müze olarak hizmet veren Palazzo Ducale de bu yapılardan biri. İhtişamlı 17. yüzyıl yapışı Palazzo Rosso'nun duvarları ise Veronese, Anthony van Dyck, Dürer ve Strozzi gibi ünlü ressamların eserleriyle süslü. Kentin bir diğer gösterişli sarayı ise ünlü 16. yüzyıl yapısı Palazzo Spinola. Her bir köşesi sanat eserleriyle çevrili olan bu görkemli saray, duvarlarındaki paha biçilmez tablolar kadar göz alıcı.