"Selam, ben Jesus, Gabriel Jesus; mekanın yeni sahibiyim!"

Çok değil bundan sadece dört yıl önce, bir elinde boya kovası, diğerinde fırça, yalınayak São Paulo sokaklarında gezen çocuk şimdi Premier League’i sallıyor.

Yazı Gökhan İlker

Manchester City formasıyla 2017'nin en öne çıkan ismi olan Gabriel Jesus, zirveye çıkacak bir kariyerin başlangıç adımlarını atıyor. 'Maviler' kontratını uzun tuttu (Beş yıllık sözleşme imzaladı.) ama kendisini yakın gelecekte İspanya'da görürsek şaşırmayız.

Hikâyenin başına döndüğümüzde, karşımıza São Paulo'nun dışında, favelalarıyla (Brezilya'nın suç oranı yüksek, fakir gecekondu mahalleleri) ünlü Jardim Peri'de sadece iki odalı, onarıma ihtiyaç duyan, yıkık dökük ve dışı kadar içi de oldukça fakir görünen bir ev çıkıyor. Dört çocuklu bir aile… Başlarında sadece hayatını temizlikçilik yaparak kazanan anneleri Vera Lucia vardı. Gabriel Jesus'un babası, annesi ona hamile kaldığında başka bir kadın için ailesini terk etti. Daha sonra ise bir motosiklet kazasında hayatını kaybetti. Dindar bir kadın olan Vera Lucia çocuklarını tek başına büyütmeye karar verdiğinde hayatının ne kadar zor olacağını biliyordu. Bu yüzden bir daha evlenmedi. Böylece Gabriel, adını aldığı Hz. İsa gibi babasız büyüdü.

Gabriel Jesus, diğer tüm Brezilyalı çocuklar gibi doğuştan futbol delisiydi. Çok uzun değildi, çok güçlü de değildi ama çok hırslıydı. Ondaki yeteneği bölgedeki çocuklardan oluşturulan bir takımı çalıştıran José Francisco Mamede herkesten önce gördü. Mamede, Jesus'un sokakta koştururken bile diğer çocuklardan farklı olduğunun hemen anlaşıldığını söylüyordu. Pequeninos do Meio Ambiente adlı takımı çalıştıran Mamede, sekiz yaşındaki Gabriel Jesus'u takımında oynatmak istediğini söyledi. Mamede'nin Jesus'a verebileceği tek şey, içi peynir ve yeşillik dolu bir sandviçti. Gün içinde karnını zar zor doyuran Jesus, Mamede'nin bir sandviçlik teklifini kabul ederek doğruca cezaevinin yolunu tuttu.

Neden cezaevi derseniz, Pequeninos do Meio Ambiente, o dönemde ve şimdiki gibi antrenmanlarını bölgedeki Romão Gomes Askeri Hapishanesi'nin sahasında yapıyordu. Jesus ilk idmana gitmişti ama sonrakilere nasıl gideceğini bilmiyordu. Çünkü her gün antrenman sahasına gidebilecek parası yoktu. Annesinden otobüs bileti için para istemesi imkânsızdı. Sabah 08.00'de başlayan idmanlar, üç saat sonra 11.00'de bitiyordu. Her sabah 06.00'da kalkacak ve 1,5 saatlik yolu yürüyecekti. Arkadaşları ve Mamede'nin söylediğine göre Jesus o kadar disiplinliydi ki, her zaman antrenmanlara ilk gelen kişi oluyordu. Onun geç kaldığını ya da mazeretsiz idman kaçırdığını hatırlayan bir kişi bile yoktu. Tam beş yıl boyunca antrenmanlara yürüyerek gitti.

