“Touche, Sadece Moda Değil, Bir Kültür Hareketi”
Touche markasının kurucusu Cem Öztürk, yaratıcı ekibi ve tasarım süreci; modest giyimi, sürdürülebilirlik çalışmaları ve gelecekteki hedefleri hakkında merak edilenleri paylaşıyor.
"Paylaştığımız şey yalnızca ürün değil, bir kültür ve yaşam tarzı."
Daha önce yaptığınız bir röportajda, müşterilerle "sıcak iletişimde" olduğunuzu söylemiştiniz. Müşterilerin talep ve geri dönüşlerini sıcağı sıcağına değerlendiren bir marka olarak, müşteri beklentisi ile markanın tasarım çizgisi arasındaki dengeyi nasıl sağlıyorsunuz?
Yolun başından beri kurmak ve aktif olarak yürütmek için büyük çaba harcadığımız bu sıcak iletişim, markamızın can damarı gibi. Müşterimizi çok iyi tanıyoruz; onların yalnızca ürün kullanım ihtiyaçları değil, psikolojik ihtiyaçları, dünya görüşleri ve sosyal hayata yaklaşımları da bizim birincil önceliğimiz. Paylaştığımız şey yalnızca ürün değil, bir kültür ve yaşam tarzı. DNA'mız o kadar tutuyor ki, müşterilerimizle birbirimize şekil veren iki etkin kaynak gibiyiz. Bu da bizi her zaman dengede ve bir arada tutuyor.
İlham aldığınız bir tasarımcı/marka var mı?
Moda dünyasında çok kıymetli hikâyeler var, ancak bizim açtığımız yol ve oluşturduğumuz kategori hepsinden çok farklı. Neredeyse sıfırdan ele aldığımız, en başından kurguladığımız, apayrı bir çalışma alanı diyebilirim. Modest giyimi modern dünyayla barıştırma süreci, yalnızca tasarım değil, aynı zamanda insan odağında çalışmayı gerektiren çok özenli bir süreçti. Sosyoloji, psikoloji, toplum psikolojisi, global trendler ve uyumlanma süreçleri tasarımlarımızı besleyen kaynaklar oldu. Evet, bir moda markasıyız ancak bu kadar kapsamlı bir çalışmayı sadece moda alanında değerlendirmek haksızlık olur, biz bir kültüre şekil verdik.