'Deneme yanılma'lı 20'li yaşlar

Stil Editörü: Gökçecan YÜREKLİ Fotoğraf: Arda GÜLDOĞAN 20'li yaşların -en azından başlarında- birçok soru döner akıllarda; 'Okula ve gezmeye aynı anda bütçem nasıl yetecek?', 'İnsanlar neden evlenmeye ve çocuk sahibi olmaya bu kadar istekli?' ya da 'Dün gece eğlenmenin dozunu neden o kadar abarttım? Başım çatlıyor!'... Sosyalleşmenin 'ağır' sonuçlarının yanı sıra tabii bir de sürekli olarak günün modasına uygun ne giyileceğine karar verememe durumu... Öğrencilikten profesyonelliğe geçerken 20'li yaşlarınız, tarzınızın değişimine tanık olur. 'İyi ki de olur!' dediğinizi duyar gibiyim. Değişimin zorluğu pek tabii kişiye ve hayatı nasıl yaşamak istediğine göre değişir ama günün sonun da 'O mu, bu mu?' sorusu illa ki sorulur. Ama güzel haber; 20'li yaşlar deneme- yanılma yaşlarıdır, 30'lara doğru ilerlerken tarz konusunda birçok yöne aynı anda sapabilirsiniz. Kötü haber ise; 'deneme-yanılma'lar bazen hazinle sonuçlanabilir. 20'li yaşların başındaki okuyucularımız, lafımız size; stil sahibi bir erkek olmanıza henüz gerek yok. Hedef, 20'lerin sonu! Şimdilik yapmanız gereken ise önerilerimize kulak vermek… Ünlü ya da ünsüz fark etmez, tarzını beğenerek takip ettiğiniz herkesi örnek almaya gerek yok. Özenmek, özellikle iyiye özenmek her ne kadar çekici ve kulağa olması gerekenmiş gibi gelse de, önce vücut tipinizi tanımak en önemli kural. Boy, bacak boyu, vücut yapısı, kilo, ten ve saç rengi; bunlar giyinirken dikkat edilmesi gereken noktalar. Yani 'moda kurbanı' olmaya erken yaşta başlamamanızda yarar var. Gardıroplarımızı oluştururken genelde ikilemde kalırız; 'Kaliteli olduğundan emin olduğumuz pahalı markalardan az sayıda kıyafet mi, yoksa uygun fiyatlı markalardan çok sayıda satın almak mı?' 20'li yaşlar için inanın bunun cevabı, uygun fiyatlı olanlar. Kendi bütçenizi oluşturmaya başladığınızda serbestsiniz, ama öncesinde birkaç yıkamada yıpranması muhtemel pahalı basic ürünler satın almanıza hiç gerek yok. Hızlı tüketim markalarından uygun fiyatlı kombinler yaparken ayakkabılarınızın temiz, kıyafetlerinizin ütülü göründüğünden emin olun, yeterli. Zayn Malik, One Direction grubunun üyesi olarak karşımıza çıktığında henüz 17 yaşında bir çocuktu. Eğlenceli grupları ve şarkılarıyla yalnızca ergenlere hitap ediyorlardı. Tabii o nesil büyüdü, artık 20'lerine geldi ve Zayn Malik, örnek alınan bir moda ikonu haline geldi. Gigi Hadid ile birlikteliği ise magazinin dilinden düşmüyor. Her sezon hızla değişen modaya bir kurban daha vermeyeceğimizden artık emin olduğumuza göre moda tarihinin tekerrürden ibaret olduğunu da buraya not olarak bırakalım. Bunu göz önünde bulundurarak alışveriş yaptığınızda her yönden karlı çıkacağınıza emin olabilirsiniz. Geçtiğimiz ilkbahar/yaz sezonunda 'patlayan' kısa kollu desenli gömlekleri hatırlarsınız. Sonbahara girdiğimiz, yaz gardıroplarından hâlâ yararlandığımız bugünlerde en sık kullanılan parçalardan kısa kollu, desenli gömlekleri 20'lik Elvis Presley'nin efsane olmuş fotoğraflarından biliyoruz örneğin; ya da birkaç sezonda bir pişip pişip önümüze sunulan çizgili tişörtleri 27'ler Kulübü üyesi James Dean'den... Günümüzde ise örnek alınabilecek, belki kendileri de tarihteki ikonik isimlerden örnek alan bir çok isim var. İsveçli Bill Skarsgard, seçtiği klasik parçalar ve her zaman şık görünümüyle son zamanların tarzıyla en öne çıkan isimlari arasında. Küçük yaşlarda medyanın ilgisini çeken Zayn Malik, şu an birçok moda evinin gözdesi olmuş durumda örneğin. Dünyanın en popüler modelleri arasında yer alan Gigi Hadid ile birlikte olan Zayn Malik'in eski fotoğraflarına göz gezdirdiğinizde, onun da stilinin yeni oturmaya başladığını net bir şekilde görebilirsiniz. Buraya bir de not düşelim; Zayn'ın genelde giydiği dökümlü ceketleri ve siyaha olan bağlılığı örnek almaya değer. Son dönemlerin parlayan yıldızı, İsveçli Bill Skarsgard'a çevirelim bir de yönümüzü. Yakışıklılıklarıyla meşhur kardeşlerin en genci 27 yaşında. Yıllar geçtikçe 'basit ama havalı' bir giyim tarzını benimseyen genç oyuncunun seçtiği parçalar gardıroplarda bulunması gereken 'yapı taşları'nın arasında bulunuyor desek çok da abartmış olmayız.