Favelada yaşam zordu. Uyuşturucu satıcıları ve çetelerden annesi ile sımsıkı tutunduğu futbol sayesinde uzak durdu. Jardim Peri'deki her çocuk gibi onun da başı polisle belaya girdi. Musibetlerden uzak duruyordu ama yine de polisle karşı karşıya kalmaktan kurtulamadı. Evde ve mahallede geceden sabaha kadar futbol oynadığı için komşular onu çok gürültü yapmakla suçlayarak polise şikâyet ediyordu. Polis bile müdahaleye gittiğinde gülmüştü. Polisler kendilerine kısa bir şov yapan bu top cambazı sevimli çocuğu sessiz olması için eve yolladı. Evinden ve annesinden uzaklaşmayı sevmiyordu. Bu yüzden, yeteneğinin alıcısı olan birkaç kulüp geri çevrildikten sonra bölgede altyapı çalışmalarıyla bilinen, 1928'de kurulan Associação Atlética Anhanguera'ya transfer oldu. Anhanguera'yı altyapısının kendisini geliştireceğini bildiği için tercih etmişti. Nitekim öyle de oldu. Anhanguera'da oynadığı 48 maçta tam 53 gol atarak Brezilya'nın en büyük kulüplerinden Palmeiras'ın dikkatini çekti. Zira kulüp, 2013'te, Gabriel Jesus'u altyapısına kattı.

Tam bu sırada 2014'te Brezilya'da düzenlenen Dünya Kupası hayallerinin zirvesine oturmuştu. Brezilya hükümeti halka çağrı yaparak ülkeyi güzelleştirmek için mahallelerini temizlemelerini ve boyamalarını istedi. Brezilyalılar konuklarına mahcup olmak istemiyordu. Büyük bir hareket başladı. Gabriel Jesus, o günlerde eline fırça alanlar arasındaydı. Palmeiras'ın altyapısında oynamasına rağmen ailesi hâlâ çok fakirdi. O günlerde çekilen fotoğraflarını ise geçtiğimiz günlerde kendi Twitter hesabından yayımladı. Bir elinde boya kovası, diğerinde fırça olan Jesus'un ayağında ayakkabıyı bırakın bir terlik bile yoktu. Üstünde ise basit bir şort ile Palmeiras tarafından verilen forma vardı. Fakirliği o fotoğraflara dahi yansıdı.

Palmeiras'ın altyapısında geçirdiği iki başarılı sezonun ardından kulüp yönetimi 2015'te A takıma yükselmesi için kendisiyle sözleşme imzaladı. Palmeiras ile 2015'te Brezilya Serie A'da oynadığı 28 maçta dört gol atıp iki asist yaptı. İlk sezon itibariyle biraz çekingendi. Ancak ligin en iyi genç oyuncusu seçildi. 2016 onun sezonu olacaktı. İlk çıktığı maçta golünü attı. Serie A'da oynadığı 23 maçta 13 gol atıp dört asist yapmayı başardı. Copa Libertadores'te oynadığı beş maçta ağları tam dört kez sarstı. 'Pep' lakabıyla tanınan Manchester City'nin Katalan teknik direktörü Josep Guardiola'nın dikkatini çekmişti. Manchester City'nin Güney Amerika'da dolaşan scoutlarından hep aynı golcünün ismi geliyordu: Gabriel Jesus. Pep onu mercek altına aldı. Sahadaki hırsı, azmi ve mücadelesine hayran oldu. Kararını vermişti. Kulüp yönetimine tek cümlelik bir e-posta attı: "Ne yapıp edelim, bu çocuğu (Gabriel Jesus/Palmeiras) alalım."

Aslında Real Madrid ve Barcelona'nın da onu izlediği, hâlâ da izlemeye devam ettiği biliniyor. Ancak Pep o kadar istekliydi ki, Jesus bu çağrıya karşılıksız kalamadı. Kendisine Manchester City'ye gelmesinde Guardiola'nın etkisi sorulduğunda şöyle cevap verdi: "Manchester City'ye gitme kararını ailem ve menajerimle birlikte aldık. Açıkçası maddi anlamda en yüksek teklif City'den gelmemişti ama bana sundukları vizyon ve projeler hoşuma gidince imzayı attım. Dünyanın en iyi liginde zirve yarışında bulunan bir takıma geldiğim için çok mutluyum. Guardiola ile çalışma fikri tabii ki kararımı etkiledi çünkü dünyanın en iyi menajerlerinden biri. Benimle ilgili düşüncelerini söylediğinde ona teşekkür ettim. Hayatımın en mutlu anlarından biriydi. Özellikle oyun tarzımı çok beğendiğini, burada inşa etmek istediği sisteme çok iyi uyduğumu söylemesi hoşuma gitti. Artık hedefim, bana güvenenlerin yüzünü kara çıkartmamak!"

