Gitarlara veda
Gitar satışlarının azalması pazarın büyük oyuncuları Gibson ve Fender’ı borç batağına sürükledi. Haber “Gitar müziği ölüyor mu?” tartışmasını da alevlendirdi
Son daktilo fabrikasının 2011'de kapanması tüm dünyada haber olmuştu. Oysa ki daktilolara yıllar önce veda etmemiş miydik? Bilgisayarlar hayatımızın bir parçası haline gelince daktilolar da rafa kalkmıştı.
SMS ve e-mail göndermeye başlayınca kartpostal atmayı unuttuk, cep telefonlarının hafızaları yüzünden özenle düzenlediğimiz fotoğraf albümlerini dolaba kaldırdık. Sadece bunlar mı? Ankesörlü telefonlar, kitaplıklara dizilen ansiklopediler de teknolojik gelişmelere yenildi.
Müzik sektörü de benzer değişimlere tanık oldu yıllar içinde. Kasetin yerini CD, CD'nin yerini MP3 aldı. Artık müziği dijital platformlardan dinliyoruz. Müzik dergilerinin yerini de internet siteleri aldı.
HAYATTA KALMA SAVAŞI
Son dönemde ise gitar üreticisi Gibson'ın 375 milyon dolar borcu olduğu ve mali yükümlülüklerini yerine getirmekte güçlük çektiği haberleri çıkmaya başladı. Gibson sıradan bir gitar markası değil. Chuck Berry, Jimmy Page ve Slash gibi efsane isimlere müzikal yolculuklarında Gibson gitarlar eşlik etti.
Son dönemde tehlike çanları sadece Gibson için değil, Fender için de çalıyor. Gitar pazarının bu büyük oyuncusu da büyük bir borç yükünün altında hayatta kalma savaşı veriyor.
Gitar şirketlerinin borç batağında olmasıyla gitar müziğine ilginin son dönemde azalması arasında direkt olmasa da dolaylı bir ilişki olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Hip-hop ve R&B müziğin domine ettiği müzik listelerindeki gitar gruplarının sayısı parmakla sayılır hale geldi. Stadyumları dolduran efsane grupların çoğunluğu albüm yapmayı bırakırken genç gruplara canlı çalma fırsatı tanıyan mekanların sayısı da giderek azalıyor. En son, gitar gruplarının büyük destekçilerinden İngiliz NME dergisi basılı yayın hayatına son verdi.
MÜZİK EVDE YAPILIYOR
Sadece dinleyiciler değil, artık müzisyenler de dijital dünyanın olanaklarını daha yaygın bir şekilde kullanmaya başladı. Bir hip-hop parçası yapmak için iki turntable ve mikrofon yeterli oluyor. The GarageBand gibi uygulamalar ise dijital stüdyo gibi. 10 yıldır gitar çalan bir müzisyen arkadaşım geçen günlerde gitarını sattığını söyledi. Bilgisayar programlarının sınırsız imkanları onun da aklını çelmiş. Üstelik bu programlara ulaşmak büyük bütçeler de gerektirmiyor.
Oysa ki gitarlar birçok kişinin alım gücünü zorlayacak fiyatlara çıkabiliyor. Örneğin Gibson'ın BB King signature (imza) serisi gitarının fiyatı 22 bin TL.
Gitar şirketleri ve müzik grupları zor bir dönemden geçiyor ama bu gitar müziğinin öleceği anlamına gelmiyor. Özellikle genç grupların tüm imkansızlıklara rağmen çıkardığı başarılı işleri takip etmek, dinlemek umudumu ayakta tutmaya yetiyor.
Burcu Aldinç