Berneron: Saatlerin Yeni Altın Ölçüsü mü?

Esquire Stil Direktörü Johnny Davis, markanın kurucusu Sylvain Berneron ile konuştu.

Berneron: Saatlerin Yeni Altın Ölçüsü mü?

Doğrusu baştan çıkartıcı bir teklif.

Sıradan bir iş insanı hemen evet derdi. Ama tek bir perakendecinin bütün şirketi yıllarca esir alması fikri beni korkuttu. Çünkü o adam ertesi gün uyanıp "Şimdi de kare kasada pembe bir kadran istiyorum" derse, ona nasıl hayır olmaz derim?

Peki Mirage ne zamandır aklınızda?

Ona Mirage [serap, illüzyon] diyorum çünkü böyle bir işe başlarken aslında yapılmaması gereken bir proje. Richemont grubu ve Breitling için pek çok mekanizma geliştirdim ve her zaman denklemin bir parçasını feda etmek zorunda kaldım. Yani, bileğinizde alçakta duran ve size makul boyutlar sunan güzel bir saat istiyorsanız, mekanizmanın kalınlığından ödün vermeniz gerekir. Bu da zayıf bir kronometriye sahip, güç rezervinizin yeterli olmadığı [yani saatin çok fazla kurmaya ihtiyaç duyacağı] anlamına gelir. Öte yandan, Breitling'de olduğu gibi, güçlü, istikrarlı, güvenilir mekanizmalara sahip olmak istiyorsanız, çoğu zaman daha kalın bir kasa gerekir ve bu da size yüksek standartları elde etmek için kalibrelerde ihtiyacınız olan hacmi sağlar. Böylece [Mirage'ı tasarlamaya] boş bir kağıt parçasından başladım. Ve kendimi sınırlamadan aklıma gelen ne varsa listeye ekledim. Üç günlük büyük bir güç rezervi olsun istedim. Büyük bir denge çarkı istedim, böylece güvenilir bir kronometreye sahip olabilecektim. Doğrudan bir küçük saniye [saniye ibresi ile birlikte alt kadran] istedim. Ve mekaniğin kendi yerini bulmasına [izin verdim]. Bu da oldukça yer kaplıyordu. Yuvarlak bir kasada, [bu] saatin çapı 44 mm olurdu. Ancak çemberden çıkıp çarkları ve pinyonları ana plakaya oturdukları şekilde dolaştırırsanız, çok daha küçük ve kompakt bir mekanizmaya sahip olabilirsiniz. Parça ekledikçe kasa büyük ölçüde asimetrik hale geldi. Ancak Mirage, örneğin bir [Jaeger-LeCoultre] Reverso veya bir Cartier Crash'i ele alırsanız, diğer tüm şekilli saatlerden farklıdır. Onlar da şekilli saatlerdir evet ancak tasarımcı dışarıda kafasına göre bir kasa çizmiş ve zavallı saatçi de içeride kalan boşlukla didişerek küçük mekanizmayı dar bir alana sığdırmak zorunda kalmıştır. Bu yüzden [bu tarz saatlerin] çoğuna genellikle 'moda saatleri' denir. Bu saatler geleneksel saatçilikte bulabileceğiniz saatçilik özünden yoksundurlar. Bildiğim kadarıyla Mirage ile ilk kez bir 'şekilli saat' içeriden dışarıya doğru tasarlandı. Bu da bana göre tasarımın ana ethos'udur. Biçim işlevi takip eder.

BİZE ULAŞIN