Anlaşmaya göre Gabriel Jesus, Brezilya Serie A bitene kadar Palmeiras'ta kalacak ve 1 Ocak 2017'de Manchester City formasını giyecekti. Palmeiras'la Serie A'yı şampiyon olarak bitirdi. Manchester'da uçaktan indiğinde ilk olarak soğuk havayı ciğerlerine çekti. Yanında annesi Lucia Vera, ağabeyi ve iki çocukluk arkadaşı vardı. Çok değil 3-4 yıl önce yaşadıkları yıkık dökük evden sonra şehrin en gözde yerlerinden birindeki villaya yerleştiler. Takımla ilk görüşmesinde, annesinin tavsiyesiyle 33 numaralı formayı giymek istediğini söyledi. Koyu bir Katolik olan annesi oğlundan forma numarası olarak İsa Peygamber'in çarmıha gerilerek gökyüzüne çıktığı yaş olan '33'ü giymesini istemişti.

Premier League'deki ilk iki maçı özel izin alarak oynamadan geçen Jesus, çıktığı ilk maç olan Tottenham karşısında sadece sekiz dakika sahada kaldı. Bir etki yaratması beklenmiyordu. Guardiola onu muhtemelen ortama alışsın diye sahaya sürmüştü. Ancak sonraki hafta Slaven Bilic'in 10. sıradaki West Ham'ı karşısında 90 dakika sahadaydı. 4-0 M. City'nin kazandığı maçta bir gol, bir asist ile oynadı. Dikkatleri üzerine çekmeye başlamıştı. Asisti Belçikalı Kevin De Bruyne'a yapmış, kendisini ise bir diğer bücür Raheem Sterling beslemişti. Genç arkadaşlarıyla iyi diyaloğu faydasını gösteriyordu. Tabii Brezilya Milli Takımı'ndan arkadaşı Fernandinho'nun rehberliğini de unutmamak lazım. Guardiola sonraki hafta Swansea deplasmanında yine maça Jesus ile başladı. İçine doğmuştu sanki. Jesus maçın ilk çeyreğinde getirdiği topla durumu 1-0 yaptı. Swansea'nin buna cevabı tam 70 dakika sonra, 81'de Gylfi Sigurdsson ile oldu (1-1). City taraftarı tam koltuklardan ayrılıp koridorlara doğru ilerlemeye başladığında Jesus "Durun!" dedi. Yine sağ ayağıyla hem de maç bitmek üzereyken 90+2'de durumu 2-1 yaptı. Guardiola ödülünü almıştı. Sonraki hafta 2-0 kazanılan Bournemouth deplasmanında ayağına aldığı darbe nedeniyle oyundan çıkmak zorunda kaldı. Haberler kötüydü. Sezonu kapatabilirdi. Doktorlar ayağının tarak kemiğinde kırık saptamıştı. Azimli olduğunu söylemiştik. Lig, FA Cup ve milli maçlar dahil 13 maç kaçırmıştı. Yaklaşık 2,5 ay sonra, 27 Nisan'daki M. United derbisiyle sahalara döndü. Sadece dört dakika sahada kaldı. Sonrasında kendini buldu. Sezon boyunca oynadığı 10 maçta yedi gol, dört asistlik bir istatistiğe ulaşmıştı.

Bu sezona geldiğimizde 31 puanlı Manchester City en yakın rakibi M. United'a 11 haftada sekiz puan fark atmış durumda. Bunda M. City'nin bücürler koalisyonunun büyük etkisi var. Artık takımın değişmezi olan Gabriel Jesus, Sergio 'Kún' Agüero'yla birlikte coştu. 11 hafta boyunca devamlı sahada olan Jesus, şimdiden geçen sezonki rakamlarını yakaladı. 11 maçta yedi gol ve bir asistlik performansı, onu Guardiola'nın gözdesi yapmaya yetti.

Forvetteki diğer bücür Agüero ise forma giydiği sekiz maçta, sekiz gol ve üç asistlik performansıyla "Kral benim!" demeye devam ediyor. Sağ kanattan içeriye kat etmesiyle tanınan öteki bücür Raheem Sterling ise dokuz maçta, yedi gol attı ve üç asist yaptı. Bu üçlüye sol kanattan getirdiği toplarla en güçlü desteği veren isim ise altı gol ve beş asistle 21 yaşındaki Leroy Sané oldu.

