Margiela Tabi’nin Doğuşu

Varlığını dünyaya gösterdiği andan itibaren lüks moda sözlüğüne giren bir siluetten bahsediyoruz. "Ya âşık olursun ya nefret edersin" listesinde başı çekenlerden. Moda gündemine yeniden sızan Margiela Tabi'lerin hikâyesine bakıyoruz.

Peki nasıl oldu da bu ayakkabılar önce anti-modanın sembolü sonra da modanın ikonik silueti oldu?

Tabi siluetini Margiela'dan ayrı düşünemiyor olsak da bu stili yaratan Martin değil. Tabi tasarımı, 15. yüzyıl Japonya'sında doğuyor. İlk başlarda pamuklu bir patiği andırıyor; zamanla geleneksel Japon terlikleri (zori ve geta) ile birlikte kullanılabilmesi için baş parmağı diğer parmaklardan ayıran formunu alıyor. Farklı malzemeler ile tekrar tekrar hayat buluyor, lastik tabanlara (jika-tabi) kavuşuyor. Bir noktada yolu İkinci Dünya Savaşı'ndaki askerler ile kesişiyor. Yoshin Ryu jujutsu üniformasının, Bon Festivali'nde gerçekleştirilen Okinawan danslarının bir parçası oluyor. 1951 Boston Maratonu yarışçısı Shigeki Tanaka, ilhamını Tabi'den alan ayrık parmak Onitsuka Tiger koşu ayakkabıları ile birinci oluyor. Derken… Esneklik, konfor ve dengeyi önceliklendiren Tabi tasarımı, Martin Margiela ile tanışıyor.

"Görülmemiş bir ayakkabı yaratmanın insanda yaratacağı stresi tahmin edersiniz. Biraz deliriyorsunuz." Martin ilk Tokyo ziyaretini düşünürken, sokakta Tabi giyen işçileri hatırlıyor. Ve klasik kalıbı, topuklarla hayal ediyor. Fikir buradan doğuyor. "Görünmez bir ayakkabı yaratmak istiyordum; yüksek ve kalın topuklar üzerinde çıplak ayakla yürüyormuşsun illüzyonunu vermek…"

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.