Kayıp bir aile albümü ve hüzünlü hikayesi
Çocukken babanız tarafından çekilen bir fotoğraf. Aile albümünüzün bir parçası. Sonra zaman giriyor araya. Ansızın hiç tanımadığınız biri çıkıyor ve “Bu fotoğraftaki siz misiniz?” diye soruyor.
- Info
- Pazar 11:57 | 24 Aralık 2017
Uğur Topal kayıp aile albümlerini ve fotoğrafları bulup dedektif gibi çalışarak sahiplerine ulaştırıyor. Onunla birlikte İzmit bit pazarında bulduğu, İstanbullu bir aileye ait kayıp fotoğraf ve albümün sahibine uzanan hikayesinin izini sürdük.
Belki üç belki de dört yaşında bir çocuk. Sarılmış bisikletinin direksiyonuna. Tüm masumiyetiyle gülümsüyor. Muhtemel oyun oynarken, sevdiği bir insan basmış deklanşöre ve bu güzel anı ölümsüzleştirmiş. Fotoğrafın siyah beyaz olduğu düşünülürse en az 30 yıllık. Peki kim bu çocuk?
Instagram'da @fanininmazisi adlı hesapta gördüğüm bu fotoğrafın altında "Gülen çocuk. Bisikleti ve kıyafetiyle dikkat çekiyor. Sahibini arıyoruz" yazıyordu. İnsanların hayatlarını apaçık ortaya serdiği ve buna da kıymet verildiği bu zamanda biri çıkmış, hiç tanımadığı birinin geçmişini bulmuş ve o geçmişin sahibini Instagram'da arıyordu. Hesabı takip etmeye başladım. Bir zaman sonra tekrar fotoğrafa bakınca altına 'Sahibi bulundu' notunun düşüldüğünü gördüm.
1) Kemal Bahadır'ın eniştesi, Ertem Bey'in babasının sünnet fotoğrafı. 1948'e ait.
2) Kemal Bey'in teyzesi Raziye Tançay'ın vesikalık fotoğrafı. Aynı zamanda Ertem Bey'in annesi. Bu fotoğraf albümün sahibine ulaşma hikayesinde ilk kiliti açtı.
3) Kemal Bey'in babası Aslan Bey annesi Melek Hanım Uludağ'da.
4) Kemal Bey'in babası Aslan Bey'in bir sünnet düğünde çekilmiş fotoğrafı.
5-6) Kemal Bey'in ablası Semra Hanım'ın fotoğrağları.
7) Kemal Bey'in teyze ve eniştesine ait bir fotoğraf.
FOTOĞRAFI BABAM ÇEKMİŞTİ
Bir fotoğraf, üstelik gülen çocuk fotoğrafı... Ama bu fotoğrafta öyle derin bir geçmiş, öyle hüzünlü bir hikaye var ki... Sanki koca bir geçmişe açılan bir pencere gibi...
Telekom'da çalışan 42 yaşındaki Kemal Bahadır'a ait bu fotoğraf. Kendisine ulaşınca "Dün gibi hatırlıyorum bu fotoğrafı. Yaklaşık beş-altı yaşlarında Kadıköy Şenesenevler'de yemyeşil bahçeleri olan köşklerin arasında kalan, oturduğumuz üç katlı bir apartmanın bahçesinde babam, gözü gibi sakladığı Lubitel marka makinesiyle çekmişti. Fotoğrafın yırtık yerinde papatyalar var. Çok sevdiğim bisikletimi Çiçek Abbas gibi süslerdim. O zamanlar, büyüyüp gerçeğini kullanmak için can atardım" diyor.
Fotoğrafı en son yedi-sekiz yıl önce babasının elinde görmüş Kemal Bey. Alzheimer hastası olan babası bu fotoğrafın da bulunduğu aile albümüne bakarmış sık sık.
Kemal Bey "Genelde geçmişte yaşıyor Alzheimer hastaları, babam da hep albümdeki fotoğraflara bakardı. En son babam bakarken görmüştüm bu fotoğrafı. Sonra albüm kayboldu. Muhtemel babam bir yerde unuttu" diyor.
İşte o İstanbul'un bir köşesinde unutulan aile albümü bir şekilde İzmit'teki bit pazarına bilinmez bir yolculuk yapıyor.
Albümü bit pazarından 27 yaşındaki, eski fotoğrafları toplayan Uğur Topal satın alıyor. Sonra da Instagram'daki @fanininmazisi hesabından albümün ve albümdeki fotoğrafların sahiplerinin peşine düşüyor.
