Pistlerin unutulmayanları
AYRTON SENNA (1960-1994)
“Kazanan bir pilotun neler hissettiğini asla anlayamayacaksınız, çünkü kask anlaşılamayacak duyguları saklar.” - Ayrton Senna
Gelmiş geçmiş en iyi pilot olup olmadığı tartışılabilir fakat en karizmatik pilot olup olmadığı konusu muhtemelen tartışma dışı kalıyor. Eski bir takım patronunun onun için söylediği “Amakine, bilgisiyle birlikte doğmuştu.” sözünde olduğu gibi, asla kullandığı araçtan şikâyet etmedi ve her durumda motive kalarak iyi ve çok iyi pilotları birbirinden ayıran saniyenin bindelik dilimlerinde dans etti. Basın mensupları da onunla en iyi zamanlarını geçirdi. Günümüz F1 pilotlarının yaptığı basmakalıp açıklamalardan hep uzak durdu, normalde beş dakika sürmesi gereken basın toplantıları 1,5 saat sürdü. 1989 yılındaki şampiyonluğu bugün kabul gördüğü haliyle ‘haksız’ olarak elinden alındığında, ertesi yıl benzer bir durumu lehine çevirmek için Prost’a çarparak kazandığı şampiyonluk yıllarca tartışıldı. İtalya’da hayatını kaybettiği kaza için pek çok şey yazılıp çizildi ama genel olarak yarıştan bir gün önce rahat edemediği için daha incesiyle değiştirip kaynak yaptırdığı direksiyon milinin kırılması sonucu 308km hızla girdiği Tamburello virajından çıkamadığı düşünülüyor.
Onu yakından tanıyanların neredeyse tamamı ona yarışmanın dışında bir hayat tarzı yakıştıramıyordu. Imola’daki o lanetli hafta sonunda, yakın dostu Prof. Sid Watkins “Ayrton, her şeyi kazandın, dünyadaki en hızlı adamsın; emekli ol, ben de emekli olayım ve birlikte balığa gidelim.” dediğinde çok kısa olmuştu cevabı:
“Olmaz, Sid. Bırakamam.”