Melisa Aslı Pamuk: Kendi Yolunda…

Melisa Aslı Pamuk'u ilk defa bundan altı yıl önce, bir gazetenin sağ üst sütununda görmüş ve o yıl Türkiye'nin en güzel kadını seçilen 20 yaşındaki o küçük kız dikkatlice bakmıştım. Haberde, Hollanda'dan çıkıp gelen; Türkiye güzeli tacını giyerken gözyaşlarına boğulan o küçük, ürkek kızın en büyük hayalinin oyunculuk olduğu yazıyordu.

Aradan geçen altı yılda Hollanda'dan gelen o küçük kız büyüdü. Ekranda onun kabarık kıvırcık saçlarına, karakteristik suratına, ışıl ışıl bakan zeytin gözlerine ve oynadığı 'Kara Sevda' dizisindeki rolü gereği her daim bir plan ve 'kötülük' yapmaya hazır hallerine alıştık. Ve nasıl olduysa bu güzel kadının hayatımıza bir yarışmayla girdiğini bile unuttuk.

Melisa Aslı Pamuk, çekim için buluşacağımız İstanbul'un en hoş etkinlik alanlarından biri olan Levent'teki Tuhafi er'ye geldiğinde siyahlara bürünmüştü. İlk karşılaşmamızda birini bir kez süzüyorsak onu iki kez süzdük. Kapıdan içeri girdiği andan itibaren enerjik, 'cool' ve kendine güvenen bir hali vardı.

Melisa hakkında birkaç cümle… Melisa, tıpkı göründüğü gibi soğuk ve biraz da mesafeli. Bunda hem başka topraklarda büyümesinin hem de genç yaşta yalnız başına geldiği Türkiye'deki tutunma çabalarının; yara almamak için kalbini kolay açamamasının payı varmış. Hatta hayat mottosu da, 'güvenmek iyidir, güvenmemek ise daha iyi'ymiş. Bunu, yedi yıllık Türkiye serüveninde sevgilisi dışında kalbini açtığı tek dostu olan Ceylan'dan (Karasarlıoğlu) dinliyorum. İki yakın arkadaş 'Kurt Seyit ve Şura' dizisinde tanışmış. Şans eseri 'Kara Sevda' dizisinde de birlikteler. Melisa kameranın önünde, Ceylan ise arkasında. Ceylan, Melisa'nın hayatındaki ilk ve tek dostuymuş. Son birkaç yıldır her anlarını birlikte geçiriyorlarmış. (Fotoğraf çekimi ve röportaj sırasında da Melisa'yı yalnız bırakmadı.)

Melisa'ya ilk olarak, bir gazete röportajında ona yöneltilen soruyu tekrar soruyorum. "Azra Akın'ı örnek almışsın galiba…". "Küçükken, evet…" diyor Melisa. Melisa'nın hikâyesi babası 11 yaşındayken dedesinin göçtüğü Amsterdam yakınlarındaki Harlem'de başlamış. Günün birinde Pamuk ailesine gelecek gelin için İskenderun'a gidilmiş; görücü usulüyle Melisa'nın annesi ve babası evlendirilmiş. Melisa, annesi ve babasının hâlâ Haarlem'de yaşadığını, babasının belediyede annesinin ise bir markette çalıştığını anlatıyor

BİZE ULAŞIN