Seyir terası Amalfi
İki keten gömlek, üç şort, dört tişört, bir şapka, bir espadril ve birkaç zaruri eşya... Kabin boy bir valiz, kafi. 'Çalma listesi' de hazırdır zaten. tamam gibiyiz. Ama bir dakika, yol arkadaşınız! Baştan anlaşalım, tek gitmek yok. İstikamet, Amalfi.
Yazı: Togan Noyan
Kabul etmek gerekir ki Güney İtalya'daki sahillerin, koyların cazibesine karşı koyabilmek pek mümkün değil. Hemen her şeyin minimize edildiği farklı bir coğrafya, hatta dünya gibi. Otomobiller küçük, yollar dar; etrafta sayısız bisiklet, motor ve sürekli konuştuklarını düşündüğünüz insan kalabalıkları... Yemek işine henüz girmeyeceğim veya manzaraya, bağa, bahçeye.
Roma'dan aşağıya doğru yol aldığınızda, üstelik Napoli'yi de geçmişseniz; hızınız otomatikman düşecektir. Bir dakika, rotayı baştan çizelim, net olsun! Diyelim ki İstanbul'dasınız. Hedefte Güney İtalya'nın tatil nimetlerinden faydalanmak var. Yol arkadaşınız (Baştan anlaştık, yan çizmek yok!) ile münazara halindesiniz. 'Tam olarak nereye gitseniz, nerede kalsanız, nereden denize atlasanız ve en önemlisi de bu tatile kaç para ayırsanız daha hayırlısı olur?' Soruları cevaplar takip ederken, yermekân belirleniyor, rezervasyonlar yapılıyor ve biletler alınıyor.
Heyecan dorukta. İstikamet, tatil anılarınızdaki 'ilk beş'e oynaması muhtemel olan Amalfi.
Maestra dei Villaggi yolu-sokağı, Amalfi manzarasını tüm detaylarıyla ortaya koyan özel bir yer.
Bu rotayı tercih etmenin pek çok nedeni olabilir, ancak olasılık dahilindeki kalabalıklarına rağmen dinginlikle de buluşacağınız kesin. Belki de etraftan gelen sesleri duymama, bir reddetme hali de olabilir. Önünüzdeki kusursuz manzaranın, bir merdivende öylece oturup etrafı seyretme isteğinin ya da o merdivenlerle birbirine bağlanan yolların karşınıza çıkaracağı huzurlu bir kafenin etkisidir bu, bilemeyiz.
Işınlanmadık, henüz İstanbul'dayız… Başa dönersek, hani o münazara haline; direkt uçuş olmayan Amalfi'ye ulaşım için iki iyi alternatifiniz var: Biri Roma, diğeri Napoli üzerinden. Bize göre en iyi seçenek, Napoli molalı bir Amalfi tatili. Ancak, bu tatili daha önce tecrübe edenlerden de teyit ettiğimiz üzere, Napoli'ye olan uçuşlar Roma'ya göre daha pahalı. Tabii Napoli-Amalfi arasındaki mesafenin yaklaşık 60km, Roma-Amalfi'nin ise 275km kadar sürdüğünü belirtmek gerek. Dolayısıyla, süre ve yorgunluk meselesini iyi değerlendirin; bu, önemli.
Evet, çıktık yola. Hatta Napoli'deyiz. Sorabilirsiniz, "Muhakkak araç kiralayacağız yani. Toplu taşıma, alternatif ulaşım yok mu?" Var. Sita adlı otobüsler ve Travel Mar etiketli tekneler ile bu nefis kasabaya ulaşabilirsiniz. Fakat en güzeli, ulaşım saatlerine ve iptal edilme meselesine takılmadan, kafanıza estiği şekilde yol almak değil mi?
Araç olarak küçük ama sevimli bir modeli tercih etmenizde fayda var. Çünkü Amalfi-Positano-Sorrento-Salerno-Pompei güzergâhındaki yolların önemli bir kısmı dar ve fazlasıyla virajlı. Hatta kimi yerde karşıdan gelen araçla burun buruna gelme ihtimaliniz var ve önce iyi şoförlük, sonrasında da küçük bir araç hem güvenlik hem de konfor anlamında işinizi görecektir. Bu arada es geçmeyelim, Amalfi civarında 'yüksek sezonda' park yeri bulmak biraz mücadele gerektiriyor. Otoparklar, bir çözüm ama doluluk oranları azami seviyede. Küçük araç, bu anlamda da nispeten yüzünüzü güldürebilir, mücadelenizi minimuma indirebilir.
Artık Amalfi'deyiz. Tek tip veya rengarenk plaj şemsiyeleri ve bakmaktan kendinizi alıkoyamadığınız bir deniz gözünüze çarpıyor. Meydanda, yani Piazza Duomo'da durduğunuzda, etrafa göz gezdiriyor ve küçük bir mola eşliğinde ilk gün planınız üzerine konuşuyorsunuz. Meydandaki mekânlar, o küçük molanız için neye ihtiyacınız varsa karşılayacak konfor ve nitelikte. Pastaneler, tüm albenisiyle sizi adeta günaha davet ediyor. Tam da bu noktada nefsinize hâkim olun, zira ona da sıra gelecek!
Önce biraz 'ne var, ne yok' ruh haline bürünün. Keşif zamanı!
