Margiela Tabi’nin Doğuşu

Varlığını dünyaya gösterdiği andan itibaren lüks moda sözlüğüne giren bir siluetten bahsediyoruz. "Ya âşık olursun ya nefret edersin" listesinde başı çekenlerden. Moda gündemine yeniden sızan Margiela Tabi'lerin hikâyesine bakıyoruz.

Margiela Tabi’nin Doğuşu

Yazı Derin Övgü Öğün

Martin Margiela, bundan yıllar önce bir sonbaharda, Paris'in eteklerindeki terk edilmiş bir oyun parkında o güne dek hiç görülmemiş bir defile düzenledi. İlk defilesinde davetliler yoktu. "Önce gelen koltuğu alır" dedi. İlkbahar/Yaz 1989 koleksiyonu için podyuma beyaz bir kumaş serdi. Defilenin sonunda modeller laboratuvar önlükleri ve tabanları kırmızı boyaya bulanmış Margiela Tabi'leri ile yürüdüler. Her adımlarıyla arkalarında neredeyse uzaylı izler bıraktılar. (Bugün modanın en bilindik ayak izleri.) Margiela Tabi'ler, özel bir şey yaratıldığını tasdikleyen tepkiler aldı. Kimisi siluetine âşık oldu, kimisi bugüne dek gördüğü en çirkin şey olduğunu düşündü. Ama kimse gözlerini onlardan alamıyordu… Sonraki sezonlarda Margiela defilelerinde hep Tabi'ler vardı. Seçimden ziyade bir zorunluluktandı; yeni bir ayakkabı yaratmak bütçeyi aşıyordu. Peki nasıl oldu da bu ayakkabılar önce anti-modanın sembolü sonra da modanın ikonik silueti oldu?

BİZE ULAŞIN