Ozan Akbaba - Haziran 2017

Esquire Türkiye, Haziran sayısı ile yine dopdolu..

KENDİNDEN EMİN

TEMKİNLİ

VE SAMİMİ

OZAN AKBABA

KİMİ YETENEKLER GİZLİDİR, "BEN BURADAYIM!" DİYE BAĞIRMAZ. ZAMANLA, BELKİ DE TANIDIKÇA KEŞFETMESİ DAHA ZEVKLİDİR BÖYLESİNİ. EN AZINDAN MERAK UYANDIRIR. BİR SÜREDİR İLGİYLE TAKİP EDİLEN 'EŞKIYA DÜNYAYA HÜKÜMDAR OLMAZ'IN 'İLYAS'I, OZAN AKBABA DA BÖYLE BİRİ. YÖNETMENLİK KOLTUĞUNA GÖZ KIRPMASI, HERHANGİ BİR EĞİTİM ALMADAN BALTA SAZ VE PERDELİ UD ÇALMASI, KENDİ HALİNDE YAŞAYIP FAZLA İLGİDEN HOŞLANMAMASI… BANA GÖRE, CAMİASINDA FAZLASIYLA 'ORGANİK' KALAN OZAN'A MERAK ETTİKLERİMİ SORDUM, O DA BÜTÜN İÇTENLİĞİYLE 'KENDİNİ' ANLATTI.

RÖPORTAJ SEDA KARAN

FOTOĞRAF MEHMET ERZİNCAN

MODA EDİTÖRÜ DUYGU ALTIPARMAK

Sektör gereği ekranda gördüğümüz yüzlerin hakkında ya bir iki sözümüz olur ya da en olmadı kulağımıza dolanlarla bir parça fikrimiz. Ama bazen yolumuzun hiç ama hiç kesişmediği isimlerle de denk geliyoruz. Tıpkı bu aralar canlandırdığı 'İlyas' karakteri ile 'Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz'ın en dikkat çeken isimlerinden biri olan Ozan Akbaba gibi… "Ben seni hiç tanımıyorum, heyecanlıyım." ile başlayan cümlemi "Benim de ilk kapak çekimim… Heyecanlıyım." ile tamamlayan birinden söz edeceğim birazdan. Son derece keyifli geçen stüdyodaki kapak çekimimizden üç gün sonra onunla Fenerbahçe'de bir kafede buluştuk. Dediğim gibi; onu hiç tanımadan, soracaklarım karşısında tepkilerini merak ederek, her şeyden önce çocukluğuna gidiyorum…

1982 yılında Kars'ın Benliahmet köyünde dünyaya gelen Ozan Akbaba, tam 13 yaşına kadar iki halası, ablası, dedesi ve babaannesi ile beraber tipik bir köy hayatı yaşamış. "Şimdi hatırlıyorum da; yağdığında karlar içinde kalırdı köy. Her kış dizlerimize kadar kar olurdu, çok soğuktu. Ama köy çocuğu olmak güzel bir şey, toprakla büyümek, insanı sağlık anlamında da ileriki yaşlarında dirençli kılıyor."

Babası Kars Köy Hizmetleri'nde şoför olarak çalıştığı için anne ve babası küçük kardeşleriyle birlikte şehir merkezinde yaşamış. "Yollar karlarla kapandığı zaman babam o yolları açan işçilerden biri olurdu, zor bir işi vardı." Tam 13 yıl boyunca köy hayatı yaşayan Ozan, ancak bir yıllığına anne ve babasıyla şehirde yaşamış. 13 yaşına geldiğinde ise dedesinin alerjik astımının nüksetmesi sonucu babası İzmir'e tayinini istemiş. Bunun üzerine ailecek İzmir'e taşındıklarını anlatan Ozan, İzmir'e ilk gittiğinde bu büyük şehrin kendisinde yarattığı hissiyatın tamamen korku olduğunu da itiraf ediyor: "Köylü gibi konuşuyor.' diye benimle dalga geçeceklerini sanarak bir panik havasına girmiştim. Sonra bir baktım onlar benden daha garip konuşuyor! Mesela bir şeyi 'Kokla.' dersin ya; onlar 'Kok bi kok!' derdi. 'Kokiyym mi? Nasıl kokiym?' Meğer 'Kokla.' demek istiyorlarmış."