Premier League'in tek namağlup takımı olan (10 galibiyet, 1 beraberlik) Manchester City, Jesus'un iki gol attığı, dört Şampiyonlar Ligi (ŞL) maçında da yenilgi yüzü görmedi. City oynadığı dört ŞL maçında Feyenoord ve Shakhtar Donetsk ile iki kere Serie A'nın hem lideri hem de yükselen değeri olan Napoli'ye sahayı dar etti. City dört maçta 12 gol attı, kalesinde ise sadece üç gol gördü. Gabriel Jesus'un İngiltere macerasına genel olarak baktığımızda ise karşımıza gerçekten çok iyi bir başlangıç çıkıyor. Premier League'de forma giydiği 20 karşılaşmada 14 gol ve beş asistlik performans ulaşan Jesus, City'yi taşıyan isimler arasında yer alıyor.

Gabriel Jesus, aynı zamanda milli takımda da 'bücürler koalisyonu'nun üyesi. Solda Neymar, önde Jesus ve arkasında Philippe Coutinho ile Brezilya, son dönemdeki en iyi jenerasyonunu yakaladı. Brezilya, 2016'da, futbol tarihinde ilk kez Olimpiyat altın madalyasını da Jesus'un liderliğinde kazandı. Ada'ya gelmeden önce Brezilya formasını giymeye başlayan Jesus, milli takımın Dünya Kupası elemelerindeki son 10 maçında yedi gol atıp beş asist yaptı.

Jesus, Brezilya'nın A grubundan en yakın rakibi Uruguay'a 10 puan fark atarak çıktığı grupta 10 gol atan Uruguaylı Edinson Cavani'den sonraki en golcü dört isim arasında yer aldı. Brezilya için yedi gol atan Jesus'a, Neymar ve Paulinho altışar, Willian ve Coutinho ise dörder golle eşlik etti. Efsane golcü Ronaldo, Jesus'u izlemenin kendisini hatırlattığını söylediğinde, Jesus'un cevabı ise şöyle oldu: "Bunu duymak müthiş. Onu ve Ronaldinho'yu izleyerek büyümüş biri olarak ne kadar mutlu olduğumu tahmin edersiniz. Ronaldo'yu hem televizyonda izledim hem de internetten eski maçlarını indirdim ve artık onunla görüşüp oyunum hakkında tavsiyelerini dinleme ayrıcalığım var. Bana kendimi nasıl geliştirebileceğimi anlatıyor, ben de her kelimesini dikkatle dinliyorum. Benim için sarf ettiği övgülere layık olabilmek için elimden geleni yapıyorum."

TELEFONLU SEVİNCİN ADRESİ ESKİ SEVGİLİ
Gabriel Jesus attığı her golü 'telefonlu' gol sevinciyle kutluyor. Her maçtan önce bağlılığını her zaman dile getirdiği annesini aradığı bilinen Jesus'un bu sevinci "Gollerini annesine armağan ediyor." şeklinde yorumlanıyordu. Ancak Jesus 'telefonlu' gol sevincinin eski sevgilisine bir gönderme olduğunu açıkladı: "Gollerden sonra telefon gol sevinci yapıyorum. Palmeiras'ta oynarken eski kız arkadaşımı arardım ama o çoğu zaman açmazdı. Daha sonra Manchester City'ye transfer olunca o beni aramaya başladı. Bu gol sevinci de ona bir mesajdı."

DÖVMELERİ ÖZEL
Telefonlu gol sevincinin şimdilerdeki adresi annesi Lucia Vera oldu. Jesus annesine olan sevgisini Vera'nın portresini sol koluna dövme yaptırarak gösterdi. Anne Lucia Vera oğlunun menajerliğini yürütüyor. Oğlunun para işleri ve sözleşmelerine müdahil olan anne Vera'nın, Jesus'un kız arkadaşlarıyla tanışıp sahadaki performansını düşürmemesi için onunla yatmamalarını söylediği bile iddia ediliyor. Jesus, sağ koluna ise geldiği yeri her zaman hatırlatması için bir dövme yaptırdı. Genç golcü Brezilya Milli Takımı'ndan yakın arkadaşı Neymar'ın bacağına yaptırdığı elinde futbol topu olan ve favelalara bakan Brezilyalı çocuk dövmesinin aynısını sağ kolunda taşıyor.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.