O, fotoğraflarla geçmişin, kişisel tarihlerin peşine düşen adeta kayıp fotoğraf dedektifi.
Albümde bulunan fotoğraflardaki küçük bilgileri bir araya getirerek çetrefilli bir yoldan da aileye ulaşıyor.
Topal "Elimde onlarca fotoğraf vardı. Vesikalık bir fotoğrafın arkasında Raziye Tançay yazıyordu. Başka bir fotoğrafın arkasında ise Hereke bilgisi yer alıyordu. İki bilgiyi bir araya getirip Hereke'de yaşayan Tançay soyisimli kişilere sosyal medya üzerinden mesaj attım ve Raziye Tançay'ın torununa ulaştım. O da bana babası Ertem Tançay'ın numarasını verdi ve onunla iletişime geçtim. Kemal Bey, Ertem Bey'in teyze oğlu bu şekilde fotoğrafın sahibini buldum" diyor.
ALBÜM KIYMETLİ BİR MİRAS
Teyze oğlunun kendisini haberdar etmesiyle yıllar sonra bu fotoğrafı gören Kemal Bey önce şaşırmış, sonra albüm bulunduğu için çok sevinmiş ama içi de burkulmuş:
"Şimdi hayatta olmayan babamın çektiği ve babamın elinin, parmaklarının değdiği bir fotoğraf bu. Bu yüzden benim için çok kıymetli. Bulunduğu için çok mutlu oldum. Ama tabii nasıl tanımadığımız insanların eline geçti, kayboldu, nasıl bir yolculuk yaptı bu fotoğraf çok sorguladım. Albümün kaybolması nedeniyle içim burkuldu. Ama şimdi Uğur Bey sağ olsun, tekrar kavuştuk fotoğrafa ve aile albümümüze"
Albüm, Kemal Bey'in ailesine, Aslan ve Melek Bahadır çiftine ait. Aslan Bey Trabzonlu ama küçük yaşta İstanbul'a gelmiş. Melek Hanım ise Gebzeli. Aslan Bey, Tuzla Piyade Okulu'nda askerlik yaparken Melek Hanım ile tanışıp, evlenmişler.
Hayatları boyunca da İstanbul'da yaşamışlar. Aslan Bey, Çayırova'da bir fabrikada aşçılık yapmış uzun yıllar. Oradan da emekli olmuş. Kemal Bey babasını "Tezcanlı, hareketli bir insandı. Gezmeyi, insanların derdine çare bulmayı severdi. Mesela birçok insanın fabrikaya girmesine vesile oldu. Çok merhametliydi. Fotoğraf çekmeyi seviyordu. İyi bir paraya bir makine getirtti yurtdışından. Bizi, gezdiğimiz yerleri, çevresindeki insanları çekerdi" diye anlatıyor.
Maalesef hem Aslan Bey hem de Melek Hanım geçen yıl yedi ay arayla vefat etmiş. Kemal Bey için albüm ailesinden kalan kıymetli bir miras.
EN SON 10 YAŞIMDA GÖRMÜŞTÜM
Albümde sadece Aslan ve Melek çiftinin değil onların ailelerinin de fotoğrafları var. Kemal Bey'in teyze oğlu olan Hereke'de yaşayan Ertem Tançay'ın annesi ve babasının fotoğrafları da albümde bulunuyor. Hem de çocukluk fotoğrafı.
Ertem Bey "Babamın sünnet fotoğrafını gördüm. 1948 yılına ait bir fotoğraf. Bu fotoğrafı 10 yaşımdayken teyzemlerde görmüştüm. Sonrasında ilk defa görüyorum" diye anlatıyor kendisine ulaştığımızda.
Elektrikçi olan Ertem Bey de Uğur Topal kendisine ulaşınca şaşırmış. Telefon dolandırıcılığından şüphelenmiş.
Sonra böyle bir durum olmadığını görünce Uğur Topal'a yardımcı olmuş: "Açık görüşlü biriyim. Açıkçası insanların evindeki albüm bir şekilde kaybolabilir. Uğur Bey çok iyi niyetli yaklaştı ve ona yardımcı oldum. Teyzemin aile albümü bulunduğu için de mutlu oldum. Ama annem Raziye Tançay fotoğrafının başka insanların eline geçtiğini anlayınca biraz sinirlendi, üzüldü. Babam birkaç yıl önce telefon üzerinden dolandırıldığı için önce tedirgin oldu ama durumu anlayınca anneme göre daha normal bir tepki verdi."
