Yorgun bir çam gölgesi
Ödüllü senarist ve yönetmen Erhan Tuncer’in otuz üç Yeşilçam emekçisi ile yaptığı sohbetleri O Ağacın Altında adıyla Titanic Yayınları tarafından kitaplaştırıldı.
- Bu Ay Dergide
- Perşembe 16:19 | 28 Haziran 2018
Yazı Ege GÖRGÜN
Senaryo ve yönetmenlik deneyimlerinin yanı sıra, sinemaseverlerin 'Üçüncü Adam' bloğuyla da tanıdığı bir sinema tutkunu, Erhan Tuncer. "Sinema üzerine yazılan akademik metinlerden çok, döneminde sahada görev almış, ışık taşımış, yumruk yemiş, yumruk atmış, şimdilerde sefasını ya da cefasını çektiği mesleğine yıllarca emek vermiş isimlerin bizzat anlattıklarını daha çok önemsiyor, gerçek sinema tarihinin onların cümleleri arasında saklı olduğunu düşünüyorum," diyor, O Ağacın Altında'nın önsözünde...
Erhan Tuncer'in kitapta söyleşi yaptığı isimlerden biri, Cüneyt Arkın. Erhan Tuncer'in "Hiç yanlışlıkla birine vurdunuz mu?" sorusuna şöyle cevap veriyor Arkın: "Hayır. Çünkü çok büyük kaza olur. Tüm gücünle yükleniyorsun. Yalnız benim bir kılıç darbesi geldi buraya (Sol kaşını gösteriyor.), Salih kardeşim, Salih Kırmızı vurmuştu yanlışlıkla. Bazen ufak tefek kazalar olabiliyor tabii... Özellikle karatecilerle çalışırken onlar vuruyordu. Çünkü onların ölçüsü yok. Hem de fena vuruyorlardı."
Söyleşinin bir başka yerinde, setlerde geçirdiği kazalardan bahsederken, "Kendimizi göstermek adına zor sahneleri gerçeğe en yakın şekliyle çekiyorduk," diye söze başlıyor ve lafı yaşam mücadelesini erken denecek bir yaşta kaybeden, değerli karakter oyuncusu Yadigâr Ejder'e getiriyor Cüneyt Arkın. "Mesela bir Ejder vardı, iri yapılı: Yadigâr Ejder. Sürekli ayakta kalmaktan ayaklarında varisler oluşmuştu. Varisler sonra yara oldu. Bundan dolayı çizme giyemiyordu kostümlü filmlerde. Bir gün sete bir geldim, ayağına boya ile çizme resmi yapmışlar. Dünyalar güzeli bir insandı. Ve bu çocuk, sefalet içinde öldü. Yani... Bu işte sinemanın vefası! Bize bir telefon etmiş olsaydı, bir haberimiz olsaydı, başımın üzerinde taşırdım inanın."
Aralarında Cüneyt Arkın'dan Halit Refiğ'e, Münir Özkul'dan Adile Naşit, Hakkı Kıvanç ve Yılmaz Şerif'e birçok sinema emekçisinin bulunduğu ve onların gözünden Yeşilçam'ın anlatıldığı kitap, Erhan Tuncer'in on yıllık emeğinin ürünü.
Kitabın arka kapağında yer alan tanıtım yazısı içeriğe dair ipuçları veriyor: "O Ağacın Altında, kökleri izleyicinin belleğine uzanan yorgun bir çam ağacının gölgesinde kalanların değil, o gölgeyi oluşturanların hikâyesini anlatıyor." Bunu yaparken de bizi sinema emekçilerinin Yeşilçam anılarının orta yerine ışınlıyor âdeta...
"İzleyicinin ilgisi ile var olmuş, var etmiş, yok etmiş, güldürmüş, ağlatmış bir sinemanın tarihine açılan alternatif bir kapı aralığı..." cümlesiyle ifade edilen bu eseri, sinema neferlerinin yaşadıklarına tanıklık etmek isteyenlerin okumasında fayda var.