Louis Vuitton Sonbahar-Kış 2023 Erkek

Bağlantısallık, yaratıcılığın katalizörüdür. Louis Vuitton, bireysellikleri, yetenekleri ve deneyimleri defilelerinde devam eden sanatsal diyaloglarda buluşan yaratıcı bir topluluk tarafından yönlendiriliyor. Sonbahar-Kış 2023 Erkek Koleksiyonu, yaratıcı bir kolektifin küratörlüğünde bu temel üzerine inşa ediliyor. Louis Vuitton Studio Prêt-à-Porter Homme tarafından tasarlanan koleksiyon, Amerikalı tasarımcı Colm Dillane'ın fikir ve konseptleriyle bütünleşirken, şov tasarımı ve sinematik başlangıcı Fransız film yapımcıları Michel Gondry ve Olivier Gondry tarafından yönetiliyor. Maison'un uzun süredir çalıştığı iki isim; Ukraynalı kreatif direktör Lina Kutsovskaya ve Sierra Leone'li stilist İbrahim Kamara ile bir sohbete giriyorlar. Müzik küratörü olarak görev yapan ve şov esnasında performans sergileyen İspanyol şarkıcı Rosalía'nın dahil olduğu yaratıcı grup, Louis Vuitton Studio Prêt-à-Porter Homme'nin temel taşlarında kurulan bir bağlantıyı harekete geçiriyor: Louis Vuitton'un temel direklerinin- yaratıcılık, zanaatkarlık ve gösteri sanatı- dünya çapındaki izleyicilerini harekete geçirme, bağlama ve birleştirme gücüne sahip olduğu inancı. Sonbahar-Kış 2023 Erkek Defilesinin merkezinde tanıdık bir hikaye yatıyor: büyümek. Louis Vuitton Studio Prêt-à-Porter Homme'un sanatsal genetiğine tarihsel olarak yerleşmiş olan çocukluktan ergenliğe ve yetişkinliğe geçiş törenleri, hepimizi birbirine bağlayan koşullardır. Cour Carrée du Louvre'da, Michel Gondry ve Olivier Gondry, bir çocuğun hayatının ilk aşamalarının geçtiği bir ev inşa ediyor. Oda oda, yetiştirilme tarzımızın biçimlendirici anları- anıtsal olandan gündelik olana kadar- Rosalía'nın canlı müzik küratörlüğünde bestelenen tanıdık sahnelerde canlanıyor. Odalar, Gondry kardeşlerin kendi çocukluklarından hatıralarla dolu: büyürken paylaştıkları yatak odası, onu dekore etmenin heyecanı ve değiştirilmeden önce karalamalarla kapladıkları duvar kağıdı. Louis Vuitton Studio Prêt-à-Porter Homme, sıradan olandan hayat değiştiren ortak deneyimlerle bağlantılı olarak, koleksiyonun biçimlendirici öndermesinde ergenlerin hızlı büyümeyi isteme veya bazen buna sahip olma hissini tespit ediyor. Hayatın ilerleyen dönemlerinde ne zaman önemli olaylar yaşansa yeniden canlandırılan bu deneyim, genç bir erkeğin babacan erkeklik fikrini anımsatan sahte-olgun bir terzilik silüetinde somutlaşıyor. Geleneksel olarak 'erkeksi' bir şekil, içimizdeki çocuğun ruhuyla aşılanıyor. Giysiler, yetişkin terzilik görünümünü özetleyen ekose desenlerin soyutlanmış izlenimleriyle süsleniyor; bazıları, ilk dijital nesil gençlerin 1990'ların merceğinden görülüyormuş gibi bilgisayarlaştırılıyor. Fikir, tüm giysilerin üzerini kaplayan odak dışı ekran görüntülerinde gelişiyor; bu, nesiller boyu ilişkilendirilebilir yazılı söz duygularında yankılanan mecazi bir kavramdır: ''parlak bir geleceğin bulanık vizyonu'' ve ''FANTASTİK GELECEK?''