Turistsiz bir Roma seyahati

Roma Fiumicino Havalimanı'na indikten sonra maskelerimiz yüzümüzde, alkollü mendillerimiz cebimizde seyahatimizin ilk durağına doğru yola koyuluyoruz.

Santa Marinella, Roma'ya 40 dakika mesafede bir sayfiye bölgesi. 70'li yıllarda dünya sosyetesinin e kraliyet ailelerinin uğrak destinasyonları arasındaymış. Köklü bir tarihe sahip bölge, muhteşem evleri, yeşil bitki örtüsü ve denizi ile lokaller tarafından hâlâ sıkça ziyaret edilmekte.

İlk konaklayacağımız otel, Hotel Villa Delle Palme. Bahçesinde palmiye ağaçları olan, 1930'da inşa edilmiş 22 odalı otelde, denize ve caddeye bakan iki farklı oda tipi bulunuyor.

Kendi plajı ve restoranı ile çok butik bir yer olan Hotel Villa Delle Palme, otel sahibesi Alessandra Basili tarafından işletiliyor. Basili'yi gün boyu otelin her yerinde görmeniz mümkün. Kendi villası da otelin tam yanında bulunduğundan, zamanının çoğunu burada geçiriyor.

Muhteşem restoranı Bianca hem öğle hem akşam yemeklerinde sunduğu etkileyici tabakları ve enfes tatlıları ile neredeyse denizi ve kumsalı unutturacak kadar iddialı. Makarnanın cennetinde olunca, insan her saat başı başka bir makarna yemek istiyor. Tiramisuları ise efsane, kesinlikle
denenmeli!

Akşamları ise dondurmanızı alın, sokaklar arasında kaybolun, birbirinden güzel evleri, çiçekleri ve Santa Marinella'nın güzelliklerini keşfedin. İki gün konaklamak ve kafa dinlemek için mükemmel bir yer. Roma'ya bu kadar yakın olması ayrıca süper.

Roma'da kalacağımız otel, bir saray binası içine açılan St.Regis Rome. Otel, lokasyonu, konforu, servisi ve muhteşem odaları ile kalmaya ve kesinlikle görülmeye değer.

138 odası ve 23 suiti bulunan otelin her odasına butler servisi de sağlanıyor. Genel müdür Giuseppe De Martino bizi bizzat kapıda karşıladı. Covid-19 süreci başladığından beri kapılarını kapamayan Roma'daki tek otel olan St.Regis istisnasız tüm hijyen kurallarına uyduğu için kendinizi otel içinde son derece huzurlu hissediyorsunuz.

Otelin orta bahçesine açtıkları Lumen adlı bar ve restorandaki ilk organizasyonlarına davetliyiz. Sosyal mesafe kurallarına göre düzenlenmiş açık hava ortamı, yeterince mesafe bırakılmış masalar ve maskeli çalışanlar ile son derece başarılı ve güvenli bir organizasyon düzenleniyor. Kapalı alanlarda hiçbir şekilde restoran, cafe ya da bar hizmeti verilmiyor. Her şey açık havada olacak şekilde baştan dizayn edilmiş. Keyifli bir ortam, canlı müzik ve lezzetli yemekler eşliğinde, bir an dahi olsa pandemiyi unutup güzel bir akşam yaşadık.

Sabahın erken saatlerinde ver elini Roma sokakları... İspanyol merdivenleri bomboş, aşıklar meydanı bomboş, Vatikan sokakları bomboş. Bir taraftan çok güzel; rahat bir şekilde gezebiliyorsunuz. Bir taraftan ise insansız bir Roma görmek çok karmaşık duygular uyandırıyor.

Öğle yemeği için lokallerin tercih ettiği Matricianella'ya gittik. Roma trattoria'sı diye geçiyor ve dış alanı mükemmel. Hem insanları izleme şansı buluyor hem de nefis İtalyan yemekleri yiyorsunuz. Tatlıda ise tabii ki vazgeçilmezimiz Tiramisu!

Gün boyu kahve, dondurma ve bol yürüyüş sonrası yoruluyor; Roma'nın her yerine yayılan Uber ve Lime'a ait elektrikli kaykaylar ile şehrin dört bir yanına kolayca gidiyoruz. Hem de çok hesaplı!

Ünlü balık restoranı Pierluigi

Akşam yemeği için deniz ürünlerinde şehrin en eski ve en iyisi olan Pierluigi'ye rezervasyon yaptırdık. Pandemi zamanı bile restoran dolu ve rezervasyonsuz almıyorlar. Denizden çıkan her şeyi bulabileceğiniz inanılmaz şık bir ortam, bembeyaz masalar ve 1938 yılından beri hizmet veren aile üyeleri...

Kuliner bir festival yaşayacağınız restoranda hem öğle hem de akşam yemeği servis ediliyor. Kokteyl barı da olduğundan yemek öncesi Romalıların buluşma noktası.

Elbette Roma'dan pizza yemeden dönülmez. Şef Gino Sorbillo, Napoli'de başlayan restoran hayatına Milano ve Roma'da açtığı şubelerle devam etmiş ve zamanla ününe ün katmış.

Pizzeria Sorbillo, Piazza Augusto'da terası ve iç mekanıyla cıvıl cıvıl bir pizzacı. Pizza menüsü sayfalarca ve her seçenek organik ürünlerle hazırlanıyor.

La Terrazza ise akşam gün batımını izlemek ve keyifli kokteyller tatmak için harika bir mekan. Hotel Eden Dorchester'ın çatısında bulunan mekan restoranı ile de meşhur.

Seyahatinizden Come il Latte'ye uğramadan dönmeyin. Roma'nın en iyi dondurmacısı diyebilirim. Her gün öğle saatlerinde açılıyor ve gece yarısına kadar hizmet veriyor. Sayılamayacak kadar çok çeşitteki dondurmaları, üzerlerine döktükleri muazzam eritilmiş çikolataları ile her gün bir kere uğramaya değer. Biz dönüp dönüp uğradık.