Ne menem bir nesil 2000'liler

Bu dosyayı hazırlarken, Facebook'ta iki ayrı gönderi paylaştım. Biri, arkadaş listemdeki kişiler içinde 2000'den sonra doğanları, diğeri 2000'den önce doğanları hedefliyordu. Sorulara ve cevaplara geçmeden önce; iki gönderiye gelen cevap sayısının bile çok önemli bir gösterge olduğunu ifade etmeli. 2000'liler kendilerine yönelttiğim sorulara uzun uzun cevaplar yazdı ve 30'a yakın genç arkadaşımdan toplamda 100'e yakın yorum geldi. 2000 sonrasında doğanların yolladığı cevap sayısı ise sadece 'bir'di. Evet, sadece bir yetişkin sosyal medyada yazdığım gönderiyle etkileşim içine girdi. Oysa 2000'lileri ilgilendiren gönderinin altında adeta bir cümbüş yaşanıyordu. Sorularımı cevaplayanlar, cevaplara tepkiler gösterenler, şaka yapmaya çalışanlar... O gönderinin yorum kısmında, çok canlı bir sosyalleşmenin yaşandığını görebiliyordunuz.

2000'den sonra doğan arkadaşlarıma sorduğum ilk soru "İnternet sizin için ne ifade ediyor?" oldu. Gençlerin büyük çoğunluğu interneti bilgi kaynağı olarak gördüğünü ifade etti. Ancak detaylarda ilginç ifadelere rastlamak mümkündü. Örneğin Harun, "Düzgün sitelerden bilgi." diyerek kaynağa dikkat çekerken, Sıla "Bilgi edinmek için kullanıyorum ama bazı durumlarda zaman kaybı oluyor." cevabını uygun görmüş. İlginç yanıtlardan biri Burak'a aitti. Burak, interneti gelir kaynağı olarak görüyordu. Muhtemelen kendi YouTube kanalında macerasını sürdüren bir genç. Hüseyin de "Bugün sosyal medya ama gelecekte iş." diyerek, internet üzerinden bir kariyer yapmayı hedeflediğini belirtti.

Gençler, sosyal medyayı iletişim için kullandıklarından da söz ederken, Onur'un interneti "Ünlüler ve kendimden büyüklerle kolayca iletişim kurma aracı." olarak tanımlaması dikkat çekiciydi. Buradaki 'kendimden büyükler' ifadesine dikkat çekmek gerekiyor. Zira, ikinci sorum kendilerinden büyüklerle aralarında ne gibi farklar olduğuydu. Çocuklar bu konuda da bilgiye kolay ulaşmanın avantajlarından bahsetti. Onlara göre, bir önceki nesil teknolojiyi yeterince iyi kullanamıyor ve bilgiye ulaşmakta güçlük çekiyor. Ancak ilgi çekici bir nokta da, tüm bunlara karşın neredeyse hepsinin deneyimden dem vurmasıydı. Soruları yanıtlayan gençlerin hemen hepsi, bilgiye kolayca ulaşabildikleri için kendilerini şanslı görürken, hayat tecrübesi eksikliği ve sanal alem dışında akıp giden yaşamı ıskaladıklarına dair işaretler verdi. Katılımcılardan Sıla'nın bir önceki nesil için 'daha canayakınlar' ifadesini kullanması, Elşad'ın 'daha samimiler' demesi, Sercan'ın 'çocukken daha aktiflermiş' cümlesini kurması bunun göstergesi. Keza kimliklerini belirleyen en önemli unsurlardan biri olan internet için Eda, 'asosyallik getiriyor' itirafında bulunurken, Enes işi daha da öteye götürüp bu mecraları bir 'bela' olarak nitelendiriyor. Artısıyla eksisiyle vazgeçilmezleri olan internette bu kadar vakit geçirdikten sonra çocukların gelecekte ne yapmayı planladıklarını da sordum. Bilişim, yazılım, sosyal medya gibi alanlarla ilgili hayaller beklerken, hepsinin belki de 20 sene önceki çocuklar gibi cevaplar vermesi şaşırtıcıydı.

Polis, doktor, mühendis, pilot gibi bizim neslimizin de popüler tercihleri arasında yer alan meslekler yanıtlar arasında kendisine sıkça yer bulmuştu. Belki de bunu şöyle yorumlamak gerekir. Gelecekte bir doktor, bugün tanıdığımız doktordan çok daha farklı olacaktır. Robotlarla işbirliği yapan, sosyal medyayı aktif kullanan ve belki de YouTube kanalı olan doktorların bizi ameliyat edeceğini söyleyebiliriz. Veya bir pilot, uçak semalarda süzülürken Instagram'dan canlı yayın yapacak. Hoş, günümüzde de böyle doktorlar ve pilotlar yok değil ancak gelecekte bunun bir stereotip olacağını öngörebiliriz.

Anketime katılan Burak, Emre P., Aybars, Tofiq, Kerem, Emre S., Kerem, Hüseyin, Altan, Eren, Arda Şahin, Enes K., Uğurkan, Elşad, Samet, Ahmet, Enes. A., Özgür, Mehmet, Yağmur, Sercan, Harun, Görkem, Onur, Eda, Sıla, Bengü ve nickname kullandığı için adını bilmediğim diğer çocuklar, önümüzdeki 10 yıl içerisinde toplumun şekillenmesinde aktif rol alacaklar. Onların inşa ettiği binalarda oturacağız, onların söylediği şarkıları dinleyeceğiz, onların yaptığı yemekleri yiyeceğiz, onların kullandığı araçlarda yolculuk edeceğiz, onların yazdığı dergileri okuyacağız. Z Nesli, alfabenin son harfini almış bir nesil olabilir ama belki de bu son, yeni bir başlangıçtır.

BİZE ULAŞIN