Kocamustafapaşa'nın en güzel abisi: Can Yılmaz
"Kardeşlerim Cem ve Özge'yle eskiye dair pek çok şeyi özenle hatırlarız; uyduruktan hatırlamayız yani. Ayhan Işık'ın bir filminde Sami Hazinses'in sözünü ezbere söyler, Nubar Terziyan'ın bütün filmlerinde kolları kapalı durduğunu biliriz."
Zafer Algöz'le röportaj yaptığımda en iyi setlerin Cem Yılmaz filmlerinde olduğunu, Bulgarların daha önce çekilen Hollywood filmi setinde bile böyle konfor görmediklerini söylediklerini anlatmıştı. Gerçekten öyle mi, diye soruyorum. "Bizim setlerimiz, Türkiye'nin en iyisidir," diyor; "Yemek kalitesi olarak da, oyuncunun rahat etmesi açısından da. Biz nasıl bir ortamda olmak isteriz diye düşünerek hareket ederiz. Ben kendime kebap söyleyip setteki arkadaşlara zeytin ekmek söyleyemem. Adam gece gündüz işimizi yapıyor.
Şehir dışına çıktığı zaman en iyi otelde kalır, uçakla seyahat eder. Belki adam başı bir karavan veremeyiz ama iki kişiye bir karavan veririz. Onun için doğal olarak bizim filmlerimiz maliyetli oluyor." Gerçekten de Bulgarlar, "Siz bayağı konforlu çalışıyorsunuz, ABD'lilerle bile böyle konfor yok," demiş. "Ama," diye ekliyor Can Yılmaz, "Bu biraz da yapımcının cebindeki parayla ilgili. Herkes ister iyi şartlarda çalışmayı; ama yapacağı filmden beklediği gişe de önemli. Biz şimdi büyük bütçeli işler yapıyoruz ve karşılığını da görebileceğimizi varsayarak rahat davranıyoruz."