Uğur Topal bir dedektif gibi eline geçen kayıp aile albümlerinin peşine düşüyor. Bugüne kadar üç albümün sahiplerini buldu.
TEK AMACIM O GÜNÜN HİKAYESİNİ DİNLEMEK
Gelelim Uğur Topal'a. O fotoğraflar üzerinden geçmişin izini süren nevi şahsına münhasır bir genç. Zonguldak'ta büyümüş. Geçmişe meraklı. Ankara'da üniversiteyi kazanınca geçmişe olan merakı onu bit pazarlarına, sahaflara sürüklemiş. Eski fotoğrafları biriktirmeye başlamış.
Eski fotoğraflar ona göre Murathan Mungan'ın Paranın Cinleri kitabında yazdığı gibi "Bizim olmadığımız zamanları aktarıyor". "Bir fotoğraf belki bir insan için bir anı. Ama zaman içerisinde o fotoğraflar geçmişe açılan bir kapı haline geliyor. Kıyafetlerde, mekanlarda, takılarda, insanların duruşlarında, gülüşlerinde, geçmiş tüm haşmetiyle karşımızda" diyor Uğur Topal.
Her bir fotoğrafın, baktıkça merakını kamçıladığını söylüyor: "O insanların kim olduğunu, fotoğrafın çekildiği anı ve o günü merak ediyorum. Bunun için sahiplerinin peşine düşüyorum" diyor.
Uğur Topal hiçbir maddi karşılık beklemeden sahipsiz fotoğrafların peşine düşüyor. "Böyle ezberbozan bir uğraşa neden giriştiniz?" diye sorunca Topal: "Sözlü tarih çalışmalarının önemli olduğunu düşünüyorum. Ayrıca insanlardan geçmişi dinlemek hoşuma gidiyor. Tüm bu uğraşım neye evrilir bilemiyorum. İnsanlara fotoğrafları teslim ederken fotoğrafla ölümsüzleşen o anın, o günün hikayesini öğrenmek istiyorum. Tek amacım bu. Hani belki zamanla bu birikimim bir kitaba da dönüşebilir" diye cevap veriyor.
Elinde birçok aile albümü var Uğur Topal'ın, Ali Uğur Pamucak (Konya), Aydın Çelikkol, İhsan-Süheyla Başar Ailesi, Didem Ayar, Hüseyin Birkadeşler (Ziraat Mühendisi), Canan-Necdet Yankılıç, Erdinç Yankılıç, Müyesser-Basri Başar Ailesi ve İsmet Elgin elindeki albümlerde bulunan fotoğraflardaki isimler. Bizden duyurması...
Bisikletine sarılmış çocuk fotoğrafı 42 yaşındaki Kemal Bahadır'a ait. Babası çekmiş. Fotoğraf bulununca "En son babamın eli, parmakları değmişti. O artık aramızda yok. Bu yüzden benim için önemi büyük" diyor.
BİR BAŞKA BULUŞMA HİKAYESİ
Uğur Topal'ın kayıp fotoğrafların sahiplerini bulma uğraşı yeni değil. Yeni olan Instagram üzerinden fotoğrafların sahiplerine ulaşma çabası. Hesabı birkaç ay önce açmış. Ama daha öncesinde bir aile albümünü içindeki fotoğraflarla sahiplerine ulaştırmış:
"Yıllar önce bir albüm bulmuştum yine İzmit bit pazarında. Facebook üzerinden çifte ulaştım. Üç yıl önce teslim ettim fotoğrafları. Çift 1950 doğumlu. İstiklal Caddesi'ne yakın bir yerde yaşamışlar. Çocuklukları İstiklal Caddesi'nde geçmiş. Ekonomik durumları iyi bir aile. Eğlenmeyi seven, sosyal bir çift. 1999'da ekonomik olarak zor günler geçiriyorlar. Taksim'den Avcılar'a taşınmak zorunda kalıyorlar. Taşınma sırasında albümleri kayboluyor. Bit pazarından albümü aldığımda fotoğraflar ıslanmıştı. Tek tek kuruttum. Bir bebek fotoğrafı vardı albümde. Arkasında ismi yazıyordu. Facebook üzerinden o kişiye ulaştım. Albümün teyzesine ait olduğunu söyledi. Aileye ulaştım.
Çok şaşırdılar albümü görünce. Çünkü onlar Avcılar'a taşınırken eşyalarının bir kısmını depoya kaldırmışlar. Albüm de o eşyalar arasındaymış. Yani albümlerinin kayıp olduğunu ben teslim ettiğimde fark ettiler."