Uzun yıllar ayrı yaşalar da Ozan anne ve babasına oldukça bağlı bir çocuk olmuş. Hemen hangi yönlerinin anne ve babasından geldiğini merak ediyorum: "Sanatçı tarafım babamdan geliyor galiba; babam çok yetenekli bir adamdır, her şeyi kendi kendine yapardı, yapar da. Kars'ta bir fotoğraf stüdyosu kurmuştu mesela; karanlık odası dahi vardı, o derece! Sanırım bu yeteneği ona da dedemden geçmiş. Dedeme herkes 'İsmail Usta' der. İnşaat ustasıydı, köyde briket yapıp satardı." Briketin ne olduğunu sorduğumda ise Ozan yılların inşaat ustası gibi beni yanıtlıyor: "Briket; küçük ponza taşları olur, onları su ve belli karışımlarla bir kalıp haline getirirler ve inşaatta tuğla gibi kullanırsınız. İç mimarlık bölümünde okuduğum için biliyorum!"

Saç ve Makyaj ONUR MARANGOZ

Fotoğraf Asistanları LEVENT SÜLÜN, EMRE KARATAŞOĞLU

Moda Editörü Asistanı ARNO BAĞDASAR

PRODÜKSİYON

MELİSA ASLI PAMUK

KENDİ YOLUNDA…

MELİSA ASLI PAMUK, BİR SABAH TÜRKİYE'NİN EN GÜZEL KADINI OLARAK UYANDI. ANCAK KRALİÇELİK TACI DIŞINDA KORKULARI, BUNDAN SONRA NE YAPACAĞINA DAİR BOLCA KAYGISI, ÇOK AZ TÜRKÇESİ VE BOŞ BİR CÜZDANI VARDI. YA TACINI ALIP AİLESİNİN YANINA HOLLANDA'YA DÖNECEK YA DA KENDİNE YEPYENİ BİR YOL ÇİZECEKTİ.

YAZI TÜRKAN DOĞAN

FOTOĞRAF ARDA GÜLDOĞAN

MODA EDİTÖRÜ GÖKÇE CAN YÜREKLİ

YEMEK&MEKÂN

STEAKHOUSE DEĞİL, ŞEHİR KULÜBÜ

KONSEPTİ, MENÜSÜ VE SAHİP OLDUĞU ATMOSFERLE, AKILLARDAKİ 'STEAKHOUSE' KONSEPTİNİ TAMAMEN SİLEN SCARLET, İSTANBULLULARIN YENİ ŞEHİR KULÜBÜ OLMA KONUSUNDA DA SON DERECE İDDİALI.

YAZI SEDA KARAN

FOTOĞRAF ARDA GÜLDOĞAN

SEYAHAT

AKDENİZ'DEKİ CENNET: SARDUNYA ADASI

SARDUNYA ADASI, SON YILLARDA JET-SET KONUKLARI VE YAT YARIŞLARIYLA ÜNLENSE DE ADA'NIN BÜYÜK BİR BÖLÜMÜ HÂLÂ EL DEĞMEMİŞ ISSIZ KOYLARDAN OLUŞUYOR. TURKUAZIN ZÜMRÜT YEŞİLİYLE BULUŞTUĞU BU KÜÇÜK CENNET; DOĞASI, TAZE LEZZETLERİ VE MUHTEŞEM PLAJLARIYLA BİR AKDENİZ RÜYASI.

YAZI TÜRKAN DOĞAN

HAYATTAN NE ÖĞRENDİM?

MURAT DALTABAN

YÖNETMEN, OYUNCU, 49

İnsan, 40'tan sonra rahatlıyor. O yaşa kadar hayatı çekmeye, çekelemeye çalışıyorsun. Sonra bir bakıyorsun ki hiçbir şey değişmemiş. Gözünün önüne perde çeken duygulardan arınma yaşı 40 sonrası olabilir. Çünkü bir tarih oluşmuş oluyor artık.

Bir bebeğin çocuk olurkenki hayata bakışı bizden çok farklı; taze ve temiz. Oğlum Arda büyürken kendime sık sık "Niye bu kadar saf bir şeyi kaybettim ki?" diye sordum.

İnsan saflığa dönmeyi bazen istemiyor. Sezgilerde her zaman saf bir şey kalıyor, ama ona dönmek yeteneğe ve isteğe bağlı. Bazen kötü bir davranış haz veriyor, çünkü ufak savaşını bir yerde kazanıyorsun. Ama o, varlığında seni destekleyen bir şey değil. Dönüp "İnsan böyle olmamalı," diyorsun.

Arda'nın diğer ismi Kuzgun'u, o sıralar Edgar Allan Poe okuduğum ve ismin sesinden hoşlandığım için seçtim. Oğlumun sahip olmaktan mutlu olacağı, herkeste olmayan bir isim olsun istedim.

