Yılmaz Erdoğan - Ekim 2016
Esquire Ekim sayısı ile yine dopdolu...
HER DÖNEMİN 'U-MUTLU' ADAMI
YILMAZ ERDOĞAN
Hemen sıralamam gerekirse; 'Deli Emin', 'Asım Noyan', 'Komiser Naci', 'Behçet Necatigil' ve 'Binbaşı Hasan'… Kendisinin bugüne kadar hayat verdiği karakterlerin başında geliyor. Tabii karakterleri sayınca işi sadece oyunculuk olan birinden bahsettiğim hissine kapılmayın. Senarist, yönetmen, yazar, şair, aktör, komedyen, şovmen, baba, evlat, eş, kardeş… Koltuğuna birden fazla karpuzu, hem de en simetrik şekilde sığdırmayı başarmış adamlardan biri o. Üstelik hakkındaki 'sert ve ters' gibi genel algı sınırlarının da çok dışında bir adam. Bahsettiğim isim, önümüzdeki günlerde birden fazla proje ile karşımıza çıkacak olan Yılmaz Erdoğan…
RÖPORTAJ SEDA KARAN
FOTOĞRAF CEM TALU
MODA EDİTÖRÜ DUYGU ALTIPARMAK
"Çevresince sert mizacıyla tanınan Belediye Reisi Aziz Özay'ın kent çapında imrenilen iki özelliği daha vardır: Biri herkesin imrendiği bir meyve bahçesinin olması, ikincisi de evlenme çağına gelmiş birbirinden güzel üç kızın babası olması. Kasaba merkezine inmeyen, insan içine çok çıkmayan kızların taliplisi ise çoktur. Aziz Bey'in eşi Ayda ve kızları Muazzez, Türkan ve Safiye'nin öyküleri 1970'li yılların sonunda Hakkâri'de başlar ve 1990'lı yılların sonunda Antalya'ya dek uzanır..." Bu satırlar, ay sonunda vizyona girecek olan 'Ekşi Elmalar' filminin özeti. Tabii gündemde 'Ekşi Elmalar' olunca filmin yazarı, yönetmeni ve hatta Belediye Reisi Aziz Bey'i canlandıran Yılmaz Erdoğan ile bir araya gelmeden olmazdı.
Bazı isimler vardır, kendisiyle röportaj yaparken hayat hikâyesine ta baştan başlamasını istemek 'ayıp' kaçar. Zira kişisel olarak sempati duyar, duymazsınız; yakından takip eder, etmezsiniz; o ayrı ama hakkında sıralayacağınız bir çift lafınız her zaman olur. Bu bağlamda bana 'İlk 10' listemi soracak olursanız; Yılmaz Erdoğan'ı bu isimlerin başında sayarım. Kendisiyle bir araya geldiğimde de daha baştan çocukluğuna inerek hayat hikâyesini dinlemeye başlamayacağımı belirtmiştim. Zaten onun da böyle bir hevesi yoktu. Merak eden, çeşitli platformlara 'tık'layarak biyografisini doya doya okuyabilirdi. İki tarafın da ortak bir fikirde buluşmasıyla sohbetimize filmde canlandırdığı karakter Aziz Özay'ı, daha doğrusu Belediye Reisi Aziz Özay'ı oluştururken esinlendiği dedesi Sait Atay ve ailesini konuşarak başlamaya karar veriyoruz… Zira dedesi Sait Atay, 'Ekşi Elmalar'ın en baskın karakteri olan Aziz Özay'ı oluşturmasında esin kaynağı olmuş. Yılmaz Erdoğan, daha çocukluk yıllarından bu yana son derece 'matrak' bir ailesi olduğunu söylüyor. Ortaokul yıllarından itibaren kısmi yatılı okusa da her yaz tatili geldiğinde soluğu Hakkâri'de almış. 'Kısmi' demem de, anne ve babasının kendisi ile ağabeyi Mustafa'yı babaannelerine emanet ederek Ankara'ya yollamalarından kaynaklanıyor.
Üniversite eğitimi için İstanbul'a gidene kadar tam 13 yıl Hakkâri ve Ankara arasında mekik dokuyarak geçmiş. Bu arada bu 13 yıl boyunca çıktığı hiçbir yaz tatili sürprizli değil, program belli… "Evde birkaç gün geçirdikten sonra yaptığım ilk şey; dedemin yanına ve dolayısıyla bahçesine gitmekti. Biçer Mahallesi'nde, filmde de görüldüğü gibi nefis bir bahçeydi. Dedem toprak işinin uzmanıydı, tam bir toprak bir insanıydı. O evin bendeki etkileri ayrıdır. Mesela fotoromanlar da teyzelerimin başucu kitaplarıydı. Başta dedem olmak üzere o aileden etkilenerek tam yedi yılda hazır hale gelebildi, Ekşi Elmalar." diyerek filmin çıkış noktasını anlatıyor, Yılmaz Erdoğan. Kendisini oldu olası teyzelerine çok yakın hissetmiş. Onlardan halen son derece neşeli, tatlı ve hatta şahane insanlar olarak bahsetmesi, boşuna değil elbet. Kendi tabiriyle 'hasretli' ve 'özlemli' geçen koca bir kışın ardından gittiği dede evinde yapmaktan en çok hoşlandığı şey ise 'cennet bahçesi'nde vakit geçirmekmiş: "Dedemin bahçesinde bir sulama havuzu vardı, Mustafa ve benimle yaşıt olan dayılarımızla birlikte havuza düşen elmalar gibi yıkanır, yüzerdik. Çok organikti yani."
