Aslında beş kişiydiler

Yazı: Ege Görgün

Eski temsilcileri "Yanlarına bile yaklaşma sakın!" diyerek onu uyarmasına rağmen Brian Epstein gözünü karartıp onların menajeri olmaya soyunmasaydı belki de Beatles bugün bildiğimiz efsanevi müzik grubu olmak yerine izbe bodrumlarda müzik yapmaya devam edip zamanla yok olup giden nicelerinin arasına katılmış olacaktı.

Onlara düzgün bir şirketten plak anlaşması sözü verdiğinde grup üyelerinin aklındaki o malum soru Paul McCartney'nin ağzından çıkar: "İyi de neden? Sana 'Yanlarına bile yaklaşma!' demişler?" Oysa Brian Epstein bu soruya cevap vermek yerine soruya soruyla yanıt verir: "Peki… Siz neden müzik yapıyorsunuz?" Paul McCartney'nin cevabı aslında Epstein'le aralarındaki ortak noktayı da gösterir:

"Çünkü yapmak zorundayız. Başka seçeneğimiz yok." Brian Epstein de aynı nedenle menajerleri olmak istemektedir çünkü tasarımcılığı, tiyatroculuğu, askeri okul öğrenciliği başarısızlıkla sonuçlandığında ailesinin sahip olduğu müzik mağazasında plak satarak ömrünü çürütmektense
karşısına kendisini ispatlamak için bir fırsat çıkmıştır.

Böylece grubun menajerliğini üstlenen Epstein ve Beatles'ın zirveye doğru uzanan müzik yolculuğu başlamış olur. O sıralarda dünyayı kasıp kavuran Elvis Presley'den daha büyük olacaklarına, sadece İngiltere'yle sınırlı kalmayıp ABD ve dünyada da müthiş başarılara imza atacaklarına inancı tamdır, Brian Epstein'in. Bu özgüvene tamamen teslim olan Beatles, soluğu önce terzide, sonra da kuaförde alır. Ne de olsa Epstein, takvimlerin altmışlı yılları gösterdiği o devirde bile imajın önemini öngörmüş bir vizyonerdir.

Aile şirketleri sayesinde tanıdığı plak şirketlerinin kapısını çalar, Epstein. Ancak hiçbiri grupla plak anlaşmasına yanaşmaz. Sonra EMI'den George Martin, onlarla bir senelik anlaşma imzalar. Önce şarkıları listelere girer, ardından hit olur, gelsin turneler derken ABD'de plak satışlarının bir günde bir milyon kopyalık satışa ulaşmasıyla Brian Epstein sözünü tutmuş olur. Beatles'ı dünya çapında üne kavuşturmuş, kendisi de efsanevi bir başarıya imza atmıştır.

Ne var ki kendi hayatını grubun menajerliğini idare ettiği gibi başarıyla idame ettirmek yerine her zaman yalnızdır; sürekli kendisini ait hissedeceği bir yer arar Epstein. Nihayet otuz iki yaşındayken, içindeki tutkunun neden olduğu sayısız mücadeleyle başa çıkmaktan yorgun düşer ve artık nasıl sürdüreceğini bilemediği bu çileli hayatı sona erer.

Paul McCartney'nin "Eğer beşinci bir Beatle olsaydı o Brian olurdu," dediği Brian Epstein'in muazzam bir başarıya imza attığı kısacık ömrünün ve hakkındaki gerçeklerin hikâyesinin anlatıldığı Beşinci Beatle Brian Epstein'in Hikâyesi adlı bu çizgi roman, Epstein'in yalnız dünyasına bir pencere açmakla kalmayıp hayalleri gerçekleştirme konusunda size de ilham verir belki...