Yaşadığımız her şey modaya yansıyor
Pitti Uomo'nun akabinde 13- 17 Ocak tarihleri arasında Milano Moda Haftası geldi. Milano podyumlarında görülen koleksiyonlarda, terzilik ve geleneksel erkek giyim kurallarına bağlılık fark edilirken, takım elbiseye daha spor bir yaklaşım göze çarpıyordu. Olabildiğine dökümlü parçalar, erkek giyiminin resmiyetten daha spor ve rahat parçalara doğru gittiğini anlatıyordu. Geçtiğimiz kış podyumlarda gördüğümüz Western görünümler, bu sezon yeni bir savaşçı ortaya koyarcasına değişmişti. Londra'daki işçi üniformalarından devşirme sarı-siyah kontrastı, Milano'da da vardı. Ancak daha kanarya sarısıyla tehlike çanları çaldırıldı. Bulanık siluetlerde baskıların görüldüğü parçalar, aynı zamanda daha dijital, galaktik bir gelecekten dem vuruyordu. Miuccia Prada, koleksiyonunda erkeklerin sade kombinlerle, modadan uzaklaştırılmış olarak da moda içinde yer bulabileceğini ispatlayabildi. Antonio Marras'ta renkler, yamalar kapitonelerle savaşçı ruh iyiden iyiye hissediliyordu. Her daim takım elbisenin kitabını yazan Ermenegildo Zegna, bu kez yeni artistik direktörü Alessandro Sartori'nin elinden çıkma ilk defilesiyle karşımızdaydı. Takım elbiseler hiç bu denli rahat ve sportif olmamıştı. Moschino'daysa galaktik üniformalar ön plandaydı.