İlker Ayrık, Oyuncu, 38

Benim için 'Geoffrey Rush ve diğerleri'dir. Dönüp dönüp izlediğim filmler ise 'Underground' ve 'Moulin Rouge'.

Sunuculuğun zor yanı, şahsiyetinizi paylaşmak zorunda kalmanız. Oyunculukta ise rolün arkasındasınız. Ekranda olduğumu hiç unutmuyorum, çünkü unutmamam gerekiyor.

Beni en çok tembellik sinirlendirir, tembelliğe asla dayanamam.

Çocuklarım sürekli beni izliyormuş hissine kapılıyorum. Eskiden daha sorumsuzca takılıyordum. 20 yıl sonra bana dönüp "Anlatıp kafamızı şişirdiğin iş bu muydu?" diye soracaklar diye ödüm kopuyor. Ne yapsam beğenmeyecekler o ayrı, ama bunu minimize etmeye çalışıyorum.

Baba olmayı öğreniyorum. Babamı çocukken kaybettiğim için "Babamızdan böyle gördük." diyemiyorum. Yaşadığım hatıraların azlığıyla sıfırdan keşfediyorum. Bir baba nasıl yapar, diye düşünüp öyle davranıyorum.

Eşime ortaokuldayken âşık oldum. 15 yıl sonra ortak arkadaşımızla karşılaştığımızda ilk onu sordum. Bizi görüştürmesini rica ettim. Sanem kapıdan girerken dönüp baktım ve "Evleniyorum," dedim. "Hiç şansı yok."

Hayatta '-meli, -malı'lı cümleler kurmayı sevmiyorum. Benim tecrübelerimden öğrendiğim ve keyif aldığım şeyler bunlar. Kimseyi yadırgamıyorum, herkesin mutlu olmasını isterim. Mutsuzluğun bulaşıcılığı daha kolay. Öteki türlü mutlu olamayız, çünkü aynı kişilerle yan yana geçiyoruz.

BİZE ULAŞIN