Yazı Ekin Kurbetçi Fotoğraf / Dan Martensen Yeni It Boy'umuz Dominic Sessa ile henüz tanışmadıysanız doğru adrestesiniz. Birkaç yıl önce lise sıralarında olan bu genç adam, ismini ilk filmi The Holdovers ile duyurdu. 2023 çıkışlı bir dramedy olan the Holdovers'ta Angus Tilly isimli bir lise öğrencisini canlandıran Sessa, kamera karşısına Paul Giamatti ve Da'Vine Joy Randolph ile geçti. Genç oyuncunun kariyerindeki bu hızlı tırmanış onun için beklenmedik ve gerçekten şans eseri. Massachusetts'teki Deerfield Akademisi'ne kayıt olan Dominic'in ilk hedefi hokey oyuncusu olmak. Ancak bacağındaki sakatlık sebebiyle ilk yılının sonunda tiyatro derslerine katılmak zorunda kalıyor. Okuldaki üçüncü yılında Holdovers ekibi genç yetenekleri keşfetmek için Deerfield'da bir seçme düzenliyor. Öğretmeninin iteklmesiyle Dominic seçmelere katılıyor. Birkaç ay süren görüşmeler, Zoom aramaları ve okumalar sonucunda filmin yönetmeni Alexander Payne bu 70'lerden fırlamış gibi görünen genç adama bir şans vermeye karar veriyor. Fotoğraf / Dan Martensen Bu arada Dominic'in ilk başta Alexander Payne'in kim olduğundan habersiz olduğunu da belirtelim. Aktör, Payne'in The Descendants ve Election filmlerinin arkasındaki isim olduğunu duyduğunda küçük çapta bir şok geçirmiş. Nitekim yönetmeni Payne ve rol arkadaşı Giamatti sayesinde Dominic ilk beyazperde deneyimini başarıyla atlatıyor. Tiyatro okulundaki sınıf arkadaşlarına ise filmin ve kendisinin başarıya ulaşıp ulaşmayacağını bilmediği için hiçbir şey söylemiyor. Peki sonuç? IMDB verilerine göre The Holdovers 199 adaylığa sahip ve şimdiye kadar 120 ödül kazandı. Bu adaylıkların içinde En İyi Film, En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu da dahil olmak üzere 5 Oscar adaylığı da bulunuyor. Sessa'nın da eli boş değil. Peformansıyla BAFTA En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu kategorisi de dahil olmak üzere yaklaşık 20 adaylığı olan oyuncu, Critics' Choice Ödülleri'nde Best Young Performer ödülünü kazandı. Fotoğraf / Getty - Elyse Jankowski, Golden Globes 2024 Ödüller ve kırmızı halı demişken, Dominic'in 'o' külkedisi anına hızlı bir geçiş yapalım ve Golden Globes gecesine ışınlanalım. Düğmeleri açık bir ipek gömlek, siyah bir takım elbise ve siyah güneş gözlükleri: Hepsi Saint Laurent imzalı. Çabasız şekilde kameralara poz veren bu genç adam için 'dominic sessa stop. your bob dylan drip is too immaculate. your timeless beauty swag is too unreal. timothee chalamet is gonna kill you' tweet'i atılıyor (Bu gönderilere hâla tweet mi diyoruz bu arada?). Birkaç saat içinde 1 milyonun üzerinde görüntülenen bu gönderinin ardından Sessa adına fan kulüpleri kurulmaya başlıyor. Timothée Chalamet'nin Hollywood üstündeki gücü bir anda zayıflıyor sanki. Sosyal medyayı çok kullanmadığını ve insanların konuştuğu bu konular hakkında biraz bilgisiz olduğunu söyleyen Sessa, Chalamet için 'Umarım beni öldürmez.' yorumunu yapıyor gülerek. Fotoğraf / Ramon Christian Sosyal medyada aktif değil, PR ekibi yok. Kendi halinde. Sadece bir stilisti var, Warren Alfie Baker, hepsi bu. Favorileri ve yönetmen Payne'i de etkileyen 70'ler aurasına sahip oyuncu kırmızı halı görünümleriyle moda dünyasındaki hızlı yükselişine başlıyor. Kısa süre içinde Sessa'yı Saint Laurent, Tom Ford ve Celine içerisinde görüyoruz. Her kombinasyon Dominic'in görünümüyle kusursuz bir şekilde eşleşiyor. Aslında modayla çok ilgilenmediğini ve günlük hayatında pahalı etiketlere sahip kıyafetler giymediğini söyleyen 21 yaşındaki aktör, cool bir kot ve t-shirt ikilisiyle mesut. Marshalls'tan ve ikinci el dükkanlarından parçaları kombinlemesiyle gurur duyduğunu anlatan genç yıldız, hâlâ böyle giyindiğini söylüyor. Fotoğraf / Dave Benett Paris Erkek Moda Haftası'nda da boy gösteren ve hayatında bu kadar iyi giyimli insanı bir arada hiç görmediğini söyleyen Dominic Sessa, Daniel Radcliffe, James Marsden ve Ramy Youssef ile birlikte Hermès'in Sonbahar/ Kış 2024 şovunu ön sıradan izledi. Kombinasyonuysa ondan beklenecek şekildeydi: Markanın Sonbahar 2023 koleksiyonundan deri ceket ve kaşmir kazağın altına kendi emektar Levi's kotu ve AM318 sneaker'ları. Tom Ford Paris'i, yakaladığı ani şöhretten etkilenmeden, ünlü isimlerin rotasından uzakta bir turist gibi gezen Sessa, Eyfel Kulesi'nden Arc de Triomphe'a kadar şehrin klasiklerini turlamış. Yanında getirdiği cep harçlığının (!) bir kısmıyla ise okul öğretmeni olan annesine Hermès'ten bir fular almak istemiş. Dominic Sessa, Tom Ford High end-high street karışımını seven Dominic, şık görünümlere ise yavaş yavaş alışmaya başlamış. Farklı şeyleri denemekten zevk alan Sessa, nelerden hoşlandığını keşfetme aşamasında. Siyah giymeyi çok sevdiğini söyleyen oyuncu, kırmızı halı stiline de bunu aşılıyor. Klasik stilden kesinlikle çok hoşlanıyor ve şimdiden imzası haline gelen saç stiliyle de görünümlerine o son dokunuşu yapıyor – favorilerinden bahsediyoruz tabii ki. Junior yılında Frankenstein oyununda Henry Clerval'ı canlandıran Dominic, role girmek için dev favoriler bırakmış. Rol sonrasındaysa bu favorileri kısaltmış ama bir daha da onlardan vazgeçmemiş. Favorileri tekrar trend radarına sokmak da oyuncunun kariyer planlamasında yer alıyor bu arada. Ne diyelim, Dominic'in önünde daha çok kırmızı halı geçidi var ve şimdiden moda ikonluğu titri için güçlü bir aday olduğunu gösteren oyuncu bizce bu planını kesinlikle gerçekleştirir. Tom Ford Fotoğraf / Ramon Christian Fotoğraf / Ramon Christian Fotoğraf / Ramon Christian