Kokunuz kimliğinizdir
Parfüm okulu ISIPCA’dan mezun olan Fulya Yahya, bir koku tasarımcısı olarak kokunun uyandırdığı etkiye şahit olmuş isimlerden biri. Sözgelimi bir deterjan üretilecekse; ürünün ambalajı ve rengi belirlendikten sonra sıra kokusunu oluşturmaya geliyor. Burada devreye koku tasarımcısı giriyor. Ürün Rusya’da satılacaksa Fulya Yahya, Ruslarla empati kurduğunu söylüyor. Onların neyi sevdiğini anlamak için en çok satılan ürünleri, dinledikleri müzikleri ve alışkanlıklarını öğrenmeye çalışıyor. Ürünün çıkarılacağı ülkenin bir temsilcisi olarak parfümörle çalışmaya başlıyor. Fulya’ya ülkelere göre en sevilen kokuları soruyorum. Şaşırtıcı biçimde Arap tüketiciyle Rus tüketicinin benzeşmeye başladığını, Rusların da oryantal kokuları beğendiğini söylüyor. Arap gençleri, geleneksel kokularına modern ögeler eklemekten hoşlanıyor. Güney Çin, Türkiye’ye benzerken Kuzey Çin’de yok denecek kadar hafi f kokular tercih ediliyor. Süt şekerine hassasiyete sık rastlandığı için, içinde süt bulunan kokuları kullanamıyorlar. Japonya’da çok kokmak saygısızlık olarak değerlendiriliyor. Çünkü Japonların ter bezi yok ve kokmuyorlar. Türkiye’de her tür koku kullanılıyor, en önemsediğimiz şeyse, kalıcılık. ABD, tatlı kokuları tercih ediyor. Yeni kokulara en açık ülke, İngiltere. Bugün koku ve parfüm sektörünün ana kalbiyse, New York ve Paris. Tahmin edilebileceği gibi, parfüm, koku alanındaki kişilerin en sevdiği alan; çünkü işin sanat kısmı. Parfümörlere ‘burun’ da deniyor; dünyada iyi parfümör sayısı ise 250’den fazla değil.