Üç Günlük Bir İş Seyahati İçin Bavulumda Ne Olmalı?

Yazı Charlie Teasdale

Çeviri Derin Övgü Öğün

Hep yaşadığınız o şey: Toplantılar, öğle yemekleri ve dışarıda yenen akşam yemekleri ile noktalanan klasik üç günlük, iki gecelik iş gezileri. Tokalaşmalar, grup toplantıları ve sunumlar, erken sabahlar ve geç saatler olacak. Spor salonuna gidebilir, belki üniversiteden bir arkadaşınızı görebilir veya boş bir öğleden sonranızı yeni bir şehri keşfederek geçirebilirsiniz —bu sondakine pek vakit kalmaz.

Yukarıdakilerin hepsini kapsayacak şekilde bir el bagajı hazırlamak zordur. Ben son on yılımı bunu mükemmelleştirmeye çalışarak geçirdim (bazen başarılı da oldum) ve öğrendiğim tek şey, böyle bir durumda, kişisel tarzın verimlilik lensinden bakılarak yeniden çerçevelenmesi gerektiğidir. Kulağa sıkıcı geliyor olabilir ama işe yarıyor.

Uçakla seyahat ediyorsanız, bütün gün hareket halindeyseniz, taksilere inip biniyorsanız ve işten direkt akşam yemeğine gidiyorsanız her birinde rahatlıkla (fark edilmeden) giyebileceğiniz kıyafetlere ihtiyacınız var. Havalı görünmek harika ben de zamanımın çoğunu tam olarak bunu yapmaya çalışarak geçiriyorum ancak konu kıyafet olduğunda "havalı" genellikle rahatsız edici, ağır, duruma göre terleten-üşüten veya dikkat çekici anlamına gelir — yani bir iş gezisinde kıyafetiniz için istemediğiniz dört özellik.

Tatil için valiz hazırlamaktan farklı olarak, iş gezisi için valiz hazırlamak askeri bir hassasiyet gerektirir. Karmaşık olmayan ancak şık, maksimum etki için karıştırılıp eşleştirilebilen, iklim, program ve ruh halindeki değişimlere kolayca uyum sağlayabilen az ama öz, çok amaçlı bir düzenlemeye ihtiyacınız var. Bu konu hakkında erkek giyim butiği Trunk Clothiers'in kurucusu (ve şık iş kıyafetlerinin ustası) Mats Klingberg ile konuştum. 10 derecelik Kanada'da başlayıp 90 derecelik St. Barths'ta biten bir seyahatten yeni dönmüştü. Ve bu yolculuk için tek bir el bagajı almıştı.

Bu aşırı gelebilir ancak tek kişilik el bagajı ciddi gezginler arasında yaygındır. Bu rehberle birlikte, zor kazanılmış derslerden faydalanmak için deneyimli bir yol savaşçısı olmanıza gerek olmadığını söyleyebilirim.

İlk uğrak noktanız yumuşak, parlak olmayan bir kumaştan yapılmış bir takım elbise olmalı. Kumaş çok önemli çünkü tüm gün rahat olmalı ve takım elbiseyi parçalara ayırdığınızda işe yaramalıdır (daha sonra buna değineceğim). Piyasadaki birçok "seyahat" takımından birini tercih edebilirsiniz (yüksek bükümlü yün, takımı su itici ve kırışmaz hale getirir) ancak tüm zamanınızı C-suite'te geçirmeyecekseniz bu Thom Sweeney takım elbise gibi pamuklu dimi, dokulu hopsack veya J. Crew'un bu pamuk-keten karışımı gibi pamuk, keten, yün ve/veya ipek karışımı bir şey öneririm. Lacivert mantıklı bir renktir; ben olsam ikisi de donuk olan siyah veya antrasit renklerinden uzak dururdum. Kendinizi cesur hissediyorsanız tozlu yeşil veya hatta koyu kahverengi deneyebilirsiniz. Napoliten terzi De Petrillo bunun için iyi olur. Seyahat boy buharlı ütüyü eksik etmeyin.

Sonra kravatla eşleştirebileceğiniz bir poplin gömlek (Budd'daki çizgili gömlekleri seviyorum) ve kravatla da kullanabileceğiniz ama kravatsız daha iyi görünen, daha rahat bir chambray gömlek (Sid Mashburn'ü deneyin). Kravat olarak düz örgü bir tane yeterli olacaktır. Kalın ve gösterişli bir şey değil; sade ve dokulu bir şey arıyoruz. İngiliz markası Percival'in dokuma keten kravatları mükemmel.

İki görünümünüz cepte ve biz daha yeni başlıyoruz.