Aylin Engör'ün yaşam öyküsü
Aylin Engör'ün Tayland’dan Marmaris’e, tenis kortlarından setlere uzanan bir yaşam öyküsü.
RÖPORTAJ KAAN SANCAR
FOTOĞRAF CANAN YETİŞTİ SATKIN
"Küçükken oyuncu olmak gibi bir hayalim yoktu, benim hayalim tenisti." diyor 'Ufak Tefek Cinayetler'in sessiz güzeli Aylin Engör, "Gelgelelim, yaşadığım sakatlık rotamı değiştirmeme neden oldu.". Kader midir bilmem, röportajımızı doğum gününde, bundan tam 27 yıl önce Tayland'da dünyaya geldiği saatlerde gerçekleştiriyoruz. "Annem Taylandlı, babam Türk." diye açıklıyor Engör, "Orada tanışıp evlenmişler. Ben küçükken de Marmaris'e yerleşmişler."
Engör de orada büyümüş, 'İletişim ve Tasarım Bölümü'nü kazanmasıyla birlikte de İstanbul'a gelmiş. Gerçekte istediğinin oyunculuk olduğunu fark ettiğindeyse sınavla bu bölüme geçiş yapmış ve diksiyon, kamera önü oyunculuk gibi eğitimler almış.
Tüm bunlar da ekranlarda gördüğümüz Engör'ü ortaya çıkarmış. Röportajımız bitiyor ve gelen pastayla Engör'ün doğum gününü kutluyoruz. Şaşkınlıkla mumları üflüyor ve gülümsüyor, "Uzun vadede Türkiye'de oyunculuk yeteneğini kanıtlamış biri olmayı diledim." diyor, "Yurtdışına da açılmak istiyorum, aslında. Kim bilir, belki o da olur."