Sahne sırası onda: Murat Yıldırım
"Kimsenin kimseye hakaret etmesine hakkı yok. Ben kimseye hakaret etmiyorum. Benim en zorlandığım şeyler bu önyargılar oldu. Bununla baş etmeyi öğrendim artık. İnandığım şeyi yaşamayı öğrendim diyelim. İnandığınız şeyler de sizi ayakta tutar. Kendi kalbim ve aklım ikna olmadan da hiçbir şey için yorum yapmam. Aksi, bana göre aptallıktır çünkü. Araştıracağım, ikna olacağım, öğreneceğim, ancak ondan sonra bir yorum yapabilirim."
Hayatta, bilmiyorum demek güzel bir şey hâlbuki…
"Ben çok şey bilmiyorum. Gerçekten çok şey bilmiyorum. Bilmediklerimi bile bilmiyorum. Bu kadar basit! Ama hakkında konuştuğum şeyler, bildiklerimdir."
Sadece bildiği şeyler üzerine yorum yapan birinin yalanla arasının nasıl olduğunu soruyorum bunun üzerine…
"İçimizde farklı farklı duygular taşıyan varlıklarız. Kimimizin içinde yılan kiminin içinde kuş var. Görünürde aynı ama içeride bambaşka yaratıklarız. Yılanların sizi sokmaması için kendinizi doğal olarak korumanız gerekir, soktuğu zaman da öldürmeniz. Öldürmekle ne demek istendiğini anlamışsınızdır. Sonuçta gerekirse yalan söylersiniz, yani bu bireysel bir hakkınız."
Son birkaç aya kadar, yaklaşık bir yıl boyunca kendisini hiçbir projede görmemiştik. Hatta son dizi fi lminden sonra Londra'ya gidip farklı kültürler tanımak üzere inzivaya çekildiğini de biliyoruz. Londra'da bir öğrenci gibi yaşadığını hatta farklı farklı kültürler tanımak için iştahının kabardığını anlatıyor. "Siz kültürlü biri misiniz?" diyorum hemen… "Çeşitlilik güzeldir, kültür dediğiniz şey de budur. 'Kültürlü' demek başka kültürleri de bilene denir. En büyük kültürsüzlük nedir; cahil olduğunu bilmemek ya da bilip de kabul etmemek… Büyük ahmaklık. Herkes kendini kandırıyor aslında, hâlbuki her şey ortada, saydamız."
Bu sıralar hem özel hayatında hem de kariyerinde yeni heyecanlar yaşıyor Murat Yıldırım. Cebinde artık oyunculuğun yanı sıra sunuculuk da var. 'Kim Milyoner Olmak İster'in hikâyesini merak ediyorum… "Daha önce de farklı programlardan teklifl er gelmişti, sanırım pek kendimi içinde bulamadığım projelerdi. Ama 'Kim Milyoner Olmak İster?'de şuna inandım; markası olan bir yarışma… Programın yetkilileri, gençlere de hitap etmek istediklerini söylediğinde tavlandım açıkçası. Eğer ben de bu samimiyeti ve duyguyu gördülerse, kabul etmem gerektiğini düşündüm. İlk bölümde çok heyecanlanmıştım ama!"
Heyecanını tetikleyen neydi?
"Ciddiye almak. Bir şey yaparken heyecanlanıyorsam, o işi ciddiye alıyorum demektir."
Yarışmayı daha önceden takip eder miydin?
"Evet ederdim, hatta ilk programı sunmadan önce kendim yarışmak istedim. Hatta sunucunun soruları bilmediğini bilmiyordum. Yarışmacıyla birlikte siz de aynı anda görüyorsunuz soruları."
Bu ayın sonunda vizyona girecek olan ve başrolü Fahriye Evcen ile paylaştığı 'Sonsuz Aşk'ta burnu havada, hırslı ve çok genç bir yaşta beyin cerrahı olan Can karakteri ile karşımıza çıkacak olan Murat Yıldırım'la yeni fi lmi hakkında konuşurken, bir ara gözüm röportajımız boyunca yanında çıtını dahi çıkarmadan oturan eşi Imane'a kayıyor… "Âşık mısın?" diye soruyorum bir anda! Gözleri parlıyor heyecandan, Imane'a bakarak "Evet âşığım… Karımı çok seviyorum! İçim çok rahat bir şekilde 'diğer yarım' diyebilirim."
Londra'da, sıradan bir günde, bir kafede otururken tanıştığı, hatta ilişkilerinin başlamasının üzerinden henüz altı ay geçtikten sonra evlenme teklif etmesi bana biraz garip geliyor. Evliliğe onu ikna eden duyguyu sorguluyorum hemen... "Onu tanıdığıma inandım. Ama aklımı iptal etmedim, buna inan. Kalbimle birlikte aklım da ikna oldu ve olaylar gelişti… Benden çok olgun tarafl arı var."
Röportajımız yavaş yavaş son bulurken, Imane'ın hayatını daha da düzene soktuğunu, ama evlilikte çok dikkatli olmak gerektiğini söylüyor. Aile olmanın güzel bir duygu olduğunu ama stresi, sıkıntıları asla eve taşımamak gerektiğini anlatıyor. Bu arada yemek yapmakla arası pek yok ama eşine mutfakta yardım eden bir adam. Mutfaktan konu açılmışken, içinde patlıcanın olduğu her yemeği çok seviyor. Annesi çok iyi yemek yaptığı için Imane da mutfak konusunda iyi yetişmiş, 'Etli Kuskus' en iyi yaptığı yemekmiş. Bu aralar, üzerine en çok düşündükleri konu ise Imane'nın Türkçe'yi öğrenememesi.
Gün boyu süren çekimlerinin ardından gerçekleştirdiğimiz sohbetimize bundan beş yıl sonra kendini nasıl bir noktada görmek istediğini sorarak son veriyorum… "Plan yaparım ama hakkında konuşmayı sevmem. Çünkü her şeyin bir enerjisi ve büyüsü vardır. Planların hakkında konuştukça o büyünün kaybolduğunu düşünüyorum. Hayatın bir matematiği var, görmezlikten gelseniz de. Ben o matematiği çözmeyi, o çok bilinmeyenli denklemle uğraşmayı seviyorum. Sonuçta tek bir gerçek var; 'Uğraştım' diyebilmek için sonuna kadar uğraşmak gerekiyor hayatta. O cümleyi hak etmek gerekiyor."