Remake: İnsanlar cehenneminden kaçış

Genetik mühendisi olmak için yanlış coğrafyada doğmuştum belki de… Bayram zamanları, sülalenin büyükleri "Sen şimdi ne okuyordun Veli?" dediklerinde "Genetik." cevabını vermem hiçbir zaman yeterli olmuyordu. "Tıp gibi bir şey mi?" rastladığım en masum soruydu, öyle söyleyeyim. "Veliciğim akşamları turşuyu fazla kaçırınca midemde bir yanma oluyor." gibi, doktor görünce sorulan kilit soruların hepsini "Benim bölümüm daha teorik." diye geçiştirmeye çalışıyordum. Kimse ne yaptığımı anlayamazken ailenin Veli'si olarak, çok yüksek puanını yakmış bir deli muamelesi görüyordum. Yine de genetik okumanın havalı bir eylem olarak yorumlandığı ortamlarda da bulundum. Zor olsa da, o ortamları aradım ve buldum. Sezai'nin hayatıma girmesinin sebebi olan Aylin'le de böyle tanış- > tım. Son sınıfta, hayatın acımasız şartlarıyla yüzleşmeme ramak kala kılıç bileylerken, Twitter'da güzelce bir kız karşıma çıktı. "Genetik, insanın hapishanesidir. Hangimiz genlerimizin mahkumu değiliz ki?" yazmıştı, bu güzel kız. Derhal takip ettim. Aylarca, hatta yıllarca küçücük fotoğrafına bakıp, doğru bir zamanlamayla ilk mesajı atacak anı kolladım. Sonunda bu fırsatı, hiç ummadığım bir şekilde binlerce kilometre uzaktaki bir üstat sayesinde yakaladım. O üstadın adı Aziz Sancar'dı. Sayın Sancar, DNA'nın onarılması ve bu süreç içerisinde genetik bilgiyi nasıl muhafaza ettiğiyle ilgili bilim dünyalarını sarsan bir araştırma yapmıştı. Bu araştırma, Sancar'a '2015 Nobel Kimya Ödülü'nü, bana da Aylin'imi getirdi.

Herkes Sancar'ın muhteşem başarısıyla gururlanırken Aylin "Aziz Sancar'ın çalışmaları niçin bu kadar önemli? Keşke çevremde bu konularda bilgili birileri olsaydı. Anlamasam da tebrikler #AzizSancar" diye bir tweet atmıştı. Bunu görünce, ilk uçağa atlayıp Texas'a gitmeyi ve Aziz Hoca'nın ellerinden öpmeyi düşündüm. Sonra hemen cevabı yapıştırdım; "@aylinella_00 Sancar'ın bütün çalışmalarını okudum. Dilersen bir kahve eşliğinde üzerine konuşabiliriz. DM bekliyorum. : )"

BİZE ULAŞIN