• Röportajın devamı Esquire Ekim 2016 sayısında…
MODA
ŞIKLIK CİDDİYET İSTER
SİZLERİ ŞİMDİDEN UYARALIM; TESADÜFEN DEĞİL AKSİNE SON DERECE BİLİNÇLİ BİR ŞEKİLDE ŞIK OLMANIZ GEREKEN BİR SONBAHAR-KIŞ SEZONU İLE KARŞI KARŞIYASINIZ. ÖYLE Kİ, YENİ SEZONDA HARDAL TONLARI GİBİ ÇARPICI RENKLERDEN TUTUN CEKET NİYETİNE GİYECEĞİNİZ HIRKALARA, GEOMETRİK DESENLİ SÜVETERLERDEN FİT KESİM TAKIM ELBİSELERE KADAR KARŞINIZA ÇIKACAK NEREDEYSE HER TASARIM VE HER DETAYDA BİR 'ŞIKLIK' YAKALAYACAKSINIZ.
MODA EDİTÖRÜ DUYGU ALTIPARMAK
FOTOĞRAF SAFFET VATANSEVER
HAYATTAN NE ÖĞRENDİM?
ZAFER ALGÖZ, 55, OYUNCU
RÖPORTAJ ÖZGE DİNÇ
FOTOĞRAF ARDA GÜLDOĞAN
Hayatımda ilk defa denizi orada gördüğüm, yüzmeyi orada öğrendiğim için Trabzon benim hayatımda büyük anlamı olan bir kent. Oradaki Karadenizli ağabeylerimle hâlâ görüşüyorum. Onlar beni hep Ganita Mahallesi'nin çocuğu olarak bilirler.
Ortaokulda Kemalettin Tuğcu'nun yürekleri parçalayan bir dramını tiyatro oyunu olarak çalıştık. Rehberlik öğretmeni olmadığı zamanlar oyunu komediye çeviriyorduk. Arkadaşların ısrarıyla hoca izleyip oyunun bu komedi halini oynamamızı istedi. Beni tiyatroya yönlendiren de o hocam olmuştur.
Erkan Can benim en kıdemli arkadaşımdır. Bursa Devlet Tiyatrosu seçmelerine birlikte katıldık. Ben 15 yaşındaydım, Erkan 16 yaşındaydı. Yaşımız küçük diye bizi almayacaklardı, komisyondaki Kenan Işık oyunumuzu izlemek istedi. Ezop Masalları'ndan uyarlanan 'Tilkiyle Üzüm' oyununda yaşıma uygun bir rol çıktı ve böylece Devlet Tiyatrosu'nda oynamaya başladım.
Annem bana hamileyken 'Küçük Tilkiler' adlı bir oyunu izlemeye gitmiş. Sahnede Yalın Tolga'yı izlerken "Oğlum olursa inşallah şu adam gibi aktör olur," demiş. Tesadüfe bakın ki beni kabul eden komisyonda Yalın Tolga da vardı. Uçmaya müthiş bir hevesim ve sevdam var. Bu sebeple bir ara kafayı pilot olmaya takmıştım. Annem "Eğer tiyatro oyuncusu olmazsan sana hakkımı helal etmem," dedi, vazgeçtim.
ÜNLÜ TASARIMCILAR ESQUIRE İÇİN ÇİZDİ
ŞÖLEN BAŞLADI. EKİM'LE BİRLİKTE MODA DÜNYASININ EN GÖRKEMLİ SEZONU OLAN SONBAHAR VE KIŞA TAM ANLAMIYLA GİRMİŞ BULUNUYORUZ. ÖZEL İÇERİĞİMİZLE BİZLER DE, MODA DÜNYASININ BU AYRICALIKLI KUTLAMASINA DÂHİL OLDUK. MODA DÜNYASINDA FARK YARATAN KİŞİLERİN ÖYKÜLERİNİ DERLEDİK VE EN GÜNCEL MODA KİTAPLARININ SAYFALARINI ÇEVİRDİK. BU ÖZEY SAYIDA; HATİCE GÖKÇE, GİRAY SEPİN, NİYAZİ ERDOĞAN, EMRE AKTUNA, SERDAR UZUNTAŞ VE EMRE ERDEMOĞLU GİBİ TASARIMCILAR DA BİZİM İÇİN MASANIN BAŞINA OTURDU VE TRENDLERİ ESQUIRE ERKEKLERİ İÇİN YENİDEN YORUMLADI. HER BİR ESKİZLE YENİ BİR YOLCULUĞA ÇIKMAYA HAZIR OLUN!
HAZIRLAYAN TÜRKAN DOĞAN