Lenka Wagner Röportajı

ESQ: Biraz çılgınca bir girişim olmuş. Bugüne kadar, başka ne gibi çılgınlıklar yaptın? LW: Aslında, o kadar da cesur bir kadın değilimdir. Örneğin, bungee jumping yapamam ya da lunaparkta roller coaster’a binemem. Otomobille hız yapamam. O nedenle, sanırım şu hayatta yaptığım en çılgınca şey; beni sinirlendiren erkek arkadaşımın başından aşağıya bir kadeh şarabı boca etmemdi. ESQ: Neden böyle bir şey yaptın? LW: Ailem hakkında konuşuyorduk ve birden, onlar hakkında pek hoşuma gitmeyen şeyler söylemeye başladı. Yani işin içinde, başka bir kadın ya da kıskançlık gibi konular yoktu. Ailem benim için çok değerlidir ve onlar hakkında hiç kimseye laf söyletmem. ESQ: Peki, ya konu başka bir kadın olsaydı? O şarabı yine erkek arkadaşının başından aşağıya döker miydin? LW: Asla! Açık konuşmak gerekirse, pek kıskanç bir kadın değilim. Kendime her konuda çok güveniyorum ve bu nedenle, aldatıldığımda, kaybeden tarafın karşı taraf olacağına inanıyorum. Günün birinde aldatılırsam, sinirlendiğimi ya da acı çektiğimi karşımdaki insana asla belli etmem. Hayatından öylesine sessizce çıkıp giderim ve asıl kaybedenin kendisi olduğunu anlaması çok uzun sürmez. ''Ne istediğini bilen ve kadına sözünü geçiren erkeklerden hoşlanıyorum. Yani erkek kadını yönlendirmeli, ancak kadını o kadar da sınırlamamalı.'' tıklayın ESQ: Nasıl erkeklerden hoşlanırsın? LW: Açıkçası ben, ne istediğini bilen ve kadına sözünü geçiren erkeklerden hoşlanıyorum. Yani erkek, kadını yönlendirmeli; ancak, kadını o kadar da sınırlamamalı.. Çekimlerime, sosyal hayatıma, giysilerime karışan bir erkekle birlikte olamam. Güzel kokan, maddi anlamda güçlü ve uzun boylu erkeklerden hoşlanırım. ESQ: İyi bir model, ne gibi özelliklere sahip olmalıdır? LW: Öncelikle, güzel ve seksi olmak gerekiyor. Ayrıca, fotojenik olmak, etkileyici bakışlara sahip olmak, objektifler karşısında rahat davranabilmek gerekiyor. Son olarak, bir modelin kariyeri konusunda zekice hamleler yapabilmesi gerekiyor. Profesyonellikten uzak bir ajansla çalışmanın hiçbir modele faydası olmaz. ESQ: Son zamanlarda aldığın ve seni çok mutlu eden bir hediye var mı? LW: Dün Kapalıçarşı’yı ziyaret ettim. Buradaki mağazaları gezerken bir mağaza sahibi, bana nazar boncuklu bir anahtarlık hediye etti. Bu hediye ve veriliş tarzı beni inanılmaz mutlu etti. ''Barda ya da restoranda karşı masadan bir adamın bana içki göndermesi, sinirlerimi alt üst ediyor.'' tıklayın ESQ: Seninle bir mekânda karşılaşsak, kalbini kazanmak için şansımız olur mu? LW: Pek sanmıyorum. Çünkü bir bar ya da restorana, biraz rahatlamaya, keyif almaya gidiyorum. Durum böyleyken, karşı masadan bir adamın bana içki göndermesi, sinirlerimi alt üst ediyor. Bu bence bir jest değil, tam tersine çok kaba bir davranış! Onun dışında, bir erkek, bir mekânda yanıma gelip bana iltifat ederse de onu terslerim. Çünkü bu tarz tavırlar, bana samimi gelmiyor. Sanırım erkekler, bana yaklaşmak için biraz daha yaratıcı yollar keşfetmeli... ESQ: Günlük hayatında da bu tarz çekici giysilerle mi dolaşıyorsun? LW: Hayır. Mesela kız arkadaşlarımla dışarı çıktığımda, jean ve gömlek giyerim. Erkek arkadaşımla çıkıyorsam, sade ve şık bir elbise ideal olacaktır. Bu tarz giysileri sadece özel davetlere giderken giyiyorum. ESQ: Bugüne dek bir erkekten duyduğun en gurur verici iltifat neydi? LW: Sık sık gözlerimin ve saçlarımın çok güzel olduğuyla ilgili iltifatlar alıyorum. Fakat geçen sene profesyonel bir dansçı, harika dans ettiğimi söylemişti. Çok mutlu olmuştum. Çünkü dans etmeyi çok seviyorum ve profesyonel birileri tarafından övülmek, daha iyi dans etmemi sağlayabilir. ESQ: Yakın gelecekteki planlarından bahsedebilir misin? LW: Daha çok seyahat etmek, daha çok ülke görmek istiyorum. Dünya mutfağına karşı ilgim var ve birkaç yıl içinde, Prag’da bir restoran açmak istiyorum. Dediğimiz gibi Lenka Wagner, daha uzun bir süre İstanbul’da; gerekli bilgiler de aklınızın bir köşesinde! Olur da bir yerde karşılaşırsanız, ona nasıl davranmanız gerektiğini biliyorsunuz. Masasına içki yollamayın, sıradan şeyler yapmayın. Biraz yaratıcı, samimi ve esprili olun; gerisini de Lenka’ya bırakın...