9. yüzyılda yapılan Sant'Andrea katedrali, mimarisiyle dikkatinizi fazlasıyla çekecek. Zira önündeki merdivenler, Amalfi'nin o her şeyden kopma, vaadinin bir kanıtı adeta.
9. yüzyılda yapılan Sant'Andrea katedrali, keza Chiostro del paradiso ('Cennet Manastırı') mimarisiyle dikkatinizi fazlasıyla çekecek. Öyle ki katedraldeki ayrıntıları iyice hatmettikten sonra etrafından pek ayrılmak istemeyeceksiniz. Zira önündeki merdivenler, Amalfi'nin o her şeyden kopma, uzaklaşma vaadinin bir kanıtı adeta. Merdivenlere oturduğunuzda, zamanın nasıl akıp geçtiğini umursamayacak, anlayamayacaksınız. Sadece manzaraya ve etraftan gelip geçene takılın, yeterli.
Yapımı 1066'da tamamlanan bir başka katedral, St. Andrew adıyla karşınıza çıkacak. Burada iç dekorasyon ilginizi daha fazla çekebilir, hatta size pek de yabancı gelmeyebilir. Çünkü özellikle iç kısımdaki sütunlar ve tasarımsal öğeler Arap mimarisinden izler taşıyor. Takdir edersiniz ki İtalya'da bu tarz dini yapılarla karşılaşma şansınız pek az. Yani anlayacağınız üzere bol fotoğraf için eller tetikte, gözler ayrıntılarda olsun!
Limon, bu kıyı şeridindeki hemen her kasaba için önem arz ediyor. Amalfi'deki durum da aynen böyle; limon bahçeleri, limonlu yiyecek ve içeceklerle sınırları tayin edilmiş neredeyse. Limoncello adını ise unutmayın. Bilen, biliyordur ama yine de orada deneyimlemekte fayda var.
Maestra dei Villaggi yolu-sokağı, Amalfi manzarasını tüm detaylarıyla ortaya koyan özel bir yer. Günbatımı veya akşam saatlerinde iyi bir sohbet eşliğinde seyre dalabilir, manzarayı hafızanıza tam olarak kazıyabilirsiniz.
Hotel Cappuccini Amalfi, 13. yüzyılda inşa edilmiş bir manastır aslında. Ama güzelliğinden ödün vermeden otele dönüştürülmeyi başarabilmiş diyebiliriz. Plaj dönüşü ya da akşam yemeği sonrası kahve için ideal bir ortama sahip bu otel, ilgiyi hak ediyor. Sonuçta, bu kıyı şeridindeki neredeyse her pencere unutulmaz bir manzara demek. Bazısı içinse 'unutulmaz' demek yeterli olmayabilir, aklınızda bulunsun!
Museo Civico, Museo della Carte ve antik merdivenler, bölgede ziyaret edilmesi diğer zaruri yerlerden. Ama bizce en büyük handikapınız, deniz-kum-güneş üçlüsüne pek sırt çeviremeyecek, hatta zamanınızı onlara harcamanız olacak. Belki plajların kalabalık olması sizi bu anlamda caydırabilir tabii, fakat Amalfi'nin yakınlarında Atrani gibi sakin alternatiflerinin bulunması gezip görme reflekslerinizi muhakkak zayıflatacaktır.
NASIL GİDİLİR?
İstanbul'dan haftanın hemen her günü THY'nin Roma uçuşu var. Ancak oradan Amalfi karayoluyla biraz uzak olacağından, Napoli alternatfini düşünebilirsiniz. Uçak bileti Roma'ya göre pahalı olsa da Amalfi araçla 1,5 saat uzaklıkta!
Nerede Yiyelim?
SENSI RESTAURANT
İtalyan mutfağının deniz ürünleri tarafına vurgu yapan bu restoran, bulunduğu konum itibariyle körfezin seyrini sahip olduğu verandadan yapmanızı olanak sağlıyor. Ahtapot ızgarası denemeye değer. Aynı şekilde deniz ürünlü lazanyanın da size göz kırpacağı kesin. Bol deniz ürünü, bol mutluluk; daha ne olsun!
Via Pietro Comite, 4, 84011, Amalfi
RESTAURANT MARINA GRANDE
Nispeten uygun bir deniz ürünleri restoranıyla karşı karşıyasınız. Ama lezzetli bir menüsü olduğu konusunda hemfikir sahibi olanın çok olduğu rahatlıkla teyit edebilirsiniz. Denizin dibinde olması ise ayrı bir harikuladelik. Hem burada, bölgedeki hemen her restoranda bulabileceğiniz nefis pizzalardan da sipariş verebilirsiniz.
Viale della Regione, 4, 84011, Amalfi
PIZZERIA DONNA STELLA
Pizza dedik, ağzımız sulandı. Amalfi'nin Napoli'ye pek yakında konumlanmasının en büyük nimeti, 'gerçek pizza' yapabilen restoranlarla çevrelenmesi olabilir mi? Aynen öyle! Biri de zaten bu mekân. İçeri girin ve canınız hangisini çektiyse verin siparişi gitsin. Limon ağaçları, hamaklar… Pizza güzel, ortam nefis.
Salita Rascica 2, 84011, Amalfi