Kitap okuma alışkanlığım sonradan gelişti. Okulda lüzumsuz kitaplar okutulduğu için okumak, zevksiz bir şeydi. Sonra kendime ait kitapları bulmanın çok kıymetli olduğunu öğrendim. Kafka, karanlık hallerini sevdiğim bir yazar. George Orwell da etkilendiğim bir yazardır.

Kendini tanımanın yolu, dönüp neleri sevdiğine bakmaktır. Arda'ya "Yarın öbür gün beni tanımak istiyorsan kütüphaneme, dinlediğim müziklere bakacaksın," diyorum. Dedektiflerin takip ettikleri kişilerin çöplüğünü araştırması gibi… Çöplüğüne dönüp bakacaksın.

RÖPORTAJ ÖZGE DİNÇ

FOTOĞRAF ARDA GÜLDOĞAN

MODA

ÖZGÜRLÜĞE YELKEN AÇIYORUZ

DENİZİN VE GÜNEŞİN TADINI, KISA BİR SÜRELİĞİNE DE OLSA ÇIKARDIĞIMIZ YAZ GÜNLERİNE SONUNDA KAVUŞTUK. DOLAYISIYLA 'YAZ DEMEK ÖZGÜRLÜK DEMEK' MOTTOSU İLE GARDIROPLARI DA 'MARİN' TEMASI İLE DONATMAKTA FAYDA VAR. SİZ ŞİMDİDEN; BAŞTA MAVİ VE BEYAZ OLMAK ÜZERE YUMUŞAK RENKLERİN HER TONUNU, KETENLERİ VE İNCE TRİKOLARI GARDIROBUNUZUN BAŞTACI YAPMAYA HAZIRLANIN.

MODA EDİTÖRÜ DUYGU ALTIPARMAK

FOTOĞRAF ÖMER FARUK GÖKALP

PROFİL

KOCAMUSTAFAPAŞA'NIN EN GÜZEL ABİSİ

CAN YILMAZ

Yıllarca durduğu perde arkasından çocukluğundan beri hayalini kurduğu kitapları için çıktı.

'Cennet Sineması'ndaki gibi başlıyor ve tamamlanıyor hikâye. Bu kez İtalya'da değil, Türkiye'de, İstanbul'un eski semtlerinden birinde, Kocamustafapaşa'da bir sinemanın önünde… Ona yakın sinemanın olduğu küçük bir mahalle. Onlardan biri de, Bahçe Sineması. İki çocuk, kapının önüne çöp diye atılan filmleri alıyor, evde makara yapıp ufak bir perdeye el feneriyle yansıtarak kendi sinemasını yaratıyor. Biri devamlılığı olmayan kesilmiş film sahnelerine dublaj bile yapıyor. Diğerinin en büyük hayali ise, yazar olmak ama sinema da ona uzak değil. Büyüyünce bir ara oyuncu olmayı da düşünecek. İki çocuk, yıllar sonra 'Cennet Sineması'nın Salvatore'sinin mahallesine yönetmen olarak dönmesi gibi, 2017'nin İstanbul'unda ülkenin en çok gişe yapan filmlerini ('G.O.R.A.', 'A.R.O.G.', 'Yahşi Batı', 'Pek Yakında', 'Ali Baba ve 7 Cüceler' ve şimdi de 'Arif v 216') çeken kişiler oluyor; biri yazıyor ve oynuyor, diğeri de filmlerin yapımcısı, beyni oluyor. Artık raflarda kitapları da var…

YAZI ÖZGE DİNÇ

FOTOĞRAF ARDA GÜLDOĞAN

FUTBOL

Bravo Sana 'Çocuk'!

JULIAN NAGELSMANN

Bundesliga, bu sezon şampiyondan çok üçüncülük mücadelesine kilitlendi. Bayern Münih'in bıktırıcı gücüne rağmen, RB Leipzig'in şampiyon olma ihtimali daha çok taraftar buldu. Bu ikili üst sıralardaki yerini sağlamlaştırınca, Alman futbolseverler teselliyi hangi takımın doğrudan Şampiyonlar Ligi'ne katılacağında aradı. Çünkü üçüncü sıra için Borussia Dortmund'un dâhi teknik direktörü Thomas Tuchel'in karşısında sadece 29 yaşında bir 'çocuk' vardı: Medyanın 'Baby Mourinho' (Bebek Mourinho) lakabını taktığı Julian Nagelsmann, geçen yıl küme düşmekten sadece bir puanla yırtan TSG 1899 Hoffenheim'ı bu sezon Şampiyonlar Ligi'ne taşıdı.

YAZI GÖKHAN İLKER

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.